Mantar Müthiş Bir Malzeme...

SELVA GÜRDOĞAN & GREGERS TANG THOMSEN
SUPERPOOL
Teknor Sponsorluğunda
Fotoğraf : Can Görkem Halıcıoğlu

Tüm malzemeleri sevsek de doğal olanları kullanmaya meyilliyiz. Kısa bir süre önce İstanbul Tasarım Bienali için genleşmiş mantar ile çalıştık. Müthiş bir malzeme; sıcak, hassas, harika bir dokusu, kokusu ve rengi var. Bunların da ötesinde, hayatı boyunca büyük miktarda karbondioksit absorbe ettiği için karbon negatif bir ürün.

Superpool olarak ne süredir Türkiye’nin mimari dünyasına dahilsiniz?

Superpool’u 2006 yazında kurduk ve o zamandan bu yana buradayız. Yavaş yavaş araştırma ve uygulama, akademik ve pratik, spekülatif ve gerçek projeler arasında bize ait, niş bir bölge bulmayı başardık.

Danimarka ve Türkiye’yi mimari seviyede karşılaştırdığınızda karşınıza çıkan en büyük fark nedir?

Mimari ve tasarım, siyasi olarak da, yıllardır Danimarka’nın hedefleri arasında yer alıyor. Bugün Danimarka tasarımları farmasötik ve tarım ürünleri ile birlikte ihracat ürünleri haline gelmiş durumdalar. Yine de, geniş hatlarıyla bakacak olursak, tasarım sektörünün bugünkü hali 1920’lerde, tasarım ve zanaat henüz iç içeyken başlatılan çalışmalara dayanıyor. Herkesin iyi tasarıma ulaşmasının mümkün olduğuna yönelik bir inanış sayesinde ilerleyen yıllarda bu gelişme sağlanmış.

Bugün, benim gözlemlediğim en büyük farklılık yeni bir bina projesi tasarlamaya başladığımızda ortaya çıkıyor. Şehir ya da belediye tarafından yöneltilen inşaat yapılacak alan üzerinde daha fazla insana fayda sağlamaya yönelik talebin ne kadar kısıtlı olduğunu gördükçe şaşırmaya devam ediyorum. Bir başka alışveriş merkezi ya da yüksek fiyatlı bir konut yüksek oranda kamusal bir fayda sağlayacak mı? Cevabın illa ki Türkiye’ye kıyasla çok kısıtlı kalan ve daha yavaş ve kademeli büyüyen Danimarka modelinde bulunacağını düşünmesem de belki bir şeyler öğrenilebilir.

Superpool’un tasarım ve mimariye yaklaşımını nasıl tanımlıyorsunuz?

Üzerinde çalıştığımız probleme birden çok çözüm geliştirmek için düşünmeye zaman ayırmayı seviyoruz. İyi çözümlerin geliştirilmek için zamana ve müşteriyle, başka uzmanlarla ya da mühendisler, danışmanlar ve başka tasarımcılarla yapılacak işbirliğine ihtiyaç duyduğuna inanıyoruz.

Sürdürülebilirlik politikaları ve yeşil mimariye ait değerler tasarımlarınızı ve çalışmalarınızı nasıl etkiliyor?

Sosyal, ekonomik ve çevresel sürdürülebilirlik konularında hassas projeler geliştirmek için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Bu üç değer de madalyonun aynı yüzünde yer alıyor ve mümkün mertebede onları dengede tutmak istiyoruz. Yine de, başlangıçta daha maliyetli olsa da uzun vadede tasarruf sağlayacak bu değerleri incelemek ve uygulamaya almayı düşünmek proje sahibine bağlı oluyor. Yatırımların çoğunun kısa vadeli olduğu bir ortamda bu biraz zorlayıcı.

Kullanmayı en sevdiğiniz materyal nedir?

Tüm malzemeleri sevsek de doğal olanları kullanmaya meyilliyiz. Kısa bir süre önce İstanbul Tasarım Bienali için genleşmiş mantar ile çalıştık. Müthiş bir malzeme; sıcak, hassas, harika bir dokusu, kokusu ve rengi var. Bunların da ötesinde, hayatı boyunca büyük miktarda karbondioksit absorbe ettiği için karbon negatif bir ürün. Zarflama ve yalıtım için kullandığımız toksik köpüklerin yerini alabilecek ve karbon salınımına negatif olarak katkı sağlayan bir materyal kendisi.

Bienal için yaptığınız tasarımla alakalı biraz detay verebilir misiniz?

Bienal için, ana girişte kullanılacak mobilyaların tasarımında mantar kullandık. Sergiyi ziyaret etmeden ya da ettikten sonra ziyaretçilerin kullanımı için mantardan geniş bir oturma alanı oluşturuldu. Mantardan yapılmış 60 sandalyeyle birlikte alan aynı zamanda bienal boyunca gerçekleştirilen eğitim ve tartışmaların da yaşandığı yer olarak kullanıldı.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)