Biyolojik Göletler

Antik Yunan döneminden bu yana var olan yapay gölet kavramı, tarih boyunca gerek su deposu ve sulama kaynağı olarak, gerekse de farklı kültürlerde farklı amaçlar için kullanılmış. Japon bahçelerinde Japon felsefesini yansıtan gölet örnekleri ile karşılaşırken Avrupa’da daha çok estetik kaygılarla tasarlandıklarını görüyoruz. Göletler, genelde akarsu, nehir veya çayların yolları değiştirilerek oluşturulmuş. Geleneksel havuzların alternatifi sayılabilecek biyolojik yüzme havuzları ve göletlere karşı giderek artan ilgi, insanların doğal olma isteğinin ve doğaya dönme ihtiyacının arttığını gösteriyor. Günümüzde ise biyolojik gölet uygulamaları üç ana başlık altında toplanabilir.

Biyolojik Yüzme Havuzları

Hiçbir kimyasal madde kullanmadan, biyolojik göletlerdeki bitkilere de ihtiyaç duymadan suyun özel filtrelerle temizlenerek içme suyu kalitesinde bir su içinde yüzme imkanının olduğu ekolojik sistemlerdir.

Biyolojik Göletler

Hiçbir kimyasal madde kullanmadan suyun bitkiler, ortamdaki bakteriler ve özel filtreler yoluyla temizlenmesi ile oluşan ekolojik oluşumlardır. Yapay biyolojik göletlerin oluşturulmasındaki amaç, doğada var olan göletlerin bir benzerinin hijyenik koşulların sağlanmasıyla elde edilmesidir.

Göletler, tercihe göre içerisinde suyu temizleyen ve aynı zamanda suda oksijen üreten bitkiler, taşlar, çakıllar, kayalar, çevresinde su ile uyumlu olan ağaçlar ve sazlıklar gibi canlı ve doğal öğeleri bulundururken su oyunları sağlayan fıskiye ve heykeller, iskeleler gibi mimari elemanları da barındırıyor. Yapay olarak hazırlanan göletler, parçası olduğu ekosisteme katkı sağlıyor.

Dekoratif Göletler

Sadece görselliği ön planda olan, içinde bitki , balık ve benzeri canlıların yer alabildiği, diğerlerinden farklı göletlerdir.

Biyolojik göletlerin sayısı her geçen gün artmaya devam ediyor. Bu artışın, biyolojik göletlerin bir moda olgusu olmaktan çok, toplumun çevre konusunda duyarlılığının artmasından kaynaklandığı görünüyor. Küresel anlamda çevre konusuna önem vermek, günümüz toplumlarında giderek zorunlu hale geliyor. Avrupa’nın da birçok ülkesinde örneklerini gördüğümüz biyolojik göletler, Almanya, Avusturya, İtalya gibi ülkelerde binlerce kişinin aynı anda kullanabileceği şekilde tasarlanıyor. Almanya’da Bischofswiesen'de kurulmuş olan yüzme alanı 4000m2 ve toplam alanı da 8000m2 olarak tasarlanmış biyolojik yüzme göleti, bu göletlere örnek sayılabilir.

Biyolojik göletlerin yapımı aşamasında kullanılan sistem ve malzemelere dair dikkat edilmesi gereken birkaç konu bulunuyor. Bu konular ise şu şekilde sıralanıyor;

Karbondioksit (co2)

Bitkili sistemlerde, bitkilerin daha fazla ve uzun süreli fotosentez yapması için toprak altından karbonatörler yoluyla verilir, bu sayede suda erimiş oksijen miktarı arttırılır.

Su Hareketi ve Derinliği

Doğada olduğu gibi su, bir çağlayan, bir dere-çağlayan veya dağ seli şeklinde kaya yığınları üzerinden akıp giden bir kaynak şeklinde akabilir. Daha karmaşık, kentsel uygulamalarda, ince tabakalar, turnikeler, duvar kaynakları gibi daha sıra dışı fıskiyeler tercih edilir. Su fışkırmasının mutlaka çok güçlü olması gerekmez, kaynama bile yeterli olacaktır. Su derinliği iklime göre değişmektedir. En az su derinliği ise 1.5m olmalıdır.

Bitkiler

Bitkiler su ortamına olduğu kadar, bölgenin iklim koşullarına da uygun olmalıdır. Bitkiler arındırma özelliklerine ve uygun oldukları derinliğe göre filtre bölgesine veya yenileme bölgesine yerleştirilmelidir. Genel olarak bütün bitkiler, özellikle de nilüferler, büyük çalkantı bölgelerinden uzak tutulmalıdır. Filtre bölgesinde türler gelişmelerine ve besin maddesi tüketimlerine (arıtma etkinliği) bakılarak seçilmelidir. Su altı ve su üstü olarak iki türlü bitki grubu kullanılmaktadır.

Biyolojik göletlerde yosun konsantrasyonunun su içinde 10 makrogram seviyesinde tutulması önemlidir. Bu dengenin sağlanması için phostec filtreler kullanılmaktadır.

Balıklar ve UV Lamba Kullanımı

Biyolojik göletlerde aşırı yoğun balık popülasyonu bir sorun olabilir. Balık sayısı fazla olduğunda, suyu nitrat açısından bitkilerin artık ememeyeceği ölçüde zenginleştirir. Doz aşımı olur ve bu sefer istenmeyen yosunlar bundan yararlanır.Dolayısıyla balık üremesinin kontrol altında tutulması önerilir. Uv lambaları da süs göletleri için tavsiye edilen sistemlerdir. Yüzme havuz veya göletlerinde kullanılmaz.

Sonuç olarak…

Gerek kurulumu gerekse sistem içinde kimyasal kullanılmaması, bakım kolaylığı, işletme maliyetlerinin kimyasal havuzlara göre düşük olması, biyolojik gölet ve havuzlara ilgiyi arttırıyor. Klor ve diğer kimyasalların kullanılmaması, ters yıkamada kaybedilen suyun çok düşük seviyede kalması, hijyen kolaylığı, dekoratif özelliği, sağlık açısından tercihte ön sırada olması biyolojik sistemleri ön plana çıkartıyor.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)