En uzun yeşil Taipei 101

YAPININ 1999 YILINDA BAŞLAYAN İNŞAAT SÜRECİNDE HERHANGİ BİR SERTİFİKA KAYGISI GÜTMEDEN BİR TAKIM ÇEVRECİ UYGULAMALAR HAYATA GEÇİRİLDİ.

Tayvan’ın başkentinde bulunan Taipei 101, dünyanın en yüksek yeşil binası ünvanına sahip. Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi’nde konuşmacı olarak katılan Taipei Finans Merkezi Şirketi Başkan Yardımcısı Cathy Yang, hayata geçirdikleri bu dönüşüm hikayesini katılımcılarıyla paylaştı.

1999 yılında yapımına başlanan ve 2004 yılında inşası tamamlanan Taipei, 2010 yılına kadar dünyanın en yüksek yapısı olma özelliğine sahipti. Orjinal adı Taipei Finans Merkezi olan yapı, 2004 yılında girdiği yeşil dönüşüm süreci ile beraber Taipei 101 adını aldı. Taipei adını Technology, Art, Innovation, People, Environment ve Identity (Teknoloji, Sanat, İnovasyon, İnsan, Çevre ve Kimlik) kelimelerinin ilk harflerinden alıyor. 101 sayısı ise kat sayısını gösterirken aynı zamanda da bilişim çağına bir göndermede bulunuyor.

LEED EBOM (Mevcut Yapılarda İşletme ve Yönetim) Platin almaya hak kazanan yapı, 2008 ve 2009 yıllarında yapılan 391 bin dolarlık yatırımın karşılığında 1.5 milyon dolarlık kazanç elde edildi. Cathy Yang LEED sertifikasına başvurmalarının başta akıllarında olmadığını, 2008 yılında danışman şirketlerin önerisiyle bu sürece başladıklarını belirtti. Teklifin gelmesinden önce LEED’den haberleri olmadığını söyleyen Yang, ilk başta hedeflerinin Gold seviyesi olduğunu, ama daha sonradan Platin değerine ulaşmaya karar verdiklerini açıkladı.

İş merkezi, alışveriş merkezi ve gözlemevi olarak üç bölümden oluşan Taipei 101, 100 şirkete, 10 bin çalışana ev sahipliği yapıyor. Gözlemevi ve alışveriş merkezine yılda yaklaşık 2 milyon ziyaretçi uğruyor.

Taipei 101 İnşaat Süreci

Yapının 1999 yılında başlayan inşaat sürecinde herhangi bir sertifika kaygısı gütmeden bir takım çevreci uygulamalar hayata geçirildi. Bu uygulamaların başında Tayvan’da ilk defa kullanılan, ışığı yansıtmayıp günışığını içeri alan, low-e kaplamalı çift camlar geliyor. Ayrıca yapıda atık geri dönüşüm programı ve gri su sistemi yer alıyor. Gözlemevinde bulunan 660 ton ağırlığındaki “altın küre” ise tayfun ve deprem kuşağında bulunan yapının rüzgar damperi olma özelliğine sahip. Çelik kullanımında %5 oranında tasarruf edilmesini sağlayan damper, aynı zamanda dünyada ziyaretçilere açık olan tek rüzgar damperi olma özelliğini taşıyor.

Dönüşümde Öncelikler

Yapının inşaasının tamamlanmasının ardından enerji ve su kullanımlarında tasarruf sağlamak amacıyla sürdürülebilirliği arttırmayı hedefleyen Taipei yönetimi, ilk olarak yıllık 6 milyon dolar olan elektrik harcamalarını her yıl yaklaşık %5 oranında düşürmeyi hedefledi. Harcamaların neredeyse yarısını oluşturan havalandırma sistemleri ve yaklaşık %30’unu oluşturan aydınlatma alanları, yenilemelerin yapılacağı öncelikli alanları oluşturdu.

Aydınlatma

Aydınlatma alanında yapılan değişikliklerin kolay gerçekleştirildiğinin ancak çok zaman alan bir süreç olduğunun altını çizen Catyh Yang, ilk iki yıl kamusal alanlarda dönüşümlere başladıklarını belirtti. Sabah 07:30 ile akşam 19:30 saatleri arasında kontrollü aydınlatmanın sağlandığı Taipei 101’de, çalışma saatlerinin dışında aydınlatmanın sağlanması amacıyla hareket sensörlü elemanlar yerleştirildi.

Yapının genelinde, tasarım aşamasında yerleştirilen bütün aydınlatma elemanları tekrar gözden geçirilerek azaltıldı. Otopark alanlarında bulunan halojen lambalar T5 tüplerle değiştirildi ve konumları daha verimli olabilecekleri şekilde ayarlandı.

Havalandırma

Havalandırma alanında yapılan dönüşümlerde ilk olarak buz deposunun daha verimli kullanılabilmesi için soğutma sistemlerinin çalışma programları tekrardan düzenlendi. Kamusal alanlarda ısı 25-26oC olarak ayarlandı. Düzenli olarak bakıma tabi tutulan klima santralinin ısısı ise 13-14oC olarak sabitlendi. Sensörlü kapıların zamanlama ayarları tekrardan düzenlenerek iç hava sirkülasyonuna en az müdahelede bulunacak şekilde ayarlandı.

Atık Yönetimi

10 bin çalışanın bulunduğu yapıda bir diğer önemli konu atık yönetimi olarak belirlendi. Yenileme sürecine başlamadan önce uygulanan sürdürülebilir atık yönetimine ek olarak, iş kulesinin her katına çöp kanalları yerleştirildi. Kanallar, bodrum katında bir mekana bağlanarak ortak bir atık alanı oluşturuldu. Bir adet çöp öğütme makinesinde toplanan atıkların burada küçültülerek daha az yer kaplamaları sağlandı ve %55’i geri dönüştürüldü. Bu yöntemle yapının %11’lik oranla üçüncü en büyük enerji sarfiyatına neden olan asansörlerin payı düşürüldü.

Su Yönetimi

Cathy Yang, Zirve’de gerçekleştirdiği sunumda kendilerini en çok zorlayan konulardan birinin su alanında yapılan yenilemeler olduğunu belirtti. 8 ay boyunca yapı içindeki bütün sifon sistemleri değiştirilerek %60 oranında su tasarrufu sağlandı. Yang, her ürünün 700’den fazla üniteye monte edilmesinin kolay ama çok fazla zaman gerektiren bir süreç olduğunu belirtti. Ayrıca yapıda mevcut olan gri su sistemi geliştirildi ve peyzaj sulamasında kullanılmak üzere yağmur suyu hasadı sistemi kuruldu.

LEED Sertifikası Süreci

Taipei 101 yönetimi olarak LEED sertifikası alma kararını verdikten sonra birçok sorunla karşılaştıklarını belirten Cathy Yang, en büyük zorluğun hissedarları ikna etmek olduğunu söyledi. Danışman firmalarla çalışılacak olmasına ve buna sertifikanın gerekliliği olan çeşitli bürokratik işlemlerden doğacak ek gidere itiraz eden hissedarları, uzun uğraşlar sonunda ikna eden Taipei yönetimi, daha sonra yapıda ikamet eden kiracıları ikna etmek için büyük çaba sarf etti. Bunların yanı sıra dönüşüm sürecinde çalışan ekiplere, normal işlerinin üzerine ek yük binmesinden dolayı ayrıca açıklama yapıldı.

Dönüşüm süreci tamamlandıktan sonra üçüncü bir merci tarafından yapının sağlık kontrolü gerçekleştirildi. Yenilemelerin sonucunda yapıda çalışanların verimliliğinin ve memnuniyetinin arttığını belirten Cathy Yang, LEED sertifikasının iş dünyasında bir prestij sağladığını ve iyi bir pazarlama yöntemi olduğunu sözlerine ekledi.

Hayata geçirilen 51 projenin sonucunda ortaya çıkan sayısal veriler, yapılan dönüşümlerin ne denli verimli ve yararlı olduğunu ortaya koyuyor. 2007 yılının verileri ile 2008-2011 yılları arasındaki veriler karşılaştırıldığında 4.4 milyon dolar değerinde 54.23 milyon KWS enerji tasarruf edildiği ve karbon emisyonunda 36,877 ton azalma olduğu ortaya çıkıyor. Kamusal alanlarda enerji sarfiyatının 4 yıllık süreçte %26 azaltıldığı, peyzaj sulamasının tamamının yağmur suyundan sağlandığı görülüyor.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)