Bir Mimari Yapıyı Özel Kılan Onun Ruhu, Kimliği ve İç-Dış Bütünlüğüdür​

Federico Delrosso
Federico Delrosso Arc
Doğtaş Sponsorluğunda

Ben işimi ve dünyamı; 360 derece bakış açısıyla mimari ve tasarımın etrafında geliştirdim. Global bir bakış açısı ile öngörülerimi  takip ediyorum ve kimliğimi de ekleyerek tasarımlarımı oluşturuyor, koruyorum. Mimari, içmimari yada ürün tasarımı ayrımı yapmadan, sürekli yeni alanlarda yeni deneyimler edinerek gelişip ilerlenebileceğine inanıyorum ve sadece mimar, içmimar yada tasarımcı değil global bir yaklaşımla bakılması gerektiğini düşünüyorum.

Siz bir mimarsınız ama içmimari ve endüstriyel tasarım alanlarında da çalışmalarınız var. Aynı anda birden fazla iş yapabilmenizle tanınıyorsunuz, kendinizden ve tasarıma bakış açınızdan biraz bahsedebilir misiniz?

Evet, sizin de dediğiniz gibi çoklu görev tanımlarım var ve değişik şeylerle ilgilenmeyi çok seviyorum. Ben işimi ve dünyamı; 360 derece bakış açısıyla mimari ve tasarımın etrafında geliştirdim. Global bir bakış açısı ile öngörülerimi takip ediyorum ve kimliğimi de ekleyerek tasarımlarımı oluşturuyor, koruyorum. Mimari, içmimari yada ürün tasarımı ayrımı yapmadan, sürekli yeni alanlarda yeni deneyimler edinerek gelişip ilerlenebileceğine inanıyorum ve sadece mimar, içmimar yada tasarımcı değil global bir yaklaşımla bakılması gerektiğini düşünüyorum.

Mimarlık iletişim ruhu ve kimliğidir; bir mimari yapıya girdiğinizde iyi yada kötü bu enerjiyi hissedersiniz, bu da sizin görüşünüz, algınız ve ilginizle doğru orantılıdır.

Bu inanç ve düşüncede olduğum için bir mimar olarak kendimi  içmimari anlanında da geliştirdim çünkü birbirini tamamlayan disiplinler ve bu alanda pek çok proje tasarlayıp uyguladım. İçmimari projelerim için aynı zamanda özel tasarım aydınlatma ve mobilya tasarımları da yapıyordum, bu süreçte piyasa için de ürün geliştirmeye ilgi duymaya başladım. Özellikle aydınlatma, mobilya, mutfak, masa ve halı vs tasarımları üzerine araştırmalar yaptım çünkü bu tip ürünlerin rezidanslardan otellere kadar çoklu kullanım alanları var ve global anlamda yaklaşımlar hep aynı, bu anlamda da uluslararası uygulamalarım var.

Tasarım sürecine kendinizi nasıl hazırlıyorsunuz? Sizin için günlük yaşamda tasarımın önemi nedir?

Eğer bir mimar yada tasarımcıysanız aslında siz yirmi dört saat tasarımcısınız, bunun saati yada günü yok. Yaşamın her anında, evde, işte, yolda, seyahatte, yemekte, sinemada her yerde her şeyi tasarım bakış açısıyla görürsünüz. Gördüğünüz ve duyduğunuz herşeyi beyninizde depolarsanız ve ihtiyacınız olduğunuzda da oradan alırsınız. Benim için bu bir tutku ve hayatımın bir parçası, nereye gidersem gideyim daima benimle...

Daima gelecek için tasarlamamız gerekiyor, benim de yapmaya çalıştığım bu ve zamansız tasarımlar yapmaya özen gösteriyorum. Özellikle ofis tasarımları bu anlamda çok önemli çünkü günümüzün büyük bir bölümünü ofislerde geçiriyoruz.

Bir mimari yapıyı özel kılan nedir sizce?

Mimarlık iletişim ruhu ve kimliğidir; bir mimari yapıya girdiğinizde iyi yada kötü  bu enerjiyi hissedersiniz, bu da sizin görüşünüz, algınız ve ilginizle doğru orantılıdır. Bir de evrensel mimari vardır ki bu mimariden öte tarihinin ve döneminin ruhunu anlatır. Dolayısıyla bir mimari yapıyı özel kılan onun ruhu, kimliği, içini ve dışını bir bütün olarak içermesidir, tıpkı bir Möbius şeridi gibi...

Günümüzde işin tanımı  değişiyor, çalışanlar değişiyor, dolayısıyla gelecek nesil için ofis alanlarını tasarlamamız gerekiyor. Gelecekte ofis tasarımını etkileyecek unsurlar sizce nelerdir?

Evet, daima gelecek için tasarlamamız gerekiyor, benim de yapmaya çalıştığım bu ve zamansız tasarımlar yapmaya özen gösteriyorum. Özellikle ofis tasarımları bu anlamda çok önemli çünkü günümüzün büyük bir bölümünü ofislerde geçiriyoruz. Bugün, bundan on yıl öncesine göre daha farklı çalışma ortamlarında çalışıyoruz. Özellikle home-ofis kavramının yaygınlaşmasıyla birlikte insanlar daha esnek şartlarda çalışma ortamları ister oldu. Dolayısıyla açık ofis kavramından da öte dinlenme ve oyun alanlarının da olduğu “esnek ofisler” tasarlamamız gerekiyor. Ortak çalışma alanlarının yanı sıra esnek alanların vereceği rahatlatıcı atmosfer ile çalışanların motivasyonunu doğru yönde etkileyecek ofisler tasarlamalıyız. Ayrıca günümüzde tüm iletişim internet üzerinden yapıldığı için insanlar şimdiden fiziksel iletişime geçmemeye başladı ve gelecekte bu daha da artacak, o yüzden şimdiden çalışanların ilgisini çekecek ortak alanları planlamamız ve bu alanlara daha çok önem vermemiz gerekiyor.   

Ayrıca ofislerde çalışan mutluluğu ve sağlığı daha da önem kazanacak. Ofis sandalyesinden, koltuğundan, halısına kadar ergonomik, esnek, fonksiyonel ve doğal malzemeler ön planda olacak.
 
Doğtaş Mobilya için Cinquanta’yı tasarladınız. Tasarım kriterleriniz neydi? Başka Türk müşterileriniz var mı?

Doğtaş benden tasarım istediğinde bana herhangi bir brif vermediler çünkü beni özgür bırakmak istediler. Ben de mobilya tasarım tarihi ile Türkiye’deki mobilya sektörü hakkında araştırmalar yaptım. Özellikle 50’ler dikkatimi çekti, 50’ler tasarım dünyasının başlangıcı diyebiliriz ve Cinquanta serisini tasarlarken ellilerden esinlendiğimi söyleyebilirim. Zaten “Cinquanta” İtalyanca’da elli anlamına geliyor. 

Ellilerden esinlenerek tasarladığım Cinquanta serisini günümüz ihtiyaçları ile birleştirerek zamansızlaştırmak istedim ki günümüzde esneklik ve fonksiyonluk çok önemli. Cinquanta serisi;  koltuk seti, TV ünitesi ve sehpadan oluşuyor ve kendi içinde farklı kombinler yaratılabiliyor.

Başka Türk müşterileriniz var mı?

Evet, Sur Çelik Kapı ile çalışmaya başladık. Şuan tasarım konsepti üzerinde çalışıyoruz ve süreç devam ediyor. 

Bu yıl 4.sü düzenlenen MOSDER Tasarım Buluşması etkinliği için Türkiye’ye geldiniz ve değerli birikimlerinizi dinleyicilerle paylaştınız. Etkinlik sizin için nasıl geçti?

Aslında MOSDER başkanı ile 2011 yılından beri tanışıyoruz ve Milano fuarında MOSDER olarak güzel çalışmalar yapıyorlar. Benim için verimli bir etkinlik oldu ve katılımcılar da güzel sorular sordular. Sizin gibi bir çok insanla tanışma fırsatım oldu. Bana bu imkanı sağladıkları için MOSDER’e teşekkür ederim.




Yorumlar

nur sena 10 Haziran 2021

sağolun çok bilgilendim danke schön canım :)

Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)