Görsel Dünyada Kadın Olmak Her Açıdan Tartışıldı

Gayrimenkulde Kadın Liderler Platformu (GKLP) ve Marketing Türkiye Dergisi işbirliği ile düzenlenen görsel iletişimde kullanılan kodun aslında 'söz' değil 'görsellik' olduğu ana fikrinden doğan'Görsel Dünyada Kadın Olmak'etkinliği, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yeni bir bakış açısı sundu.

DOTkanyon'da düzenlenen panele, pazarlama stratejileri ve marka yönetimi alanındaki uzmanlığı ile uluslararası arenada söz sahibi Akan Abdula, Türkiye'de nöro pazarlama denilince akla gelen en önemli uzman Yener Girişken, Türkiye'de geniş kitlelere, psikolojinin insan ihtiyaçları ve iş hayatının problemleri için bir çözüm olduğunu gösteren Prof.Dr. Acar Baltaş, liderlik ve yönetim becerileri, müzakere ve çatışma yönetimi ve strateji konularında eğitim ve konferanslar düzenleyen Yönetişim Düşünürü Fazıl Oral, Türkiye'ye ilham ve cesaret veren 48 kadından biri olarak seçilen Gayrimenkulde Kadın Liderler (GKL) Platformu Başkanı Av. Pınar Ersin Kollu konuşmacı olarak katıldı.

Gazeteci Yazar Günseli Özen'in moderatörlüğünü üstlendiği panelde, Akan Abdula 'Dijital dünyada kadınlara yönelik görsel kodlar', Prof.Dr. Acar Baltaş 'Kadınların yönettiği bir dünyada yaşamak', Yener Girişken 'Kadınlara etki eden görsel dünya', Yönetişim Düşünürü Fazıl Oral 'Yaratıcılık&Liderlik' ve Türkiye'ye ilham ve cesaret veren 48 kadından biri olarak seçilen Gayrimenkulde Kadın Liderler Platformu (GKLP) Başkanı Av.Pınar Ersin Kollu 'Bu cesareti nereden buldum?' başlıklı konuşmaları ile bizi etkileyen, düşünmeye sevk eden ve harekete geçiren algoritmaları yeniden nasıl kodlarız ve değiştiririz'i masaya yatırdı.

"GKLP Gurur ve Yüz Akımız Oldu"

Panelin açılış konuşmasını yapan ULI Türkiye Başkanı Zafer Baysal, "Gayrimenkul'de Kadınların Liderlik İnisiyatifi ilk olarak Urban Land Institute bünyesinde Amerika'da Women's Leadership Initiative eylem ve aksiyon planı ile hayata geçti. ULI Türkiye Başkanlık görevini kendisinden devraldığım bir önceki başkanımız Yüksek Mimar Ayşe Hasol Erktin de Türkiye'de ULI Kadın Liderler Girişimi'ni başlatmış ve bu bağlamda hayata geçen Gayrimenkulde Kadın Liderler Platformu da Avrupa'da ULI bünyesindeki ilk örnek çalışma olarak tarihe geçmiştir. Gayrimenkulde kadın platformunun çalışmaları gerçekten hem bizler hem de sektörümüz için gurur vesilesi ve yüz akımız oldu. GKLP Başkanımız Pınar Ersin Kollu Türkiye'ye ilham veren 48 kadından biri olarak seçildi. Kendisini gönülden tebrik ediyoruz." Diyerek başarlarının devamını diledi.

"Kadın Nüfusu Genç Ama, Hayaller Yaşlı ve Verimsiz"

Dijital dünyada kadınlara yönelik dijital kodlardan bahseden Akan Abdula, yaptıkları bir araştırmanın, kızların erkeklerden daha hayalperest olduklarını, ancak hayallerinden daha çabuk vazgeçtiklerini gösterdiğini belirtti.Abdula yapılan araştırma sonuçlarını şöyle aktardı: "Türkiye'de planlanan evlilik yaşı 25, yüzde 71'i evlilik hayatınıstresli buluyor, yüzde 68'i ise insanlara güvenmiyor.Kadınlar çalışabilmelidir diyen kadınların oranı yüzde 72. Kadınların sadece yüzde 86'sı herhangi bir yabancı dil bilmiyor ve sadece yüzde 8'inin pasaportu var. Eşinden fiziksel ve duygusal şiddet görenlerin yüzde 33, en az bir kere aklından boşanma geçenlerin oranının yüzde 72. Yüzde 42 kesinlikle flörtü uygun bulmuyor. Yüzde 91'i ise birlikte yaşamaya karşı. Her iki kızdan 1'i hayal hayal kurmaya çocukken başlıyor. Yetişkin olunca bu oran yüzde 4'e kadar düşüyor. Hayal dediğimizde de genç kızlarımız hangi mesleğe sahip olacağını hayal ediyor. Genel olarak seçilen mesleklerde de çok yaratıcı olunamıyor, öğretmenlik, kamu personeli gibi."

Abdula kadınların kader – keder ve umut üçgeninde yaşadıklarını söyleyerek, "Bu üçgeni kırmadan kadınların gelişimi zor. 'İnşallah' kodunu kırmak lazım. Kadın nüfusu genç ama hayaller yaşlı, verimsiz. " dedi. Genç kadınların hayallerinin niteliğinin özgür olmadığını ama hayallerinin hep özgürlük olduğunu vurgulayan Abdula, araştırmaya göre genç kadınların özgürlükleri için evlenmek istediklerini özellikle Erzurum'da ve Adana'da kadınların çok daha fazla baskı altında olmasından dolayı çocuksu hayaller ile özgürlük arayışları olduğunu dile getirdi.

"Görsel Dünyada Kadın Evde, Erkek Her Yerde"

Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Günsel Özen ise diziler ve reklamlarda kadının konumlandırılması üzerine yapılan iki araştırma hakkında çarpıcı bilgiler verdi. Diziler ve kadının rolü üzerine bir üniversitenin yaptığı araştırmayı aktaran Özen, 12 dizi de kadın ve erkek sayısının eşit olmasına rağmen genç ve güzel kadınların daha fazla olduğunu kaydetti. Erkeklerin babalık rolünde görünmediğini ama kadınların ebeveyn rolünde olduklarını söyleyen Özen, özellikle kadınların iş dünyası içinde görülmediğini genellikle iş dışı mekanlarda yer aldığını ve yüzde 73 hüzünlü karakterlerin kadınlar için yazılmış olduğunu vurguladı.

EFI ve Bahçeşehir Üniversitesi'nin reklamlar üzerine yaptığı araştırmanın da pek farklı olmadığını dile getiren Özen, "Banka-finans reklamlarında kadınlar yüzde 4 rol alıyor. Ev temizlik ve bakım ürünlerinde bu oran ise yüzde 91. Kadınlar başrolde yer alırken arkadan gelen dış ses oranı ise yüzde 89. Kadın ana karakterle iki kat daha fazla evli olarak gösteriliyor. Yüzde 43'ü sürekli evde. Ya eviyle ya da fiziğiyle meşgul. Reklamlarda kadın evde erkek her yerde. Ancak bu sadece Türkiye'de değil dünyada da böyle." diye konuştu.

"Liderlik için Babalarının Prensesi Olarak Yetişmemeliler"

Psikolog, Yazar Acar Baltaş, geçmişten gelen bir anlayışla yönetimin erkeklere özgü olduğunun kabul edilmesine rağmen zaman içinde bunun değiştiğini belirterek, "Dünya yavaş yavaş testesteron dünyasından oksitosin dünyasına doğru gidiyor. Yaşam kalitesinin yüksek olduğu ülkelerin dişil özellikler ile yönetildiğini söyleyen Baltaş, "20 yıl içinde meslekler dönüşecek ve değişecek. Bu durumda 4 temel öğe öne çıkacak. İlişki yönetimi, işbirliği, eleştirel düşünme ve yaratıcılık. Bu gün iş hayatında başarı başkaları ile kurduğunuz ilişkiye bağlı. Bu durumda kadınlar bu günün ve yarının dünyası için büyük avantaja sahip. Ancak lider olmak isteyen herkes için bu geçerli değil. Lider olmak için özellikle kadınların babalarının prensesi olarak yetiştirilmemeleri gerekiyor." şeklinde konuştu.

"Kadın Duyguyu İçselleştirdiği İçin Daha Başarılı"

Kadınların öncelikle bilinçdışını anlamanın gerektiğinin önemine değinen Yener Girişken, yapılan biyometrik ölçümlere göre kadın ve erkeklerin algılama süreçlerinin farklılık gösterdiğini ifade etti. Nero pazarlama araştırmasına göre kadın ve erkek için hazırlanan sunumların bile farklı olması gerektiğini kaydeden Girişken, kadınların yüze odaklamasının güçlü olduğunu, erkeklerin ise tam tersi olarak yazılara odaklandığının altını çizdi. Kadının kendilerine gösterilen yüzü özümsemeden diğer görsele geçmediğini belirten ve kadınların mimiklerden duyguyu alarak içselleştirdiğini kaydeden Girişken, günümüz kadının yüze odaklandığını söyledi. Girişken sözlerine şöyle devam etti: "Günümüz kadını yüze odaklandığı ve duyguları alıp, içselleştirdikleri için iş dünyasında erkeklere göre daha güçlü. Başarısındaki etkisi ve farklılığının farkında olmak kadın için önemli."

"Tarih Erkeklerden Yana"

Hristiyanlık tarihine bakıldığında Michalengelo'nun Tanrı'yı erkek olarak resmettiğini söyleyen Fazıl Oral, tarihin erkeklerden yana olduğunu hatta kadının resim figürlerinde şeytan olarak resmedildiğinin altını çizdi. Lider kadınları güçlü anne figürlerinin yetiştirdiğini açıklayan Oral, "ancak bu güçlü anne figürü baskıcı anneye dönüşürse, suçlu yetiştirme potansiyeli de artmaktadır." diyerek erkek çocuklarını da kadınların büyüttüğü hatırlatmasında bulundu.

"Kadınlar, Kadınlarla Çalışmak İstemiyor"

Gayrimenkulde Kadın Liderler Platformu Başkanı Av. Pınar Ersin Kollu ise 3 jenerasyon cesur kadınların olduğu bir ailede büyüdüğünü söyleyerek genetik olarak kadınların varlığının sosyal çevre tarafından ateşlenmezse ortaya çıkamadığını vurguladı. Kadınların, kadınlarla olan ilişkisinin konuşulmadığı takdirde ilerleme sağlanamayacağının altını çizen Kollu, "Kadınların, psikolojik olarak kabul ettiğimiz davranış kodları var. Bunların değişmesi söz konusu olmadıkça hiç bir şey değişmeyecek. Ortak tutum davranışlar konusunda çekingeniz ve özgüven konusunda tereddüt yaşıyoruz. İş hayatında bu aleyhimize işliyor. Eğer iş hayatında var olmak istiyorsak; Pozitif fırsatı görmemiz gerekiyor. İş hayatı pişmanlık ve ben söylemiştim, istemiyor. Benim de kırıp, döktüğüm zamanlar oldu. Kadınlar önce kadınlarla çalışmak istemiyor. Birbirimizi kabul edip desteklersek yükseleceğiz. Öncelikle kendi sorumluluğumuzu almak gerekiyor." diyerek konuşmasını ve paneli bitirdi.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)