Ahşabın Hizmet Ömrünün İyileştirilmesi

Doğal dayanıklılığı düşük olan ve tehlikeli bir durumda kalan, yani yüksek nem seviyelerine ve termitlere maruz kalan dış mekânlarda kullanılacak olan herhangi bir ahşap türünün, hizmet ömrünü uzatmak için bir tür ahşap koruyucu ile işlenmesi gerekecektir. 

NEIL SUMMERS AHEC TEKNİK DANIŞMANI
NEIL SUMMERS AHEC TEKNİK DANIŞMANI

Teknik Meseleler yazı dizimizin bir önceki bölümünde, ahşabın doğal dayanıklılık konseptini ele almış ve ahşabın doğal direncini değerlendirmiştik. Bu çerçevede ahşabın besin kaynağı olarak kullanılması ve düşük dayanıklılığa sahip olan türlerin dış uygulamalar için uygun olmaması durumunda, ahşabın doğal olarak zararlılara karşı nasıl direnç gösterdiğini detaylı bir şekilde incelemiştik. Bu bölümdeyse, ahşabı korumanın ve hizmet ömrünü uzatmanın hem geleneksel hem de daha modern yöntemlerine bakacağız. 

Koruyucu İşlem 

Doğal dayanıklılığı düşük olan ve tehlikeli bir durumda kalan, yani yüksek nem seviyelerine ve termitlere maruz kalan dış mekânlarda kullanılacak olan herhangi bir ahşap türünün, hizmet ömrünü uzatmak için bir tür ahşap koruyucu ile işlenmesi gerekecektir. Koruyucular, formülasyon ve ahşaba uygulanma şekli bakımından çok çeşitlidir ve esasen, onaylı biyositlerden, genellikle bir mantar ilacı ve bir ‘taşıyıcı’ sıvı içinde çözünmüş bir böcek ilacından oluşmaktadırlar. Koruyucuları uygulamak için en basit yöntem fırça veya spreydir, bu da içinden çıkılması güç durumlar yaratabilir ve büyük miktarlarda koruyucunun ahşabın kendisinden ziyade çevresindeki alanda kaybolmasına neden olabilir. Bu yöntemleri kullanılarak ahşaba nüfuz etme ve kavrama minimum düzeyde olacaktır. Çözücüler ahşaba sudan daha kolay nüfuz ettiğinden, bu koruyucular kavrayışa yardımcı olmak için çözücü bazlı olma eğilimindedir. Ahşabı koruyucuya daldırıp uzun süre bekletmek, daha iyi nüfuz ve koruma sağlayan başka bir seçenektir, ancak yine de zorluklar yaratabilir ve özellikle çevre dostu olmadığını hatırlamak gerekir. Tek seferde ve daha düzenli olarak daha fazla bileşeni işlemden geçirmeniz gerekiyorsa daldırma daha iyi bir seçenektir. Yaygın bir yanlış anlama, koruyucunun ahşap parçasının merkezine kadar nüfuz etmesi gerektiğidir ki durum aslında böyle değildir. 

ahşap

Ahşabı korumak için elde etmek istediğiniz şey, ‘zarf uygulaması’ olarak adlandırılan ve söz konusu bileşenin tüm yüzeylerinin koruyucu sıvıya maruz kaldığı ve daha sonra ahşabın içine emildiği bir işlemdir. İdeal olarak, ahşap bileşenin maruz kalacağı tehlikeye bağlı olarak 3 mm ile 6 mm arasında bir tesir derinliği aranılır. Tehlike riski ne kadar yüksekse, iyi bir hizmet ömrü sağlamak için o kadar fazla koruyucu gerekir. Unutulmaması gereken önemli bir nokta da, bunun sadece bir zarf uygulaması olmasından kaynaklı tüm işlemlerin uygulamasından önce gerçekleştirilmesi gerektiğidir. Geleneksel koruyucuları uygulamak için en iyi yöntem bir ahşap işleme tesisidir. Bu, koruyucu sıvının ahşaba nüfuz etmesi için çok daha kontrollü ve hassas bir yöntemdir. Süreç, koruyucu maddeyi ahşabın dış hücrelerine zorlamak için emme ve basınç kombinasyonunu kullanır, böylece daha yüksek bir yükleme ve koruyucu maddenin daha iyi bir şekilde nüfuz etme derinliği elde edilebilir. Koruyucunun en iyi şekilde nüfuz etmesi, işlenmesi kolay diri odun ve ahşap türleri ile elde edilir. Yine, diğer uygulama yöntemlerinde olduğu gibi, koruyucu sadece bir zarf işlemidir ve herhangi bir kesme veya işleme operasyonundan önce yapılmalıdır. İşlem sonrası herhangi bir kesme işlemi yeniden bir işlem gerektirecektir.

Termal Modifikasyon 

Son yıllarda ahşabın hizmet ömrünü iyileştirmek için daha modern yöntemler geliştirilmiştir. Bunların en başarılılarından biri ısıl işlem olarak da bilinen termal modifikasyondur. Bu teknoloji, yüksek tehlike arz eden dış uygulamalar için geleneksel koruyucu işlem görmüş ahşaba veya doğal olarak dayanıklı tropikal kahşap türlerine gerçek bir alternatiftir. Termal olarak modifiye edilmiş ahşap (TMT) yeni bir kavram değildir. Eski Vikingler, tahkimatlar için savunma çitleri inşa ederken, yüzeyi yanmış keresteden yapılan direklerin yanmamış olanlara göre daha uzun ömürlü olduğunu biliyorlardı. Ancak 1990’ların sonlarına doğru İskandinavya, yerli yumuşak ağaçların dayanıklılığını ve stabilitesini artırmanın bir yolu olarak bugün tanıdığımız modern ticari termal modifikasyon yöntemini ilk kez tanıttı. 


BAĞIMSIZ TESTLER, KUZEY AMERİKA SERT AĞAÇ TÜRLERİNİN DAYANIKLILIĞININ, MÜMKÜN OLAN EN YÜKSEK DERECE OLAN VE TIK AĞACI GİBİ TROPİKAL KERESTE TÜRLERİNE EŞİT OLAN "DAYANIKLILIK SINIFI 1" AŞAMASINA (ÇOK DAYANIKLI) KADAR GELİŞTİRİLEBİLECEĞİNİ GÖSTERMİŞTİR.


Kuzey Amerika sert ağaçları açısından bakıldığında, bazı türler termal olarak çok başarılı bir şekilde modifiye edilebilmektedir. Bunlardan başlıcaları, sert ve yumuşak akçaağaçlar, lale ağacı, kızıl meşe ve dişbudaktır. TMT işleminin en faydalı iki etkisi, dişbudak ve lale ağacı gibi düşük dayanıklılığa sahip ahşap türlerinin hem stabilitesini hem de dayanıklılığını önemli ölçüde artırmaktır. İşlemden sonra nem içeriği yüzde 4 - 6 civarındadır ve denge nem içeriği kalıcı olarak azalır, bu da nemdeki değişikliklere işlenmemiş ahşap kadar sert tepki vermeyeceği anlamına gelir. Aslında bu, ahşabın nem emme kabiliyetini azaltır ve böylece boyutsal stabiliteyi büyük ölçüde geliştirir. TMT süreci esasen ahşabın türüne ve boyutuna bağlı olarak iki ila üç gün süren yüksek yoğunluklu bir fırın programıdır. Sıcaklık, gereken dayanıklılık seviyesine bağlı olarak 180 ila 215 santigrat dereceye ulaşır. İşlem, yanmayı önlemek için oksijenden yoksun süreduran bir atmosfer gerektirir ve bu genellikle ya buhar ya da emmeye dayanır. İşlem sırasında ahşabın kimyasal ve fiziksel özellikleri kalıcı bir değişime uğrar. TMT işleminin en faydalı iki etkisi, dişbudak ve lale ağacı gibi düşük dayanıklılığa sahip ahşap türlerinin hem stabilitesini hem de dayanıklılığını önemli ölçüde artırmaktır. İşlemden sonra nem içeriği yüzde 4 - 6 civarındadır ve denge nem içeriği kalıcı olarak azalır, bu da nemdeki değişikliklere işlenmemiş ahşap kadar sert tepki vermeyeceği anlamına gelir. Aslında bu, ahşabın nem emme kabiliyetini azaltır ve böylece boyutsal stabiliteyi büyük ölçüde geliştirir.

Dayanıklılık, ahşabı tahrip eden mantar ve böcekler için ana besin kaynağı olan hemiselüloz ve karbonhidratların ahşaptan uzaklaştırılmasıyla geliştirilir. Bağımsız testler, Kuzey Amerika sert ağaç türlerinin dayanıklılığının, mümkün olan en yüksek derece olan ve tik ağacı gibi tropikal kereste türlerine eşit olan “Dayanıklılık Sınıfı 1” aşamasına (çok dayanıklı) kadar geliştirilebileceğini göstermiştir. Termal olarak modifiye edilmiş ABD sertağaçları artık dış yüzey kaplama, zemin kaplaması ve yüksek kaliteli bahçe mobilyaları gibi büyük çaplı dış cephe uygulamaları için de kullanılabilir. TMT’nin bir diğer özelliği de görünümünün daha koyu bir renge dönüşmesi ve renk değişiminin sıcaklık ve türden etkilenmesidir. TMT ahşap ayrıca özellikle yumuşak akçaağaç olmak üzere son derece iyi işlenir. Koruyucu işlemlerin aksine, bu işlem aynı zamanda ahşabın kesitinin tamamının işlenmesini sağlar, yani bu işlem bitmemiş ahşap levhalara yapılır ve işlendikten sonra yeniden işlem gerekmemektedir. 

*Amerikan sertağaçları hakkında daha fazla bilgi edinmek ve en son yayınlar ile sektörel bilgileri indirmek için lütfen www.americanhardwood.org adresini ziyaret ediniz.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)