“Fabrikadan Halka” Endüstriyel Modüler Konut

Homera, ev sahibi olmanın giderek uzak bir hayale dönüştüğü günümüzde, “Fabrikadan Halka” anlayışıyla çalışan, Türkiye’nin ilk endüstriyel modüler konut markası olarak sektöre birçok yenilik getiriyor. Hayalinizdeki evi, maliyet ve standartlarını belirleyerek oluşturmanıza imkân tanıyan Homera, hızlı, ekonomik, fonksiyonel, kişiselleştirilebilir, akıllı, modüler ve çevreci konut çözümleri sunuyor.

Modüler Konut

Homera, inşaatın büyük kısmını fabrikada gerçekleştirerek sahada iklim şartları ve insan hatası gibi hayati ve maddi sıkıntı yaratabilecek durumların yaşanmasını önleyen modüler üretim metodolojisiyle hem güvenli hem de ekonomik yapılar inşa edilmesini sağlıyor.

Consera Başkanı ve Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih Şimşek
Consera Başkanı ve Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih Şimşek

Homera markasının kuruluş hikâyesini, nasıl bir ihtiyacın sonucunda doğduğunu sizden dinleyebilir miyiz?

Homera, ev sahibi olmanın giderek uzak bir hayale dönüştüğü günümüzde, “Fabrikadan Halka” anlayışıyla çalışan, Türkiye’nin ilk endüstriyel modüler konut markası olarak sektöre birçok yenilik getiriyor. Hayalinizdeki evi, maliyet ve standartlarını belirleyerek oluşturmanıza imkân tanıyan Homera, hızlı, ekonomik, fonksiyonel, kişiselleştirilebilir, akıllı, modüler ve çevreci konut çözümleri sunuyor. Amerikalı psikolog Abraham Maslow’un 1943’te ortaya koyduğu “ihtiyaçlar hiyerarşisi”nde en ön sıralarda yer alan barınma, günümüzün ekonomik şartlarından dolayı karşılanması zor temel gereksinimlerden biri haline dönüştü. Ancak Homera, inşaatın büyük kısmını fabrikada gerçekleştirerek sahada iklim şartları ve insan hatası gibi hayati ve maddi sıkıntı yaratabilecek durumların yaşanmasını önleyen modüler üretim metodolojisiyle hem güvenli hem de ekonomik yapılar inşa edilmesini sağlıyor. Homera, deprem bölgesinde bulunan ülkemizde güvenli binalar inşa ederken, sürdürülebilirliğe uygun yapı sistemlerini yaygınlaştırmayı amaçlayan, Türkiye’nin ilk “off-site construction” yani “saha dışı yapı üretimi/ modüler inşaat” firması Consera’nın lokomotif markalarından biri. Dominik, Belçika, Hollanda, Almanya’nın da bulunduğu 32 ülkeye ihracat yapan Consera bünyesinde, babamız Fikri Şimşek’in 1971’de geleneksel bir inşaat şirketi olarak kurduğu Akşan Yapı ve 2001’de kardeşlerim Mert ve Müge Şimşek ile hayata geçirdiğimiz, Türkiye’nin ilk ve hafif çelik konusunda en deneyimli fabrikası Akkon Çelik de bulunuyor.

Çelik yapı sektöründeki 2,5 milyon metrekarelik deneyimimizi de kullanarak, Homera markamızla geleneksel ev sahibi olma yöntemine bir alternatif getiriyoruz. Ocakta Hollanda’da bir showroom açan Homera’nın projeleri, sürdürülebilir tasarım ve mühendislik kriterlerini uygulayan deneyimli bir ekip tarafından hazırlanıyor. Dileyenler, 11 bin metrekare kapalı ve 20 bin metrekare açık üretim alanına sahip Akkon Çelik Fabrikası’nda endüstriyel çelik yapı teknolojisiyle üretilen Homera yapılarının üretimini Çerkezköy’deki fabrikada görerek, Homera showroom’unda yapıları inceleyebilirler.


"HOMERA, DEPREM BÖLGESİNDE BULUNAN ÜLKEMİZDE GÜVENLİ BİNALAR İNŞA EDERKEN, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞE UYGUN YAPI SİSTEMLERİNİ YAYGINLAŞTIRMAYI AMAÇLAYAN, TÜRKİYE’NİN İLK ‘OFF-SITE CONSTRUCTION’ YANI ‘SAHA DIŞI YAPI ÜRETİMİ/MODÜLER İNŞAAT’ FİRMASI CONSERA’NIN LOKOMOTİF MARKALARINDAN BİRİ."


Homera evleri hakkında bilgi alabilir miyiz? Sistem nasıl işliyor, avantajları nelerdir?

Homera evleri modüler üretim prensibi ile üretiliyor, modüler konut olarak da tarif edebiliriz. Modüler konut; modüllerden oluşan parçaların birleştirilmesiyle tamamlanan, isteğe ve ihtiyaca göre üretilen, yeni nesil bir barınma yöntemi. Çelik taşıyıcı sisteminden mimari tasarım projesine, elektrik-mekanik projesinden iç mimarisine kadar her detay incelikle çözülüp planlanan Homera yapılarına sipariş verildikten sonra çok kısa sürede yerleşmek mümkün. Homera yapıları, depreme karşı dirençli çelik sistem teknolojisiyle üretiliyor. Biz, IT altyapısıyla beraber teknoloji ile gayrimenkulü birleştiren, proptech (gayrimenkul teknolojisi) anlayışını benimseyen bir firmayız. İnşaat ve endüstri arasında yeni bir dünya kuruyoruz. Ayrıca Homera, kentsel dönüşümde kısa sürede depreme karşı dayanıklı binalara kavuşulmasını sağlayacak önemli bir alternatif natif. Özellikle hasar alması halinde büyük kayıplar yaşanacak okullar, yurtlar, hastane gibi yapıların yeniden inşa edilerek hızla güvence altına alınması hedeflerimiz arasında.

Modüler Konut

Modüler evlerin geleneksel konutlardan farkı nedir? Kullanıcılara sunduğu avantajlar neler?

Modüler evler, her şeyden önce güvenli barınma imkânı sağlıyor. Çelik ve modüler çelik yapılar, tüm dünyada depreme karşı en dayanıklı inşa yöntemlerinden biri olarak kabul görüyor. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Daire Başkanlığı’nın Mart 2023 raporuna göre, 6 Şubat’ta yaşanan deprem bölgesindeki binaların yüzde 86,7’si, dairelerin ise yüzde 95,4’ü betonarme. Binaların sadece yüzde 2,4’ü çelik. Oysa Türk Yapısal Çelik Derneği’nin araştırması, bu yüzde 2,4’lük paya sahip çelik yapılardan herhangi birinin göçüp can kaybına sebep olmadığını gösteriyor.


‘‘MODÜLER EVLER, HER ŞEYDEN ÖNCE GÜVENLİ BARINMA İMKANI SAĞLIYOR. ÇELİK VE MODÜLER ÇELİK YAPILAR, TÜM DÜNYADA DEPREME KARŞI EN DAYANIKLI İNŞA YÖNTEMLERİNDEN BİRİ OLARAK KABUL GÖRÜYOR. ’’


Araştırmaların da gösterdiği gibi, deprem bölgesinde olan ülkemizde yapı metodolojisinde değişim şart. Çelik ve modüler çelik yapılar, geleneksel yapılara göre 7-8 kat daha hafif olduklarından deprem yükünü bu oranda daha az alarak, depremlerden daha az etkileniyorlar. En az iki kat daha hızlı inşa ediliyorlar. Endüstriyel ortamda denetlenerek üretildikleri için insan hatasını en aza indiriyorlar. Geri dönüşüme imkân verdikleri için sürdürülebilirler. Sahada tekrarlı düzeltmeler olmadığından zaman ve para tasarrufu sağlarlar. Van depreminden sonra, Van’ın ilk çelik okulunu iki ay gibi kısa bir süre içinde biz inşa ettik. Modüler ve hafif çelik yapılar, deprem sonrası büyük bir acı ve travmayla sarsılmış insanlarımızın barınma ihtiyaçlarını güvenli yapılarla hızlı şekilde karşılayabildiği için de önemli. Ayrıca üretimi ve her türlü kontrolü fabrikada yapılarak, sahada bir araya getirilen Homera yapıları, geleneksel satın alma süreçlerinde olduğu gibi, ustaları organize etme, beklenmedik şartlarla karşılaşma, maliyet artışı, vadedilen teslim süresinin uzaması gibi sorunları ortadan kaldırıyor. Müşterilere tasarımda söz sahibi olma imkânı verirken, birkaç ayda ev sahibi olmalarını sağlıyor. Homera olarak günümüzde yaşanan barınma sorununa hızlı ve güvenli çözümler sunuyoruz.

Modüler ev sistemlerinin Türkiye’deki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz. Pazarda önümüzdeki dönemde nasıl bir gelişim yaşayacağını ön görüyorsunuz?

Ne yazık ki Türkiye’de genel algı, inşaatın konservatif olduğu yönünde, oysa hem deprem bölgesinde olmamız hem sürdürülebilirlik hem sektördeki liderliğimizi devam ettirebilmemiz için, son teknolojilerle dönüşen inşaat yöntemlerine en çok bizim ihtiyacımız var. Dünya yapı sektörü hızla endüstriyelleşiyor. Sahada yapılan işler, her geçen gün maksimum seviyede fabrika ortamında gerçekleştiriliyor. Toyota, Tesla, Amazon, İkea gibi birçok dev marka artık modüler yapı üretiyor. İhtiyaçları maksimum seviyede gerçek verilerle tespit eden, talep oluşmadan arzın gerçekleşmediği Endüstri 4.0 anlayışı, barınma ihtiyaçlarını yakın tarihte robotların üretimlerini yaptığı fabrikalarda karşılayacak. Özellikle konutların bir inşaat değil, bir ürün olacağı dönemleri yaşamamız çok uzak değil. Biz de robotik yapıya geçiş için 1.5 yıldır iyi bir ekipten Lean Production (Yalın Üretim) danışmanlığı alıyoruz.


‘‘NE YAZIK Kİ TÜRKİYE’DE GENEL ALGI, İNŞAATIN KONSERVATİF OLDUĞU YÖNÜNDE, OYSA HEM DEPREM BÖLGESİNDE OLMAMIZ HEM SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK HEM SEKTÖRDEKİ LİDERLİĞİMİZİ DEVAM ETTİREBİLMEMİZ İÇİN, SON TEKNOLOJİLERLE DÖNÜŞEN İNŞAAT YÖNTEMLERİNE EN ÇOK BİZİM İHTİYACIMIZ VAR. ’’


İnşaatı sadece bir iş ya da kâr aracı olarak görmüyoruz, öncelikle insanlara güvenle yaşayabilecekleri mekânlar tasarlamayı, sürdürülebilir bir inşa ve yapı üretim sistemini ülkemize yaymayı amaçlıyoruz. Bu nedenle hem deprem bölgesinde hem de yakın gelecekte dünyanın en büyük barınma ihtiyaçlarının doğacağı coğrafyada konumlanmış ülkemizde; otomobil fabrikası gibi modüler yapı fabrikaları kurulmasını sağlamak istiyoruz. Modüler yapılar; ülke içinde deprem ve kentsel dönüşüm için gerekli olan dirençli yapıların üretimine olanak sağlarken, aynı zamanda inşaatın ihraç edilmesine imkân tanıyor. Bu yöntem sayesinde sadece inşaat malzemesini değil, katma değeri ülkemizde kalacak şekilde yapıları, modüler olarak ihraç edebiliyoruz. Üç senede bir milyon konut üretebilmek için 2 milyon ton yapısal çelik, 72 bin insan ve 5 adet 100 bin metrekarelik fabrika alanına ihtiyaç var. Türkiye 50 milyon ton çelik üretiyor ve 2023 verilerine göre 3.5 milyon işsizimiz bulunuyor. Dünyanın en büyük modüler çelik yapı endüstrisine sahip ülkesi olmak için yapmamız gereken tek şey, ön yargılarımızdan kurtulmak.

Modüler Konut

Şirket olarak 2024 yılına yönelik hedefleriniz neler?

Consera’nın son üç yılda yüzde 30 gibi yüksek bir oranla büyümesi, modüler yapıya ihtiyacı gösteriyor. 2024’te de büyümemize olanak sağlayan modüler yapı üretimlerine, yatırım yapmaya devam edeceğiz. Üç senede iki üretim tesisi kurmayı planlıyoruz. Dominik Cumhuriyeti’nde çelik ve modüler çelik karma yapı sistemiyle 12 ay gibi kısa sürede inşa ettiğimiz 236 odalı, 16 bin metrekare kapalı alana sahip otel çok ilgi çekti. Bir Türk şirketi olarak know-how ihraç ettiğimiz proje, hükümetin de dikkatini çekince bizim mühendislerimizle bu yapı yöntemlerine ait yerel yönetmelikler yazılarak kanunlaştırıldı. Dominik’te yeni projelere imza atacağız. Ayrıca modüler yapılarımızı son kullanıcılara ulaştıracak ekosistemler yaratacağız. Homera ev serileri ile sadece konut çözümü sunulmuyor aynı zamanda konaklama tesisi gibi projelerde de Homera evleri tercih ediliyor. Antalya’daki Club Marco Polo, Kaş’taki Kairos Hotel ve Kartepe’deki Tumba Sisli Vadi Otel gibi farklı projeler de gerçekleştiriliyor. Yurt dışında da talebin yoğun olduğu Homera yapıları, şimdiden Belçika, Avusturya ve Dominik’e gönderildi. Bunun artması için çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Ancak biz öncelikle kendi ülkemizde insanlara güvenli barınma hakkı sağlamak ve sürdürülebilir bir inşaatın ülkemizde yaygınlaşması için modüler yapı metodolojisinin öncüsü olarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)