İyi Bir Banliyö Nasıl Olur?

Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Banliyöler son on yılda bir tür yenilenme yaşadı. COVID-19 salgını sırasında insanlar açık alan ve merkezi olmayan imkanlar yerine kent merkezlerinden kaçtı. Bazı insanlar için "banliyö" ya da "suburbia" kelimesi bakımlı çimler ve birbirinin aynısı evlerden oluşan görüntüleri çağrıştırır, ancak başarılı bir banliyöyü yaratan şey, şehirlerle düşündüğünüzden daha fazla ortak noktaya sahip olabilir.

Bir banliyönün ne olduğunu ve nasıl tanımlanabileceğini anlamak önemli. 2017 yılında HUD ve ABD Nüfus Sayım Bürosu 75.000'den fazla kişiyle anket yapmış ve bu kişilerden mahallelerinin kırsal, banliyö veya kentsel olup olmadığını tanımlamaları istenmiş. Bu nüfusun yüzde 21'i kırsal bir bölgede, yüzde 27'si kentsel bir bölgede ve yüzde 52'si de banliyöde yaşadığını belirtmiş. İlginç bir şekilde anket üç yıl sonra tekrarlandığında birçok kişi evlerinin aslında kentsel sınırlar içinde olduğu tespit edildiği halde banliyöde yaşadığını iddia etmiş. Bununla birlikte banliyölerin en yaygın kabul gören tanımı, düşük yoğunluklu binalar ve konutlar içeren savaş sonrası alanları tanımlar. Bu alanlar bir şehrin çevresinin ötesinde yer alır ve büyük ölçüde yerleşim yeri olarak belirlenir. 

İyi Bir Banliyö Nasıl Olur

Banliyöler ve şehirler hakkında düşünme şeklimiz genellikle kutupsal bir yaklaşım. Bir yanda 400 birimlik gökdelenlerde yaşamayı tercih eden insanlar, diğer yanda banliyöde müstakil evlerde yaşayanlar var. Biri diğerinden mutlaka daha iyi olmasa da bu yaşam türlerini çerçeveleme şeklimiz, özellikle de banliyölerimizdeki yoğunluk ve erişilebilirlik hakkında nasıl düşündüğümüz, bu iki yaşam tarzının birbirine nasıl karışacağını şekillendirecek. Banliyö sakinleri mahallelerinin yoğunlaştığını duyduklarında genellikle bunun güvenlik, geniş yaşam alanları ve satın alınabilirlik gibi uğruna çabaladıkları şeylerin ortadan kalkacağı anlamına geldiğini düşünür. Ancak iyi tasarlandığında belirli unsurlar başarılı banliyö alanları oluşturabilir.

Dikkate alınması gereken ilk husus şehirlerin yakınlık fikrini nasıl başarılı bir şekilde pazarlayabildiği. New York gibi bir yerde yaşıyorsanız, günlük aktivitelerinizin ve ihtiyaçlarınızın çoğuna 15 dakikalık yürüme mesafesinde sahip olmak kolay. İsteyebileceğiniz her şey birbirine yakın gelir ancak bu, tarihsel olarak birçok banliyönün tasarlanma şekli için geçerli değil. Arabalara olan bağlılık göz önüne alındığında bir bakkal, bir okul ve bir ofis arasında 15 dakikadan daha uzun bir mesafe olabilir. İnsanların gerçekte neye ihtiyaç duyduklarını ve bunun günlük yaşamlarını nasıl etkilediğini yeniden düşünerek, bir banliyönün daha başarılı olabilmesi için belirli uygulamaları yan yana inşa etmek anlamlı olacak. Şehir hayatının koşuşturmacası olmadan bir evde yaşamak, parka yürümek ve aynı zamanda bir kafeye yürümek mümkün.

Şehirlerin birbirine yakın olmasını sağlayan şeylerden biri de nasıl düzenlendiği. Şehirlerin konumu, özellikle öngörülebilir cadde şebekeleri etrafında planlanan yerlerde genellikle daha kolay. Banliyöler genellikle bu tür bir yapılanmaya uymaz ve dolambaçlı çıkmaz sokaklara, ana caddelere ve otoyol sistemlerine sahip. Tüm bu sokaklar birbirlerine bağlanan ek yollara sahip ve bu da mekanların daha da uzakta hissedilmesine neden oluyor. Başarılı banliyöler aynı zamanda bir yer duygusu da yaratır. Şehirler yoğunlukları nedeniyle, her mahallede ayırt edilebilir özelliklere sahip olabilir. Banliyölerin çoğu zaman yapmakta güçlük çektikleri bir biçimde kendi kişiliklerini adapte eder. Banliyöler kendi şehir merkezlerini ve çekirdeklerini oluşturarak toplum ve ticaretin merkez üslerini yaratabilir.

Genellikle nasıl daha iyi şehirler planlayabileceğimiz ve belirli alanları nasıl yoğunlaştırabileceğimiz konusundaki tartışmalara odaklanıyoruz. Belki de banliyöleri nasıl tanımladığımızı yeniden düşünmenin ve onları kentsel alanların en iyi niteliklerini alıp banliyölere uygulayacak şekilde planlamanın zamanı gelmiştir. Gelecek insanların daha fazla alan, sessizlik ve dinginlik aramasına neden olan özellikler ile her şeyin yakın ve kısa mesafede olmasının getirdiği rahatlığın bir karışımında yatıyor.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)