10 Seçilmiş Örnek

Şubat sayımızda yer verdiğimiz “Sağlık Yapılarında Sürdürülebilir Yaklaşımlar” konusu ile bağlantılı olarak, dünyanın çeşitli bölgelerinden bazı sağlık merkezleri ile hastanelerde hasta için elzem olan iyileşme ortamını yaratma adına yapılan çalışmaları sizler için derledik.

PARALEL KONTEYNERLERDEN OLUŞAN PSİKOSOSYAL REHABİLİTASYON MERKEZİ

Mimar: Otxotorena Arquitectos
Yer: Alicante, Spain
Yıl: 2014

San Juan de Alicante Belediyesi’ne bağlı Centro Dr. Esquerdo kompleksinde bulunan arsa üzerine inşa edilen bina, Psikososyal Rehabilitasyon Merkezi yeni binası olarak tasarlanmış.

Teknik şartnamelere uygun olarak tasarlanan bina her iki tarafın ihtiyaçlarını karşılıyor. Bir taraf hastanede yatmayı gerektirmeyen ama ciddi ruhsal bozukluğu olan kişiler için bir İkamet; diğer taraf Sosyal Rehabilitasyon ve Entegrasyon Merkezi’nin ciddi ruhsal bozukluğu olan hastaları için bir Gündüz Merkezi. Binada bu nedenle; hastanede yatmayı gerektirmeyen, kronik ruhsal bozukluğu olan kişiler için açık ve esnek bir konut olarak toplum hizmeti verilmekte; öte yandan, Gündüz Merkezi ile serbest zamanlı fonksiyonel kurtarma programları ile yapılandırılmış faaliyetler yürütülmekte.

Projede; tüm alan ve fonksiyonel ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak arsa özelliklerine uygun mimari çözüm uygulanmış. Bu doğrultuda bir binada gruplandırılan yapı, programın farklı alanlarda organize edilebilmesi için tek girişli ve ortak bahçe rekreasyon alanlı büyük bir paralelkenar konteyner olarak tasarlanmış.

SEMPATİK BİR KANSER DAYANIŞMA MERKEZİ MAGGIE’S KANSER BAKIM MERKEZİ

Mimarlar: Snøhetta
Yer: Aberdeen City, UK
Yıl: 2013

“Forester Hill Hospital’ın güney sınırında, Westburn alanının kenarındaki yapı bağımsız bir noktada konumlandı. Maggie’s Kanser Bakım Merkezi karşısındaki boş araziden dolayı güney ve batıdan güneş ışığı alıyor. Bir tedavi merkezi olmayan ama kanserli hastaları biraraya getirerek onları birbirine bağlamak, yardım ve rehberlik etmek amacıyla kucaklayan bir yer. ” diyor Snøhetta.

Bina, park bölgesinde bir köşk olarak tasarlanmış. Binayı bir kabuk gibi saran yumuşak dış formu binanın tamamını şekillendirirken ahşap iç binalarsa daha samimi odalar ve boş alanlar oluşturur. Tek katlı olarak tasarlanan binada özellikle ofis fonksiyonlarına çözüm olarak bir de küçük bir asma kat planlanmış.

İKONİK VE HEYKELSİ FORMU İLE GÜNEY AVUSTRALYA SAĞLIK VE TIBBİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ

Mimar: Woods Bagot
Yer: Adelaide SA, Australia
Yıl: 2014

Woods Bagot, Avustralya Güney Hükümeti ile Güney Avustralya Sağlık ve Tıbbi Araştırma Enstitüsü tasarım ve teslim anlaşması yaptı. Anlaşma sonucu; toplum sağlığı hizmetlerinde yenilik ve gelişmeleri teşvik amacıyla 675 araştırmacıya ev sahipliği yapacak dokuz araştırma modülü tasarladı.

Yenilikçi bir cephe tasarımı da dahil olmak üzere, modern mimarisi, ikonik ve heykelsi formu ile Adelaide şehir merkezinde inşa edilen bu yeni tıp ve sağlık merkezi yaklaşık 25.000 metrekare. Medikal keşfi ve işbirliğini teşvik eden yeni ve özgürleştirici laboratuvar tipolojisi ile dünyanın dört bir yanından gelen en iyi araştırmacıların dikkatini çeken araştırma ve hastane servisleriyle de sinerji yaratan bir uygulamaya ev sahipliği yapıyor.

DOĞAL IŞIĞIN HAKİM OLDUĞU RUSH ÜNİVERSİTESİ TIP MERKEZİ YENİ HASTANE KULESİ

Bu hastane projesi aslında kampüs çapında bir dönüşüm projesinin parçası. Bir ortopedi binası, bir otopark yapısı ile yeni yükleme ve dağıtım sistemlerini içeren 800.000 metrekarelik bir hastane. Cerrahi, radyoloji ve acil servislerle teşhis ve tedavi olanakları sunan 386 yataklı bu hastane binası, Rush Üniversitesi Kampüsü için önemli bir yatak kulesi.

Hastalar için verimli ve güvenli bir sağlık ortamı oluşturan yatak kulesinin geometrik tasarımı sayesinde hasta odalarına maksimum doğal ışık girmesi sağlanmış. Ayrıca çatı bahçesinin yapısal elemanları gibi görünen çatı pencereleriyle de aşağıdaki giriş yapısının doğal ışık alması sağlanmış.

ENERJİ VERİMLİ, ÇEVRE DOSTU HASTANE CERDANYA HASTANESİ

Mimar: Brullet Pineda Arquitectes
Yer: Puigcerdà, Girona, İspanya
Yıl: 2012

Yeni Cerdanya Hastanesi, Puigcerdà’nın bir kasabasında uygulanan yeni şehir planlamasının güçlü bir kentleşme örneği olarak nitelendiriliyor. Önemli bir eğime sahip arazi üzerine, deniz seviyesinden 1200 metre yükseklikteki arsanın kuzey tarafına konumlanan hastane binasının güney cephesinde yaklaşık 10.000 metrekare boş alan elde edebilmek için mimarlar tasarımda binanın ön tarafında bulunan beş katlı bloğun gölgesini göz ardı etmişler. Yeni şehir alanını tanımlayan bina; cadde planlamalarını şekillendirerek yeni meydanlar yaratıyor ve ağaçların nerelere dikileceğine de işaret ederek genel yapıya yardımcı oluyor.

Binanın gün ışığından en iyi şekilde yararlanabilmesi için yataklı birimlerin, ana destek alanlarının ve bekleme odalarının bulunduğu cephesi güneye doğru konumlandırılmış. Böylece hastane binasının enerji verimliliğine katkı sağlanarak doğal ışıktan en verimli şekilde yararlanması sağlanmış. Çevresel açıdan bakıldığında ise uygulanan genel strateji; kullanılan tüm malzemelerin düşük çevre etkili malzemeler olması...

KIRILARAK İÇ İÇE GEÇMİŞ İKİ KAYA PARÇASI GİBİ LEGACY ER ALLEN HASTANESİ

Mimar: 5G Studio Collaborative
Yer: Allen, Amerika

Shanghai Kent Metropol Projesi’nin üçüncü ayağını oluşturan ve Huatai Road üzerinde yer alan Shanghai Wuzhou International Plaza, şehrin farklı bölgelerinde enerji ve canlılık oluşturacak kentsel çevrelerin bir ayağı olarak planlanmış. Synthesis Design + Architecture ve Shenzhen Mimari Tasarım Enstitüsü tarafından Shanghai Wuzhou International Plaza için geliştirilen “Kentsel Kanyon” projesi ise açılan uluslararası yarışmada birincilik ödülü kazandı.

Yin ve Yang kavramının geleneksel Çin konseptinden esinlenerek, şehrin kent dokusuyla projeyi birbirine bağlayan tasarım; kırılarak iç içe geçmiş iki kaya parçası gibi organize edilmiş ve böylece kayan bir kanyon formu yaratılmış. Plaza bina kabuğunun kavramsallaştırılan ‘nehrin oyduğu kanyon’ desenlenişi ise çizgili artikülasyonlarla ifade edilerek şehrin kentsel enerjisini cepheden çatıya birleştiriyor.

YEDİ KÜÇÜK EV KÜMESİNDEN OLUŞAN NÆSTVED HASTANESİ, LIVSRUM KANSER DANIŞMA MERKEZİ

Mimar: Effects
Yer: Kopenhag, Danimarka

Livsrum; Danimarka’daki Næstved Hastanesi’nin yeni kanser danışma merkezi. Bu merkez; iki yeşil açık alan etrafında yedi küçük ev kümesi olarak tasarlanmış ve her evin kendine özgü bir işlevi var. Farklı çatı yükseklikleriyle kendine özgü mimari karakteri olan küçük evler etrafındaki hastane binalarından ayrılarak, kullanıcılarının konfor ve refahı düşünülerek tasarlanmış.

Kullanılan tam donanımlı malzemeler ile iki tipte inşa edilen tesisin yatay çizgili dış yüzeyleri beyaz fiber çimento levhalar ile kaplanmış. İç avlular ve bina giriş yüzeylerinde ise dikey ahşap tahtalar kullanılarak bütünlük sağlanmış.

BASİT, PRATİK BİR O KADAR DA FONKSİYONEL PLANLANMIŞ MOLLET SUBAKUT HASTANESİ

Mimar: Mario Corea Arquitectura
Yer: Barcelona, İspanya
Yıl: 2013

Mollet del Vallès’de 50’li-60’lı yıllarda inşa edilmiş bir hastane olan Subakut Hastanesi aslında başarılı bir yenileme projesi. Mevcut ve gelecekte ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarına çözüm üretebilecek bir hastane olacak şekilde tasarlanan bu yenileme projesi; basit, pratik ve bir o kadar da fonksiyonel planlanmış... Subakut Hastanesi; enerji tasarruflu bir hastane olarak ektili müdahaleler sonucu düşük maliyetlerle renove edilmiş. Hastanesinin mimari ekibi ilk olarak eski binadan mümkün olduğunca yararlanarak belirli noktalarda yapıyı güçlendirerek çalışmalarına başlamış. Sürdürülebilirlik esasları doğrultusunda yenilenen binada enerji tasarrufuna yönelik yeniden yalıtım yapılarak yapıya güneş panelleri dahil edilmiş. Ayrıca binanın doğu ve batı cephelerinde uyguladıkları dikey alüminyum güneş koruyucu barlar ise binada yeni bir cephe görevi görüyor.

DOĞAL VE RAHATLATICI BİR ORTAM KHOO TECK PUAT HASTANESİ

2010 yılında bahçe ve iç düzenlemeleriyle “Skyline Greenery” birincilik ödülü alan dev hastane binası birbiriyle bağlantılı ama ana işlevlere göre gruplanmış 4 farklı binadan oluşuyor. Hastane bütününde mimarlar, binalar arasında ve iç alanlarda yeşil bahçeler oluşturarak doğal ve rahatlatıcı bir ortam yaratmaya çalışmış.

Ara katlarda, teraslarda ve koridorlarda dev çiçeklikler içinde bahçeler yaratılan hastane binasının koridorları da Singapur’un ikliminin uygun olması sebebiyle açık bırakılmış. İç mekan tasarımında doğal ve sıcak malzemelerin kullanıldığı binanın ortak alanlarına da heykeller ve enstalasyonlar yerleştirilerek sıradışı mekanlar yaratılmış. Ayrıca hastane bitişiğinde bulunan yapay gölet ve yeşil alanlar da hastaların ve ziyaretçilerin kullanımına açılarak yeniden yorumlamış.

GÜNEŞİN İYİLEŞTİRİCİ ETKİSİ ABC KANSER MERKEZİ

ABC Onkoloji merkezi dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri olan Mexico City’de yoğun bir konut dokusu içinde bulunan özel bir hastane. 6200 metrekare arsa üzerine dört katlı bir bina olarak inşa edilen onkoloji merkezi aynı zamanda köprülerle hastanenin diğer birimlerine bağlanmış.

Hastane binasının etrafındaki eski konutlar ile eski depo alanları gibi çeşitli faktörlerin tasarımı etkilediğini belirten mimarlar istenmeyen manzaraları önlemek için kumlanmış cam bloklar kullanarak doğal ışığı filtrelemeyi başarabilmişler. Gün ışığından daha fazla yararlanabilmek için de hastane giriş bölümünde dört kat boyunca devam eden aydınlık bir iç boşluk oluşturulmuş. Tasarımda bu karşılama boşluğunun karşısına düşey sirkülasyonu sağlayan asansörler ve merdivenler yerleştirilerek açık kat koridorları oluşturulmuş. İç mekanlarda sıcak ve görsel devamlılık sağlayan bir mekan kurgusu ile oluşturulan bu aydınlık ve açık alanların amacı; güneş ışığının iyileştirici etkisini içeri alan mekanlar yaratmak olmuş.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)