​Alüminyum: Mimari İçin Çarpıcı Bir Metal

Öyle bir metal düşünün ki, yemeğinizi iç rahatlığıyla bu metale sarıp, sarmalayıp fırına veriyorsunuz… Sadece bununla kalmıyor, taşıt, yiyecek ve içecek paketleme, mimari, dizayn ve akla gelebilecek her sektörde alüminyum yerini almayı başarmış bir ürün. Daha geriye gidecek olursak; Antik Yunan ve Roma’da, alüminyum tuzları, boyaların renklerini sabitleştirmede ve kan durdurucu olarak kullanılmıştır. Hatta günümüzde Alum, tıpta hala kan durdurucu ve damar büzücü olarak kullanılmaktadır.

Yerkabuğunda bol miktarda (%7,5 – 8,1) bulunmasına rağmen serbest halde çok nadir bulunur ve bu nedenle bir zamanlar altından bile daha kıymetli görülmüştür. Alüminyumun ticari olarak üretiminin tarihi 100 yıldan biraz fazladır.

Alüminyum ilk keşfedildiği yıllarda cevherinden ayrıştırılması çok zor olan bir metaldi. Alüminyum rafine edilmesi en zor metallerden biridir. Bunun nedeni, çok hızlı oksitlenmesi, oluşan bu oksit tabakasının çok kararlı oluşu ve demirdeki pasın aksine yüzeyden sıyrılmayışıdır.

Alüminyum, kimyasal aktivitesinin yüksek olması nedeniyle saf halde bulunmaz. Bu nedenle eldesi alüminyum silikat,demir oksit ve alüminyum oksitten oluşan boksit (bauxite) cevherinden yapılır. Bundan dolayı, metalik alüminyum hakkında ortaçağ sonlarına kadar hiç birşey bilinmiyordu. Aslında yerkabuğunun % 7.9’u alüminyumdur ve kabuk içinde yaklaşık 250 farklı alüminyum minerali vardır. Bu minerallerin en önemli grupları silikatlar ve oksit hidratlardır. Günümüzde alüminyum üretiminin en önemli bileşiği olan boksit bir alüminyum-hidrattır. Kriyolit ise doğal olarak oluşmuş, alüminyum halojen bileşikler grubuna dahil bir mineraldir.

Friedrich Wöhler’in, alüminyumu, 1827’de, susuz alüminyum klorürü potasyum ile karıştırarak ayrıştıran ilk kişi olduğu bilinirse de metal, o tarihten iki sene kadar önce, Danimarka’lı bir fizikçi ve kimyacı olan Hans Christian Øersted tarafından saf olmayan bir formda üretilmiştir. Dolayısıyla almanaklarda ve kimya literatüründe Øersted’in adi alüminyumu bulan kisi olarak geçer. Fransız Henri Saint-Claire Deville, 1846’da, Wöhler’in metodunu, daha pahalı olan potasyum yerine sodyum kullanarak geliştirmiştir.

Amerikalı Charles Martin Hall 1886’da, alüminyumun elektrolitik bir işlemle eldesine ilişkin bir patent başvurusunda bulunmasının ardından, Hall’un bu buluşundan tamamen habersiz olmak üzere Fransız Paul Héroult da aynı tekniği Avrupa’da geliştirmiştir. Bu nedenle iki bilim adamının adı verilen Hall-Heroult işlemi, günümüzde alüminyumun cevherinin eldesinde bütün dünyada kullanılan temel yöntemdir.

ABD’deki Washington anıtının zirvesinin yapımında alüminyum kullanılmasına karar verildiği yıllarda alüminyum oldukça pahalı bir malzemedir. 30 gram alüminyum için ödenen tutar o zamanlar iki işçinin yevmiyesine bedel olmasına rağmen bu karardan vazgeçilmemiştir.

Alüminyum sahip olduğu üstün özellikleri ile sanayide en çok talep edilen ve endüstriyel uygulamalarda kullanımı hızla artan birkaç metalden birisidir.

Alüminyum sahip olduğu üstün özellikleri ile sanayide en çok talep edilen ve endüstriyel uygulamalarda kullanımı hızla artan birkaç metalden birisidir. Üretim ve işlenme maliyetinin yüksek olması ve çevreye zararlı atıklar vermesi yüzünden diğer metaller gibi alüminyumun da servis ömrünü uzatmak ve korozyonu ile mücadele etmek önemlidir.

Alüminyum teoride doğal özelliklerinden ödün verilmeden %100 geri dönüştürülebilir bir malzemedir. Uluslararası Kaynaklar Paneli’nin Toplumda Metal Stoklama raporuna göre, kişi başı alüminyum kullanımı -elektronikler, yapılar ve araçlar dahil olmak üzere- 80 kg civarındadır. Bu rakam daha gelişmiş ülkelerde 350-500 kiloya kadar yükselmekte, az gelişmiş ülkelerde ise

35 kg’a kadar düşmektedir. Bu bilgiler doğrultusunda alüminyum kullanımı kontrollü ve uygun bir biçimde geri dönüştürülmektedir.

Özellikle 1960’lı yıllarda hayatımızda yerini alan kutulanmış içecekler, alüminyum kullanımını çok daha gündelik ve sıradan bir hale getirmiştir. Bir yandan çok fazla üretimi eleştirilse de geri dönüştürülüp yeniden kullanılması ile alüminyum vazgeçilmez bir malzeme olmaya devam etmektedir.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)