Ülkemizdeki Yeşil Bina Hareketinin Önemli Örneklerinden Biri

AND GAYRİMEKUL
Ali Baki Usta, Genel Müdür

AND Kozyatağı; başından iyi planlanan, bu plana sadık kalınan ve yetkin ekiplerin görev aldığı projelerde, lokasyon, arazi özellikleri gibi bazı avantajlı durumların da bulunması durumunda LEED sisteminin en üst seviyelerinin hedeflenebileceğini görmek adına çok güzel bir örnek teşkil etti.

Türkiye’nin büyük sanayici gruplarından Anadolu Grubu, AND markasıyla gayrimenkul sektörüne iddialı bir giriş yaptı, sektörde AND markası ile büyürken sizi en çok zorlayan ne oldu, bundan sonraki hedefleriniz neler?

AND Gayrimenkul olarak öncelikli hedefimiz, Anadolu Grubu’nun sahip olduğu köklü geçmişi ve  kurumsal duruşu arkamıza alarak gayrimenkul sektöründe farklı bir duruş ortaya koymak. 

Geliştirdiğimiz projelerde gerektiği yerlerde maliyetleri göz ardı ederek, günümüzün değil geleceğin vizyonu ile sürdürülebilir çevreye duyarlı gayrimenkul projeleri geliştiren bir şirket olmak amacıyla çalışıyoruz. Bu doğrultuda, farklı, kimliği olan, yüksek imajlı, çevreye-kente-insana duyarlı, gayrimenkul projeleri üretiyoruz. 

Projeleri hayata geçirmeye karar verdiğimiz ilk günden itibaren her işin uzmanıyla çalışıyoruz. Bu vizyonla bir çok danışmandan, sektör uzmanından ve kullanıcı araştırmalarından faydalanıyoruz. Şirket olarak atacağımız her adım öncesinde mutlaka bölgeyi, projeyi, araştırıyor, inceliyor ve üstüne geliştirilen senaryolarıyla uzun bir çalışma döneminden sonra işe başlıyoruz.  Ayrıca gayrimenkul sektörüne Yap-Sat felsefesi yerine Yap-Yaşat modeliyle ile yeni bir soluk getirmeyi hedefliyoruz. Satışını tamamladığımız projeden çekilmek değil, yaşatmak üzere bir sistem kuruyoruz. İçten dışa bir tasarım yaklaşımı ile binaların sadece dışına değil, asıl vakit geçirdiğimiz iç alanlarına odaklanıyoruz. 

AND Kozyatağı projesi için özel davetli ve profesyonel bir jürinin bulunduğu yarışma yapılarak HPP Türkiye Ofisi’nin önerisi kabul görmüş. İlk tasarım sürecinin kendi içinde nasıl ilerlediğinden ve nasıl bir yöntem takip edildiğinden bahsedebilir misiniz?

AND Gayrimenkul olarak proje geliştirme çalışmalarına başlamadan önce bir çok analiz ve araştırma yaparak ofis pazarının ve kullanıcıların ihtiyaçlarını analiz ettik. Bu ihtiyaçlara cevap verecek çözümleri belirledik ve detaylı bir brief hazırlayarak bir mimari yarışma düzenledik.  Bu yarışmaya uluslararası 6 mimarlık firması katıldı. Bu listede HPP International’de bulunuyordu. İsteklerin açıkça belirlendiği bu yarışmada proje önerilerini aldık. Kendi ekibimiz aralarında mimarların, mühendislerin, gayrimenkul danışmanları ve farklı uzmanlıkların olduğu geniş bir grup tarafından yapılan değerlendirme sonucunda briefimizde belirlediğimiz kriterlere en uygun projeyi sunan HPP’nin çalışması seçildi. Tasarım süreci boyunca ise HPP’yle kurulan doğru iletişim ortaya güzel bir projenin çıkmasını sağladı. 

İlk projeniz AND Kozyatağı ile en iyi ticari proje ödülünü aldınız. Türkiye’de yatırımcı firmaların yeşil bina projelerine bakış açısı nasıl? Bu proje satış-kiralama ve insanların ilgisi bakımından yeteri kadar etkili olabildi mi? Nihai kullanıcı konunun öneminin yeterince farkında mı? Bu yönde bir talep artışı yaşanıyor mu?

Ülkemiz‘deki A sınıfı ofis geliştiricileri  ve yatırımcıları binalarında uzun yıllardır yabancı kiracılara ev sahipliği yaptıkları için gerek teknolojik gerekse altyapısal olarak hızla kendilerini geliştirdiler. Bu anlamda son yılların öne çıkan ihtiyaçlarından bir tanesi de yeşil binalar oldu. Verimlilik, otopark kapasitesi, asansör kalitesi bir bina için ne kadar önemli ise uluslararası kuruluşların verdikleri yeşil bina sertifikası da o kadar önem arz etti. Bu nedenle yeni yapılan tüm binalarda uluslarası kuruluşların verdiği yeşil sertifikaların alınması geliştiriciler ve yatırımcılar açısından dikkat edilir bir unsur oldu.

Özellikle kentsel dönüşüm sürecinin de önümüzdeki dönemde ivme kazanmasıyla artacak nitelikli bina sayısı, yeşil binaların ve kentlerin gelişmesi adına ciddi bir kuluçka ortamı sağlayacaktır.

AND Kozyatağı açılışından itibaren bir yılı geride bıraktı. Tamamı yabancı şirketlerden oluşan bir kiracı karmamız bulunuyor. Tüm kiracılarımız, AND Kozyatağı’nın yeşil bina olmasından ve bu durumun getirdiği avantajlardan haberdar ve memnunlar. Bir çoğunun daha ön görüşmeler  sırasında yaptırdıkları due diligence sürecinde yeşil bina bir şart olarak bulunuyordu. Bu şartı karşıladığımız için bizi seçen kiracılarımız oldu. Bugün de AND Kozyatağı’nda yer kiralamak isteyen hemen her kiracı adayı yeşil bina ile ilgili talepte bulunuyor.

AND Kozyatağı, hem süreç yönetimi ve malzeme kalitesiyle hem de kazandığı sertifika seviyesiyle yeşil bina anlayışını ortaya koyan önemli örneklerden biri. Ülkemizde yatırımcı firmaların bu konuya ilgisi her geçen gün artıyor. 2016 yıl sonu itibariyle Türkiye, en çok LEED Sertifikası alan 8. ülke olmayı başardı. Geçen sene aynı listeye 9. sıradan giren Türkiye, bu sene bir basamak yükseldi. Küresel anlamda da yapılan araştırmalara göre yeşil bina talebi her sene artıyor.

Türkiye’deki mevcut konjonktürün etkisiyle gayrimenkul sektöründeki bazı yavaşlamalar yeşil bina talebini çok etkiliyor. Zira ülkemizde birçok yatırımcının yeşil bina konusundaki planları kısa vadeli değildir ve alınan kararlar dönemsel dalgalanmalardan etkileniyor. Yine birçok yatırımcı yeşil bina sistemlerini artan rekabet içerisinde farklılaşmak adına bir araç olarak kullanıyor ve bu durum yeşil binalara olan talebi günden güne arttırıyor. Son açıklanan USGBC verilerine bakıldığında ülkemizde her yıl tamamlanan binlerce proje arasından şu ana kadar sertifika alabilen sadece 191 proje bulunuyor. Bu sayı hala pazarın ciddi büyüme potansiyeli taşıdığını gösteriyor. Özellikle kentsel dönüşüm sürecinin de önümüzdeki dönemde ivme kazanmasıyla artacak nitelikli bina sayısı, yeşil binaların ve kentlerin gelişmesi adına ciddi bir kuluçka ortamı sağlayacaktır.




Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)