Türk Çimento Sektörü 10 Yılda Üretimini Yüzde 50 Arttırdı

 Dünya çimento üretiminde de ilk beşte yer alan Türk çimento sektörünü değerlendiren ÇEİS Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Ünal, “2016 yılında 77 milyon ton üreten sektörümüz, sadece iç pazardaki ihtiyacı karşılamakla kalmıyor, ihracat da yapıyor. Çimento sektörü olarak üretimde tamamen yerli ham madde kullanıyoruz. Cari açık yaratmayan, hatta kapatan bir sektör olmaktan gurur duyuyoruz” dedi.

Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (ÇEİS), Türk çimento sektörünün “Güvenli Geleceğin Çimentosu” mottosu altında yürüttüğü faaliyetlerin sonuçlarını ve gelecek hedeflerini paylaştı. 32 üye şirket ve bu şirketlere bağlı 63 tesisle Türk çimento sektörünün yüzde 98’ini temsil eden ÇEİS, üretim teknolojilerinin geliştirilmesinden ihracat pazarlarının genişletilmesine, dayanıklı yapı stoğunun oluşturulmasından sağlam yollar ve güçlü bariyerlerin yaygınlaştırılmasına, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün geliştirilmesinden nitelikli iş gücünün yetiştirilmesine, çevreye duyarlı üretimden yenilenebilir enerji kullanımına sektörü ilgilendiren her alanda geliştirme ve iyileştirme faaliyetleri yürütüyor.

Türk çimento sektörünün 2016 yılında 77 milyon ton üretime ulaşarak Avrupa lideri olduğunu vurgulayan ÇEİS Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Ünal şunları ifade etti:

“Son 10 yılda üretimimizi yüzde 50 artırdık. Avrupa lideri olmakla kalmadık, dünya çimento üretiminde ülkemizi ilk beşe soktuk. Türk çimento sektörü köklü olduğu kadar gelecek de vaat eden bir sektör. Altyapı, yol, köprü, konut projeleriyle Türkiye’nin geleceğini inşa ediyoruz. Ülkemizi geleceğe taşıyacak Üçüncü Havalimanı, Çanakkale 1915 Köprüsü, Avrasya Tüneli ve İzmit Körfez Geçişi gibi mega projelerin de taşıyıcı gücü olarak çalışıyoruz. Sağlam yapı, güçlü Türkiye anlayışıyla güvenli geleceği inşa etmenin varoluş misyonumuz olduğuna inanıyoruz.”


Cari açık yaratmayan sektör

Türk çimento sektörü 2016 yılında 77 milyon ton üretimle yaklaşık 2,8 milyar dolar ciro elde etti. Maliyet düşürücü modernizasyon yatırımları ile Avrupa Birliği normlarına uygun üretim yapan Türk çimento sektörünün 2016 ihracat geliri ise 500 milyon dolara ulaştı.

Yaklaşık 7 milyon konutun 2023 yılına kadar tekrar inşa edilmesinin gündemde olduğunu belirten Tufan Ünal şunları söyledi:

“Bu projelerde ciddi miktarlarda çimento talebi olacaktır. Sektörümüz bugün, tamamen yerli ham madde kullanarak ülke ihtiyacının tamamını karşılayabiliyor. Üstüne ihracat da yapıyor. Çimento sektörü yerli ham madde kullanımıyla cari açık yaratmıyor, aksine ihracatla açığı kapatmak için çalışıyor. Cari açık yaratmayan, hatta kapatan bir sektör olmaktan gurur duyuyoruz.”

17 bin kişinin istihdamı güvenli ellerde

Türk çimento sektörü, ülke geneline yayılmış tesislerle 17 bin kişiye istihdam yaratıyor. Son 10 yılda iş sağlığı ve güvenliğine 145 milyon TL yatırım yapan Türk çimento sektörü, iş sağlığı ve güvenliği dendiğinde akla ilk gelen sektör olmayı hedefliyor.

“Sıfır iş kazası” vizyonuyla dünyanın lider iş sağlığı ve güvenliği kuruluşlarından İngiliz British Safety Council’la işbirliğine gittiklerini söyleyen Tufan Ünal şöyle konuştu:

“ÇEİS olarak şimdiye kadar belki de hiçbir sektörün atmadığı bir adımı attık ve üye şirketlerimize ait tüm fabrikaları British Safety Council işbirliğiyle denetime tabi tuttuk. Son 10 yılda Türk çimento sektörü olarak, klinker üretim kapasitemiz yüzde 90, sektördeki çalışan sayımız yaklaşık yüzde 40 artmasına rağmen, iş kazalarına ilişkin uluslararası kıyaslamalarda kullanılan kaza sıklık oranında yüzde 30, kaza ağırlık oranında ise yaklaşık yüzde 60’lık bir düşüş sağladık.”

ÇEİS ayrıca, nitelikli çalışanların çimento sektörüne kazandırılması için de çeşitli eğitimler veriyor. Son 10 yılda Türk çimento sektörünün eğitime yaptığı yatırım 31 milyon TL’ye ulaştı.



Her yıl bir Avrasya Tüneli

“Türkiye’nin güvenli geleceğini inşa etme misyonumuz kapsamında ülkemizi sağlam yollar ve güçlü bariyerlerle buluşturmayı hedefliyoruz” diyen Tufan Ünal sözlerine şöyle devam etti:

“Bugün Amerika’nın yüzde 90’ı beton yollardan oluşuyor. Gelecekte yollarımız dayanıklı, kaliteli, ucuz maliyetli, uzun vadede daha ekonomik, çevreyle dost ve yüksek performanslı beton yollar olacak. Belediye uygulamalarında beton yollar, asfalt yollara göre ilk yapım maliyeti açısından yüzde 35 civarında daha ucuz ve daha uzun ömürlüdür. Asfalt yollara harcanan bakım onarım giderlerinden sağlanan kâr ile her sene bir Avrasya Tüneli açabiliriz.”

Güvenlik açısından bir başka önemli konunun da bölünmüş yollarda kullanılan bariyerler olduğuna dikkat çeken Tufan Ünal, “Beton bariyerlerin gerek güvenlik açısından gerekse yıllara ve çevre koşullarına dayanıklılık açısından gündeme almamız gereken bir alternatif olduğuna inanıyoruz ve bu konuda da çalışıyoruz” dedi.

Çöpü enerjiye, enerjiyi çimentoya dönüştürüyor

Türk çimento sektörü 2016 yılı sonu itibariyle 10 fabrikada 18 hat ile toplam 100,7 MW gücünde atık ısı geri kazanım tesisi yatırımı yaptı. Toplam 5 hatta 34,0 MW elektrik üretimine imkân tanıyacak 4 fabrikaya ait yatırımların da birkaç yıl içinde devreye alınması planlanıyor. Sektörün ulaştığı kurulu kapasite, yıllık yaklaşık 400 bin hanenin elektriğini karşılar seviyeye geldi.

Atıktan ürettikleri enerjinin kapsamını genişletmek için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile görüştüklerini belirten Tufan Ünal sözlerini şöyle tamamladı:

“Bir yılda ülkemizde ortaya çıkan yaklaşık 28 milyon ton belediye çöpünden 7 milyon ton ek yakıt üretmek ve kullanmak mümkün. Üretilen 7 milyon ton ek yakıt ile yıllık 1,7 milyon ton CO2 azaltımı yapmak ve belediye katı atıklarını yüzde 80 oranında azaltmak mümkün olacak. Atık ikame oranı Avrupa’da yüzde 60 seviyelerine ulaştı. Türkiye’de ise bu oran henüz yüzde 4 civarında. Bu oranı yukarı seviyelere çıkardıkça hem çevreye hem ülke ekonomisine büyük katkı sağlanacak.”


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)