Atıktan Doğan Yeni Nesil Malzemeler

Sürdürülebilirlik günümüzde her alanda olmazsa olmaz bir zorunluluk. Mimaride sürdürülebilirlik de yalnızca karbon emisyonunu azaltmakla sınırlı değil. Yeni malzeme arayışları, sadece doğayla dost değiller. Doğayı adeta yeniden inşa da ediyorlar. İşte bu noktada yazımıza konu olan ‘Myco‑Type’ bir alternatif olarak karşımıza çıkıyor.

Arvind Bhallamudi, Vaishnavi Mehta ve Calgary Haines‑Trautman adlı araştırmacılar tarafından geliştirilen proje, mycelium (mantarın kök benzeri lifli yapısı) kullanarak; talaş, buğday kepeği ve kahve telvesi gibi yerel atıkları yüksek potansiyele sahip yapı elemanlarına dönüştürüyor. Myco‑Type sistemiyle üç temel ürün geliştirilebiliyor:
Myco‑Sheet: Kahve telvesiyle üretilen bu ince levhalar, MDF benzeri bir yapıda, iç mekân uygulamalarına uygun, esnek ve doğallar.
Mycelium Bloklar: Bu hafif ve kesilip yapıştırılabilir bloklar, ahşap bazlı atıklar ve mantar kökleriyle oluşturulmuş.
Myco‑Paste: Halen üzerinde çalışılan bu mycelium hamuru, yaratıcı üretim teknikleriyle uyumlu, kalıplama ve 3B baskı süreçleriyle şekillendirilebilir bir malzeme sunuyor.

Doğayı Tüketmeden
Bu ürünler yalnızca çevre dostu değil; aynı zamanda karbon-negatif. Her blok üretimi sırasında atmosferden ortalama 200 gram CO₂ çekiliyor. Dolayısıyla bu malzemeler iklim krizine karşı olumlu katkı sağlıyorlar. Yapı sektöründe sürdürülebilirlik odaklı yeni bir dilin oluşmasına katkı sunan Myco‑Type, doğayla işbirliği içinde tasarlama fikrini güçlendiriyor.