Frida’nın Aile Evi Artık Bir Müze!

Dilhan Hız / dilhan@ekoyapidergisi.org

Casa Roja’nın yeni adı Museo Casa Kahlo. Kırmızı duvarlarıyla henüz içine girmeden bile KAhlo’nun renkli dünyasını yansıtan bu ev, sanatçının dünyasını anlamak isteyenler için adeta bir zaman yolculuğu sunuyor. Mavi Ev’le (Casa Azul) tanıdığımız Frida’nın evreni burada başka bir renge, kırmızının canlı enerjisine bürünmüş. Kahlo’nun çocukluğundan izler taşıyan bu ev, yıllarca aile evi olarak kullanıldıktan sonra, 2025 Eylül’ünde kapılarını sanatseverlere açtı.

Yapının restorasyon süreci, oldukça dikkatli ve özenle, geçmişe saygılı ama bugüne dokunan bir düşünceyle kurgulanmış. Odalar, mobilyalar, duvar renkleri, hatta eşyaların yerleşimi… Hepsi, Frida’nın ve ailesinin o dönemdeki yaşamını hissettirecek biçimde düzenlenmiş. Giysiler, mektuplar, aile fotoğrafları ve küçük kişisel objeler, sanatçının insan yanını, kırılganlığını, mizahını ve tutkusunu anlatıyor.

Ailenin Yardımıyla

Mekânın yenilenme sürecinde New York merkezli Rockwell Group görev almış. Ama ekip projeye sıradan bir restorasyon projesi şeklinde yaklaşmamış. Aksine, aile üyeleri de bizzat sürece dahil olmuşlar. Frida’nın akrabaları Mara de Anda ve Romeo Kahlo, evin hatıralarını koruyarak her köşesine bir anlam yerleştirmişler. Bu nedenle Casa Roja, bir müzeden çok, yaşayan bir hikâye gibi…

Bugün müzeyi gezenler, yalnızca tabloları ya da sanat nesnelerini görmüyor; Frida’nın nefesini, kahkahasını, sessizliğini de hissediyor. Mutfak penceresinden sızan ışık, stüdyodaki boya kokusu, eski bir sandalyenin aşınmış kolçağı… Her ayrıntı, bu evi yaşayan bir hafızaya dönüştürüyor. Casa Roja’nın dönüşümü aynı zamanda kültürel sürdürülebilirliğin güçlü bir örneği. Mimari miras yalnızca taş duvarlarla değil, içinde yaşanmış hikâyelerle de korunabilir; işte bu müze tam da bunu kanıtlıyor.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)