Georgetown Üniversitesi’nin Akademik Binası

Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
New York merkezli mimarlık stüdyosu Robert AM Stern Architects (RAMSA), Washington DC’deki Georgetown Üniversitesi için Maya Lin’in sanat yerleştirmeleriyle zenginleştirilmiş modern bir akademik bina tasarladı.

Georgetown Üniversitesi

Capitol Kampüsü’nde Alüminyum Zarafet

2024 yılında açılan McCourt Kamu Politikaları Okulu binası, 13.935 m2’lik (150.000 ft²) alüminyum dış cepheye sahip çağdaş bir yapı olarak dikkat çekiyor. Georgetown Üniversitesi’nin Capitol Kampüsü’nde yer alan bina, hem üniversite kampüsüne hem de Washington DC’nin şehir merkezine uyum sağlayacak şekilde tasarlanmış.

RAMSA ortağı Graham Wyatt, binanın mimarisini şöyle tanımladı: “Bina, Capitol Kampüsü’nün doğal bir uzantısı gibi hissediliyor ve aynı zamanda kent dokusuna canlı bir yaya deneyimi katıyor.”

Akademik İşlevler Tek Çatı Altında

Yeni yapının temel hedefi, 20 derslik, ortak alanlar, ofisler, 400 kişilik bir oditoryum ve geniş bir çatı terasını içerecek şekilde, McCourt Okulu’nun tüm işlevlerini tek bir çatı altında birleştirmekti. Bu yaklaşım, akademik ayrımlar yerine etkileşimi ve iş birliğini teşvik ediyor.

Georgetown Üniversitesi

Sosyal Etkileşimi Teşvik Eden Dikey Omurga

RAMSA’nın tasarımı olan ve “gezici merdiven” olarak adlandırılan beyaz korkuluklu merdiven, yapının tüm katlarını yatay ve dikey olarak birbirine bağlıyor. Kullanıcılar bir sınıfa ya da ofise ulaşırken mutlaka lobiden, ortak alanlardan veya dinlenme bölümlerinden geçiyor. Bu akış, yapı içi sosyal karşılaşmaları teşvik ediyor.

Mimari Formlar: Taş, Cam ve Alüminyum Uyumu

Yapının zemin katı, komşu Georgetown Hukuk Merkezi’ne referansla dökme taşla kaplanmış. Bu sağlam taban, alüminyum panellerle kaplı üst katlarla tezat oluşturuyor. Cam cepheler ve düşey alüminyum kanatlar ile cephede dinamik bir A-B ritmi yaratılıyor. Güneş kırıcı sistem, gün ışığını dengelerken cephenin derinliğini de artırıyor.

Işığın ve Malzemenin Dansı

İç mekânda kullanılan beyaz meşe duvar kaplamaları ve inci tozlu terrazzo zeminler, doğal ışığı en üst düzeyde yansıtarak mekâna sıcaklık ve açıklık katıyor. Bu malzemeler, iç-dış bütünlüğü sağlayarak mimaride süreklilik hissi yaratıyor.

Georgetown Üniversitesi

Maya Lin’den “Dünyadaki Yerimizi Haritalamak”

Ünlü Amerikalı sanatçı ve çevreci Maya Lin, yapının sanatla bütünleşmesini sağlayan “Mapping Our Place in the World / Dünyadaki Yerimizi Haritalamak” başlıklı yerleştirmeleriyle projeye katkı sunmuş.

“Whether Birds” adlı beyaz sarkıt lambalar, havaya göre renk değiştirerek çevresel farkındalık yaratıyor. Yönlendirilmiş hoparlörler, kullanıcıları sulak alanlar, ormanlar, çayırlar ve su yollarına ait doğal ses manzaralarıyla buluşturuyor.

400 Kişilik Modern Oditoryum

McCourt binasında yer alan 400 koltuk kapasiteli oditoryum, üniversitenin akademik etkinlikleri ve kamuya açık toplantıları için geniş ve çağdaş bir alan sunuyor.

Georgetown Üniversitesi

Sky Garden: Kentin İçinde Ekolojik Bir Vaha

Eliptik havuzlar ve yerli bitkiler, Washington DC’nin bölgesel ekolojisine gönderme yapıyor. 280 kişilik etkinlik alanının tavanında yer alan yeşil cam bilyeler, Potomac havzasını kuş bakışı gösteren etkileyici bir kompozisyon oluşturuyor.

Yerli Bitkilerle Donatılmış Dış Alanlar

Binanın dış çevresi, bölgenin biyolojik çeşitliliğini yansıtan yerli bitkilerle peyzajlandırılmış. Bu yaklaşım, yapının doğayla olan bağını pekiştiriyor.

RAMSA’dan Yeni Nesil Eğitim Yapıları

Georgetown projesinin ardından RAMSA, Minnesota’daki St. Thomas Üniversitesi’nde, sanat ve mühendislik öğrencileri için disiplinler arası bir öğrenme merkezi tasarladı. Ohio State Üniversitesi’nde ise DLR Group ile iş birliği içinde iki adet sahne sanatları binası inşa etti.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)