Kent Omurgasının Ana Senaryosu Peyzaj Yapısı ile Kurulur

KARAOĞLU PEYZAJ

NESRİN KARAOĞLU OTUZOĞLU

''Kentlerde sürdürülebilir ölçeklerden bahsediyorsak çok iyi kurgulanması gereklidir. Bana göre oyunun baş aktörü olarak peyzajın rol alması gerekir. Eğer sağlıklı ve sürdürülebilir kentlerden bahsediyorsak.''

Karaoğlu Peyzaj’ı kurma hayali ne zaman başladı. Hayalden gerçeğe bu yolculuğunuzu anlatabilir misiniz? 

Üniversite’de Peyzaj Mimarlığı bölümünde okurken part-time şantiyelerde ve peyzaj bürolarında görev aldım. Üniversite’ den mezun olur olmaz Hollanda’nın en büyük fidanlıklarından biri olan Ton Van Den Oever firmasında 1,5 yıl çalıştım.

Gerek eğitim hayatımda gerekse part-time çalışmalarım ve Hollanda’daki fidanlık deneyimimden sonra, ülkemizde mesleğimin ve sektörümün eksikliklerini anlama şansına sahip oldum. Çünkü Hollanda’da yaşadığım deneyimde orada sektörel anlamda çok sorun olmadığını ama Türkiye’de yapılacak çok iş ve eksiklik olduğunu gördüm. Genel anlamda idealist yapım vardır. Hep bir şeyleri değiştirme isteğim yüzünden, ülkeme dönüp 1994 yılında şirketimi kurdum. 1995 yılında peyzaj mimarı olan eşim Yasin Otuzoğlu, 2008 yılında inşaat mühendisi olan kardeşim Mehmet Karaoğlu’nun şirkete katılmasıyla büyüdük ve güçlendik.

Daha önce peyzaj mimarlığı algısı bahçıvan algısına yakınken biz sektörümüze öncülük edip bunu multidisipliner bir yapı ve mühendislik kolu haline getirmek için çok çaba gösterdik. Bunu yaparken mekânları bütüncül ele alıp hem yapısal hem bitkisel uygulama çözümleri üreten, içinde mimar, inşaat mühendisi, peyzaj mimarı, ziraat mühendisi, mekanik vb. teknik ekibi olan bir yapı haline geldik.

25. yılımızı kutlayacağımız önümüzdeki günlerde 300 kişilik kocaman bir aile olup, bugüne kadar 70’e yakın AVM, 150’ye yakın konut kompleksi, 50’ye yakın fabrika ve sanayi tesisi, 1500 km otoyol, 700 km boru hattı, 60’a yakın okul, 10’a yakın hastane ve birçok otel projelerinde çalıştık. Yaptığımız işlerle ulusal ve uluslararası birçok ödül alarak sektörümüzün algısını değiştirmeyi başardık.
2000 yılında Dünya’daki gelişmeleri takip edip, yeni bir alan olan ‘’Biyorestorasyon ve Doğa onarım’’ işleri ile ilgili teknik makina ve altyapımızı güçlendirdik. Şu an Fransa’dan sonra Avrupa’da bu konuda en büyük makina ekipman altyapısına sahibiz ve hydroseeding, hydromulching, biyorestorasyon ve doğa onarımı işleri yapmaktayız.

Kanyon AVM

Peyzaj mimarlığını neden tercih ettiniz, sizi cezbeden yanları nelerdi? 

O dönemde pek bilinen bir meslek olmaması ilginç gelmişti. Peyzaj mimarlığının multidisipliner, yaratıcı, üretici aynı zamanda değişim gücüyle iz bırakan bir meslek dalı olması beni ayrıca çekmişti. Her yerde belirtiyorum, ben ‘’Hayata belli amaçlar için geldiğimize, hiçbir şeyin, hatta başarının da tesadüf olmadığının’’ inancındayım. Hayatta bir iz bırakarak bir şeyleri değiştirme yolculuğu da pek kolay olmuyor. Çok çalışmak ve asla vazgeçmemek gerekiyor. Ben hiç vazgeçmedim, hep daha fazlası için çabaladım ve sonunda başardım. Hem şirketimin hem sektörümün ivme kazanmasında hem de toplumsal etkisi yüksek projelerde önemli rol aldığımı düşünüyorum.  Bu amaçla; Karaoğlu Peyzaj’ı ilk kurduğumuzda sıfır sermayeye sahiptik. Müthiş bir inanç ve dirençle her gün Karadenizli müteahhitleri dolaşıp peyzaj mimarları ne iş yapar, eğer bize inşaatların bahçelerini verirlerse, satışlarda onlara nasıl bir katma değer yaratacağımıza ikna etmeye çalışırdım ve çoğunu da ikna ederdim. Onlar peyzajı yapılmış inşaatlarının değerinin ne kadar arttığını görür, ben de iş almış olurdum. İlk beş yıl böyle geçti, daha sonra şirketimiz büyüdü ve sektöre önderlik etmeye başladık. 

Peyzaj uygulamaları konusunda firmamızı global ölçeğe taşıyan özelliklerimiz, peyzaj mimarlığı, yapısal ve bitkisel peyzaj uygulamaları konusunda güçlü altyapı ve teknik donanımımızın olması. Erozyon kontrol sistemleri ve doğa onarımı kapsamında hydroseeding, hydromulching ve biyorestorasyon hizmetlerini profesyonel olarak vermekteyiz ve Dünyadaki en yaygın çimlendirme yöntemi olan hydroseeding uygulamalarında Avrupa’nın en büyük makine parkına da sahip bulunmaktayız. Ayrıca sivil toplum kuruluşlarında etkin rol alarak, kadın istihdamı, girişimcilik ve iş gücüne katılımın artması gibi toplumsal etkisi yüksek sosyal sorumluluk projelerinde aktif rol alıyoruz. 

Günümüzdeki kentleşme arayışı içinde peyzajın değerini ve peyzaj hakkındaki yargıları nasıl yorumluyorsunuz? Peyzaj (Doğa) onarımı konusunda bilgi alabilir miyiz? 

Peyzaj (Doğa) onarımı, bozunum veya müdahale sonucu yapı ve fonksiyon özellikleri değişen doğal alanlarda uygulanan, eski haline getirme (restorasyon, biyorestorasyon), doğaya yeniden kazandırma (rehabilitasyon), içeren çalışmalardır.

Karaoğlu Peyzaj olarak peyzaj onarımı çalışma alanlarımız; karayolu, demiryolu ve otoyol şevleri, boru hatları, maden sahaları, barajlar, santraller vb. enerji kaynakları işletmeleri, spor sahalarının oluşturulması, erozyon kontrolü gerektiren durağan olmayan şevler, doğal çayır mera vb. Bu alanlarda mevcut doğal dokuya müdahale edildiği için doğada tahribatlar oluşmaktadır. Tahribatı onarmak ve oluşan erozyon riskini en aza indirgemek için imalat sonrası tahrip edilen yüzeylerin koruma altına alınması gerekmektedir.

Doğa onarımı konusunda, çalışma alanlarımız dışında, sorunuza gelirsek. Peyzaj’a çok geniş ölçeklerden bakmak gerektiğini, hele kent ölçeğinde peyzajın kendi karakteristik yapısında en önemli unsur olduğunu düşünüyorum. Kent omurgasının ana senaryosu peyzaj yapısı ile kurulur. Sürdürülebilir ölçeklerden bahsediyorsak çok iyi kurgulanması gereklidir. Bana göre oyunun baş aktörü olarak rol alması gerekir. Eğer sağlıklı ve sürdürülebilir kentlerden bahsediyorsak.

Karaoğlu Peyzaj’ın “Türkiye’nin En İyi Yönetilen Şirketleri” arasında yer almasını sağlayan şirket politikalarınız nelerdir?  

Şirket ortakları olarak iki peyzaj mimarı ve bir inşaat mühendisiyiz. Kurulduğumuz günden itibaren sektörümüzü yukarı taşımak adına çok fazla şeyler yapmaya, hatta buna en az iş saati kadar mesai harcamaya çalışıyoruz. Sektörümüzün bilinirliği adına sürekli yeni gelişmeler yapmaya, piyasaları takip etmeye çalışıyoruz. Şirketimizi bir birey gibi düşünüp, sürekli gelişmesi adına çalışmalar yapıyoruz. İnsan kaynağı, stratejik planlama vs. konularda eğitimler yapıyor, firmalardan danışmanlık alarak kendimizi ileriye taşımak adına yatırımlarımıza devam ediyoruz. Reel olarak bakıldığında, sektörün kendi iç dinamiğinden dolayı böylesi yatırımlara ihtiyacı olmayabilir ama bizim kendimizi büyük sektör gibi konumlandırıp; verimlilik, çalışan mutluluğu gibi sektörün çok yabancı olduğu konularda yatırım yapıyor olmamız hem bize hem de sektörümüze ışık tutuyor.

Sektörümüzdeki teknolojik yenilikleri, sektörün dinamiğinin elverdiği ölçüde makineleşme ve Dünya trendlerini, sürdürülebilir bir model olarak uygulamak için gerekli tüm çalışmaları yapıyoruz.

Folkart Blu Çeşme

Sizin çıkış noktanızdaki hedef peyzajın müteahhitlik kısmı idi büyük ölçüde… Peyzajı da bir mühendislik disiplini olarak mı ele alıyorsunuz. 

Peyzaj Mimarlığı meslek disiplini, birçok yapıyı beraberinde içermektedir. Bunlardan birincisi tasarım ve planlama ikincisi uygulama sonrası bakım, üçüncüsü bitki üretimi, dördüncüsü yapısal malzemelerin üretimi, beşincisi işletme, müşavirlik ve yönetim diye sayılabilir. Peyzaj Mimarlığı içindeki, uygulama alanı hem yapısal hem bitkisel uygulama olarak Peyzaj Müteahhitliği işidir. Dolayısıyla multidisipliner bir yapı içermesi gerekmektedir. İçinde mimarlığın, inşaat mühendisliğinin, mekaniğin, elektriğin vb. meslek disiplinlerinin koordinasyonu ve işbirliği ile başarılı bir proje realize edebiliriz. Ve doğal olarak bu iş mühendislik disiplini gerektirir. Tüm Dünya’da bu kavram böyle tanımlanmaktadır. Yani peyzaj tasarımcısı ile peyzaj uygulamacısı firma değildir. 2000 yıllarının başında firma olarak sadece bitkisel uygulamaların haricinde yapısal uygulamalar konusunda uzmanlaşmak istedik. Bu konuda altyapımızı güçlendirdik ve anahtar teslim işleri hedefledik. Yani bina haricindeki tüm mekanlardaki imalatları yapıyoruz.

Biraz da materyal yani bitki fidanlık bölümünüze bahsedelim. Projelerinizde ürün tedariğini nasıl sağlıyorsunuz?

Bu soruya diğer firmamız olan Adaplant’ın öyküsü ile yanıt vermek isterim. 1991 yılında staj yaptığım 270 yıllık 7. Kuşak bitki üreticisi Hollandalı Ton Van Den Oever firmasıyla yolumuzun kesişmesiyle başladı. O dönemlerde ülkemizde kalite standartlarına uygun süs bitkisi ve ağaç üretimi yoktu. Hep ithal edilirdi. O zamanki patronumu 10 yıl boyunca süren ikna çabalarım sonucu 2010 yılında Adaplant Yazlık ’da yaklaşık 500 dönümlük alanda Hollandalıları ortak alarak hatta, Hollanda Tarım Bakanlığından hibe alarak, ayrıca eski Merkez Bankası Başkanı Zekeriya Yıldırım ve Başarı Yatırımlar’la ortak olduk. Daha sonra Hollandalılar ve Başarı Yatırımlar’ın hisselerini geri aldık. Adaplant’da modern tarım teknikleri ve mekanizasyon kullanarak, Hollanda’nın Know-How rehberliğiyle uluslararası standartlarda ağaç üretimi yapmaya başladık. Şu an İtalya’ya ve başka ülkelere bitki ihracat ediyoruz. Bundan 10 yıl önce bunu hayal bile edemezdik. Çünkü bitkiler yüksek bedeller ödenerek ithal edilmekteydi. Türkiye’ deki üretim altyapısı ve standardı buna uygun değildi. Bitki üretimi önemli işletme yatırımı ve geri dönüşü çok uzun zaman aldığı için hep ithal ediyorduk. Şimdi hayallerimden en önemlisini gerçekleştirdiğimiz için çok mutluyuz. Biz ihraç edebilecek nitelik, standart ve kapasitede fidanlığa sahibiz. Önümüzdeki yıllarda ihracatı arttırmak için çeşitli stratejik planlamalar yapmaktayız.

Zorlu Center

Size en keyif veren işler genelde ne tür projeler oluyor? AVM, rezidans, karma projeleri vb.

Mesleğine aşık biri olarak, hepsi keyif veriyor. Ancak doğru tanımlanmış, projesi, teknik şartnamesi, olan ve profesyonelce yönetilen şantiyelerde çalışmayı tercih ediyoruz. Çünkü firma sahibi üç ortak olarak hepimiz mühendis olduğumuzdan tanımsız işlerde çalışmayı pek tercih etmiyoruz. Organizasyon yapımız olarak, bugüne kadar genelde zor projelerde görev aldık. Karmaşık ve başarılması bilgi ve deneyim gerektiren projeler bizim uzmanlık alanımız diyebilirim. Yani pek kimsenin yapamadığı projelerde biz teknik altyapımızın güçlü olması ve deneyimimiz nedeniyle, hızlıca çözüme ulaştık ve başarı ile birçok proje bitirdik. 

Bizim ülkemizde peyzaj mimarlığını herkes yapmaya çalışıyor veya yaptığını düşünüyor. Bu durum için sertifika sistemleri çözüm olabilir mi?

Bu sorunuz için çok teşekkür ederim. Maalesef ülkemizde mesleğimizin herkes tarafından kolayca yapılabilecek meslek olarak görülmesi, mesleğimizin uzman olmayan kişilerce yapılması nedeniyle hepimiz zarar görmekteyiz. Kesinlikle sertifikasyon gelmeli, meslektaşlar çalıştıkları alanlara göre, uzmanlaşmalı ve belli uluslararası norm ve standartlara göre projeler ve şartnameler hazırlanmalıdır. Uygulamacılar ise bu norm ve standartlara uygun uygulamalar yapmalıdır. Peyzaj müşavirleri ve proje yönetimi firmaları tarafından uygun yapılması konusunda denetlenmelidir.

Yeşil çatılar ve dikey bahçeler son zamanlarda oldukça revaçta Siz yeşil çatıların önemi hakkında neler söylemek istersiniz?
 
Öncelikle gurur ve mutlulukla söylemek isterim ki, yaptığımız çatı bahçesi uygulamasıyla 2015 yılında Avrupa’nın en iyi çatı bahçesi uygulamacısı ödülünü aldık. Ayrıca birçok dikey bahçe uygulaması yaptık. Burada en önemli konu, sürdürülebilen, az su tüketen, az bakım isteyen karbon emilimi hesaplanmış uygulamalar yapmak. Çünkü yapım kadar bakım da önemli. Ancak bunun için büyük bedellerin harcanmaması gerekli, aksi takdirde ciddi değer ve kaynak israfı anlamına gelir. Küresel ısınmanın çevre sorunlarının bu kadar önemli olduğu günümüzde böylesi tüketim alışkanlıkları değiştirilmelidir. Yani sürdürülebilir olması hatta enerji kaynaklarının doğru analiz edildiği projeler olmalıdır. Bunun için güçlü bir altyapı, su kullanım haritası ve o iklim desenlerine uygun bitkisel materyal kullanılmalıdır. 

2019 için hedeflerinizden kısaca bahsedebilir misiniz?

Dünyadaki ekonomik daralma ve ülkemizde baş gösteren olumsuz ekonomik tablo tüm sektörleri etkilediği gibi tabi ki bizleri de etkiledi. İnşaat sektöründeki daralma, yatırımların durması ve özellikle ödeme dengelerindeki dalgalanmadan ve kur risklerinden direkt olarak etkilendiğimiz apaçık. Ama tüm bunlara rağmen pozitife odaklanıp, daha verimli çalışma ortamı, daha nitelikli insan kaynağı ve alternatif pazarlar konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Bardağın dolu tarafından bakmak birçok zaman daha kıymetlidir.

Piyasadaki genel daralmanın etkisini azaltmak adına; var olan yapımızı stabil tutma yeni pazar araştırmaları yapma, insan gücü ve şirketin reorganizasyonu konusunda daha etkin yapılanma ve değişim yılı olarak hedefledik.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)