Living Ruins II’de Mardin için Yarışır mısınız?

Dilhan Hız / dilhan@ekoyapidergisi.org
Dereiçi Köyü… Mardin’in sessiz sokakları, terk edilmiş evleri ve taş duvarlarıyla bir zamanların canlı köy yaşamını hatırlatıyor. Şimdi ise uluslararası bir mimarlık yarışması, bu hayalet köyü çağdaş bir sanat ve kültür mekânına dönüştürme fırsatı sunuyor.

Living Ruins II yarışması en özet haliyle, katılımcılardan köyün tarihî dokusunu koruyarak açık hava müzesi, ziyaretçi merkezi ve sergi alanları tasarlamalarını istiyor. Yarışmanın odak noktası yalnızca fiziksel müdahaleler değil; aynı zamanda ziyaretçilerin mekânla kuracağı bağ, deneyimsel ve duygusal bir yolculuk olarak tasarlanmak durumunda. Sergiler, enstalasyonlar ve modern tasarımlar, köyün terk edilmiş yapılarıyla buluştuğunda ortaya bir hikâye anlatımı çıkıyor. Bu hikâye, mimarlıkla tarih, sanat ve turizmi bir araya getiriyor. Slow Tourism anlayışını benimseyen yarışma, ziyaretçilerin sadece görmekle kalmayıp, köyün ruhunu hissetmesini de hedefliyor.

Mimarlar, peyzaj ve iç mekan tasarımcıları, öğrenciler, mühendisler ve sanatçılara açık olan yarışmaya katılımcılar bireysel ya da ekip olarak başvurabiliyor.