Mimaride Uyarlanabilir Yeniden Kullanım ve Sürdürülebilirlik

Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Studio Ghibli ve kurucu ortağı Hayao Miyazaki, yalnızca Japonya’da değil, tüm dünyada tanınan ve sevilen birer kültürel ikon haline geldi. 10’dan fazla uzun metrajlı film, 2 Oscar ve dünya genelinde 100’den fazla ödül ile zenginleşen bu başarı öyküsü, “Ruhların Kaçışı” (Spirited Away) ve “Yürüyen Şato” (Howl’s Moving Castle) gibi yapımlarla küresel çapta hayranlık uyandırdı. Bu etkileyici filmografileri, sadece sinema dünyasında değil, mimariden çevre duyarlılığına kadar pek çok alanda ilham kaynağı oldu.

Hayran Deneyimini Genişleten Bir Adım

Tokyo’daki Studio Ghibli Müzesi yıllardır hayranlar için kutsal bir ziyaret noktasıydı. Ancak stüdyonun artan popülaritesi, daha büyük ve kapsayıcı bir deneyim alanı ihtiyacını doğurdu. Bu ihtiyaca yanıt olarak, Kasım 2022’de Japonya’nın Nagoya şehrinde kapılarını açan Ghibli Park, hayranlar için yeni bir çağın başlangıcı oldu.

Klasik Tema Parklarından Farklı Bir Yaklaşım

Ghibli Park, Disney benzeri roller coaster’lar ya da maskot karşılamaları yerine, doğayla uyumlu ve duygusal bir atmosfer sunmayı tercih ediyor. Stüdyo, “doğayla barış içinde yaşama” felsefesine uygun olarak, parkı 2005 Aichi Dünya Fuarı'nın alanı olan Moricoro Park üzerinde kurdu ve mevcut yapıları yeniden işlevlendirerek dönüştürdü.

2005 Dünya Fuarı Mirasının Sürdürülebilir Kullanımı

Parkın en dikkat çekici unsurlarından biri, 2005 Dünya Fuarı’ndan kalan yapıların korunarak entegre edilmesi. Örneğin, “Komşum Totoro” filmindeki Kusakabe Ailesi'nin evi, parkın beş ana tematik alanından birinin merkezine yerleştirildi. Aynı şekilde fuarın sembol yapısı olan pavyon, bugün Ghibli'nin Büyük Deposu olarak işlev görüyor ve sergi, alışveriş ve etkileşimli deneyim alanları sunuyor.

Sürdürülebilir Mimari ve Doğayla Uyum İçinde Tasarım

Studio Ghibli’nin doğaya duyduğu saygı, Japonya’nın geleneksel inanç sistemi Şintoizm’le örtüşüyor. Şintoist anlayışa göre doğa; ruhlar (Kami) tarafından kutsanmış, canlı bir bütündür. Ghibli Park, bu anlayışa uygun şekilde, ormanlık alanlara ve yerel peyzaja zarar vermeden tasarlandı.

Sürdürülebilir Tasarım

Ghibli Parkı’nın tasarımı, çevresindeki doğal yapıya saygı gösteren ve onunla bütünleşen bir yaklaşım benimsiyor. Parkın yalnızca belirli bölümleri biletli girişe tabi tutulurken, diğer alanlar halka açık kalmaya devam ediyor. Spor sahaları, yürüyüş yolları ve Japon bahçeleri, yerel halk ve ziyaretçiler için serbestçe kullanılabiliyor.

Uyarlanabilir Yeniden Kullanım 

Ghibli Park, sürdürülebilir mimarinin ve kentsel planlamanın çevreyle çatışmak zorunda olmadığını gösteren güçlü bir örnek sunuyor. Parkın her detayı; doğaya entegre edilen yapılar, geri dönüştürülen malzemeler, sembolik anlatılarla örülü tematik alanlarla, hayal gücü ve sorumluluğun iç içe geçtiği bir mekân yaratıyor.

Sürdürülebilir Mimari ve Yeniden Kullanım

Bu park, gelecekteki eğlence alanlarının nasıl daha sürdürülebilir, daha duyarlı ve daha anlamlı olabileceği konusunda önemli bir referans noktası. Sadece eğlendirmeyi değil, ziyaretçiyi düşündürmeyi, doğayla bağ kurdurmayı amaçlayan bu proje, Ghibli'nin yalnızca sinemada değil, gerçek dünyada da iz bırakabileceğini kanıtlıyor.

Mimaride Uyarlanabilir Yeniden Kullanım 

Ghibli Park, ziyaretçilere yalnızca Studio Ghibli’nin büyülü dünyalarını deneyimleme şansı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda doğaya saygılı bir yaşamın ve tasarımın mümkün olduğunu da gösteriyor. Hayao Miyazaki’nin vizyonu doğrultusunda hayata geçirilen bu park, hayranlarına hem nostalji hem de ilham veriyor.