Mimarlar İçin Dijital Bir Deney: Şehir Kurma Oyunları

Dilhan Hız / dilhan@ekoyapidergisi.org

Bildiğiniz üzere kentler genelde planlarla, yönetmeliklerle ve raporlarla anlatılır. Oysa son dönemde mimarlık dünyasında daha hafif ama bir o kadar düşündürücü bir soru dolaşıyor: Ya şehirler bir oyun gibi okunabilseydi? Architect Magazine dergisinde yer alan tartışma tam da bu noktadan yola çıkıyor ve şehir kurma temalı video oyunlarının, mimarlara ve şehir plancılarına kentlerin gerçek hayatta nasıl büyüdüğüne dair şaşırtıcı ipuçları sunduğunu öne sürüyor. 

Özellikle Anno serisi gibi oyunlar, kenti yalnızca binaların yan yana geldiği bir kompozisyon olarak değil; kaynakları olan, tüketen, genişleyen ve hata yapıldığında kriz üreten canlı birer sistem gibi ele alıyor. Oyuncu bir anda kendini estetik kararlar vermekten çok, lojistik zincirleri düşünürken, nüfus yoğunluğunun sonuçlarını hesaplarken ya da yanlış yere konumlanan bir yapının tüm sistemi nasıl aksattığını izlerken buluyor. Aslında bu deneyim, mimarlık eğitiminde teorik olarak anlatılan “kentsel metabolizma” kavramını oldukça sezgisel bir şekilde görünür kılıyor. 

Elbette hiçbir oyun gerçek bir kentin sosyal, politik ve ekonomik karmaşıklığını birebir yansıtamaz; şehirlerin birkaç saatlik oyun süresinde kurulamayacakları da bir gerçek. Ancak bu dijital simülasyonlar, kentlerin doğrusal değil, ilişkisel ve çoğu zaman öngörülemez biçimde büyüdüğünü hatırlatıyor. Mimarlık açısından bakıldığında mesele oyunun kendisinden çok, sunduğu düşünme biçimi: karar–sonuç ilişkisini hızlandırarak göstermek, hataların bedelini anında hissettirmek ve tasarımı yalnızca “nasıl görünüyor?” sorusundan çıkarıp “nasıl çalışıyor?” noktasına taşımak. 


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)