Mimarların Yapay Zekâ ile Eskiz Çizimleri
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Günümüz mimarlık ve tasarım dünyası, fotogerçekçi 3D görsellerle dolup taşarken yeni bir yaratıcı akım öne çıkıyor: Yapay zekâ ile zenginleştirilmiş eskiz çizimleri. “Yaşayan eskizler” olarak adlandırılan bu yaklaşım, geleneksel çizimin ham ve kişisel enerjisini, üretken yapay zekâ araçlarının hikâye anlatımı gücüyle birleştiriyor. Sonuç: ifade dolu, atmosferik ve canlı bir hibrit görsel dil.

1. Çizim, Bir İfade Değeri Olabilir Mi?
Mimar Hamza Shaikh, bu dönüşümün öncülerinden biri. El ya da dijital ortamda başlattığı soyut cepheler, parçalı mekânlar ve atmosferik kompozisyonlar; ComfyUI ve ControlNet gibi AI araçlarıyla geliştiriliyor. Bu süreç, çizimi yalnızca bir sunum aracı olmaktan çıkarıp, yapay zekâyla etkileşim hâlinde gelişen bir düşünme pratiğine dönüştürüyor.
“Çizgi hâlâ merkezde, yapay zekâ ise onu yükselten bir yardımcı.” – Hamza Shaikh
2. Duyguyu Öne Çıkaran Sinematik Eskizler
Studio Tim Fu, yapay zekâ destekli eskizleri sinematik bir düzleme taşıyor. Midjourney, Kling ve Photoshop gibi araçlar kullanılarak oluşturulan çizimler, detaydan çok atmosfer ve hikâye ima eden görsel kompozisyonlara dönüşüyor. Komutların özenle yazıldığı bu süreçte; belirsiz ışıklar, silüetler ve zarif dokunuşlarla izleyicinin duygusal bağ kurabileceği anlar yaratılıyor.

3. Tasarımın İlk Aşamasında Esnekliğe Yer Açmak
AIMETA Studio (Rolando Cedeño de la Cruz liderliğinde), yapay zekâ destekli çizimleri, katı formlardan uzak, nefes alan, evrilebilen tasarımlar oluşturmak için kullanıyor. Stüdyonun iş akışı; Midjourney, Kling, Leonardo AI ve ChatGPT gibi araçlar ile çizim-komut-evrim şeklinde döngüsel ve esnek bir yapıya sahip. Bu sayede hem ekip içi hem de müşteriyle yapılan geri bildirim süreçleri daha açık ve yaratıcı hale geliyor.
Yapay Zekâ ile Eskiz Süreci Nasıl Değişiyor?
1. Görselleştirme Süreçlerinde Devrim
Geleneksel CAD–3D–render zinciri yerini hızlı ve yaratıcı süreçlere bırakıyor. Artık mimarlar, bir çizimle başlayarak dakikalar içinde bağlamsal, atmosferik sahneler oluşturabiliyor. ControlNet–Stable Diffusion, PromeAI, Veras gibi araçlar bu dönüşümün merkezinde.
2. Yapay Zekâ, Otomatik Değil Yaratıcı Ortak
Yapay zekâ, bu süreçte bir otomasyon aracı değil, yaratıcı iş ortağı olarak devreye giriyor.
- Hamza Shaikh’in geri bildirim döngüsü
- Tim Fu’nun atmosfer yaratımı
- AIMETA’nın açık uçlu kavramsallaştırma süreçleri
Tümünde, mimarın imzası ve vizyonu merkezde kalıyor.
3. Daha Yaratıcı Katılım
Yapay zeka destekli eskizler yalnızca sunum değil, erken tasarım evreleri için de güçlü araçlar sunuyor.
- Müşteriye sezgisel bağ kurma fırsatı
- Ekipler için detaylandırmaya gitmeden yaratıcı keşif
- Fikirlerin dakikalar içinde farklı versiyonlara evrilmesi bu yaklaşımı etkili ve üretken kılıyor.
Yaşayan Eskizlerde Kullanılan Temel Araçlar
Yapay Zeka Modelleri
- Midjourney
- Stable Diffusion (+ControlNet)
- PromeAI
- Veras
- Kling
- Leonardo AI
Arayüz ve İş Akışı
- Krita: Dijital çizim ve boya
- Tablet kalemleri, Quickline katmanları
- Photoshop: Son işlem, katmanlama ve anlatım geliştirme
- Prompt yazımı, görsel geliştirme döngüleri
Çıktı Türleri
- Titreyen, animasyonlu eskizler
- Sinematik yakınlaştırmalar
- Durağan ama duygu yüklü atmosferler
Bu görseller bir inşa kılavuzu değil, bir fikir davetiyesi gibidir.
Geleceğin Mimari Okuryazarlığı: Eskiz + Yapay Zeka
Yapay zekâ artık yalnızca fotogerçekçi renderlar üretmekle kalmıyor. Spacemaker, TestFit gibi analiz araçlarından ClearEdge gibi BIM uzantılarına kadar pek çok platform, eskiz temelli üretken tasarımı destekliyor. Yeni nesil mimarlar ve tasarımcılar için prompt yazımı, eskizle düşünme ve algoritmik kontrol artık temel yetkinlikler arasında yer alıyor.

Yapay Zekâ ile Zenginleşen Mimari Anlatı
Yaşayan eskizler, mimarlıkta anlatı gücünü yeniden canlandırıyor. Eskizler elin dokunuşunu, çizginin özünü koruyarak yapay zekâyı bir keşif ve olasılık motoruna dönüştürüyor. Bu yeni yöntem, mimarların hayal etme, sunma ve iş birliği kurma biçimlerini yeniden yazıyor. Tasarımın geleceği sadece teknolojiyle değil, insan eliyle çizilen hikâyelerle şekilleniyor.