Princeton Mimarlık Okulu Dekanı İstifa Etti

Mimarlık eğitiminde dijital üretimden sosyal adalete kadar pek çok dönüşüme öncülük eden Ponce de León, bundan sonra yeniden fakülte üyeliğine ve kendi pratiğine odaklanacak. Ponce de León,Princeton’da görev yaptığı süre boyunca hem okulun akademik yapısını hem de kültürel kimliğini adeta yeniden tanımladı. Onun liderliğinde Mimarlık Okulu, öğrenci ve öğretim üyesi sayısını artırdı, yeni programlar geliştirdi, uluslararası iş birlikleri kurdu ve mimarlık eğitimine daha eleştirel, deneysel bir bakış kazandırdı. Fakülte üyeleri ve öğrenciler, projeleriyle dünya çapında sergilere ve konferanslara katıldı.
Üniversite Başkanı Christopher Eisgruber, Ponce de León’u “Princeton’ın değerlerinin güçlü bir savunucusu ve vizyoner bir lider” olarak tanımlarken, onun okulu çağın tartışmalarına daha açık hâle getirdiğini vurguladı. Ponce de León ise yaptığı açıklamada, “Böylesine olağanüstü öğrencilerle ve kendini işine adamış bir kadroyla çalışmak benim için büyük bir ayrıcalıktı. Princeton ve Mimarlık Okulu her zaman kalbimde özel bir yere sahip olacak,” dedi.
Aslen Venezüella doğumlu bir mimar olan Ponce de León, mimarlık pratiği ile akademiyi birlikte yürüten isimlerden biri. Kurucusu olduğu MPdL Studio ile yenilikçi tasarım ve dijital üretim süreçlerine odaklanıyor. Harvard ve Michigan üniversitelerinde de öğretim üyeliği yapan Ponce de León, özellikle robotik üretim tekniklerinin mimarlığa entegrasyonu üzerine yaptığı çalışmalarla tanınıyor. Cooper-Hewitt Ulusal Tasarım Ödülü ve Harleston Parker Madalyası gibi sayısız ödülün sahibi.
Ponce de León’un ayrılığının ardından Princeton Üniversitesi, yeni dekanını belirlemek üzere bir seçim süreci başlatacak. Ancak onun bıraktığı miras, yalnızca yönettiği okulda değil, mimarlık eğitiminin geleceğinde de hissedilmeye devam edecek. Çünkü Ponce de León’un kariyeri, tasarımın teknik bir alan olmaktan öte, kültürel bir diyalog biçimi olduğunun yaşayan bir kanıtı.