REHAU, Sürdürülebilir ve Yenilikçi Bir Gelecek İçin Çalışıyor

Uzun yıllara dayanan deneyimi ve ürün kalitesiyle dünya genelinde tanınan bir marka olan REHAU Türkiye Pencere ve Kapı Sistemleri Satış Direktörü İnanç Tüzüner ile şirketin sürdürülebilirlik stratejileri üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. 

REHAU tedarik zinciri yönetimi ve iş ortaklarıyla iş birliği yaparak sürdürülebilirlik konusunda nasıl çalışıyor?

REHAU’da döngüsel ekonomi, geleceğe yönelik enerji tedariki ve enerji çeşitliliğini teşvik etmeyi daha da sürdürülebilir olmak için kilit kurumsal konular olarak ele alıyoruz. Bu bağlamda 2025 yılına kadar üretimdeki geri dönüşüm miktarını yüzde 20’ye çıkarmayı hedefliyoruz. REHAU pencere profillerinin yarısından fazlası halihazırda yüzde 75’e kadar geri dönüştürülmüş granül içeriyor ve hedef 2035 yılına kadar dünya çapında CO₂nötr üretim yapmak. Bu karar, belirli lokasyonlarda halihazırda uygulanıyor. Dolayısıyla REHAU, yarının nesilleri için şirket sınırları ötesinde güçlü bir pusula ile sürdürülebilir ve yenilikçi bir geleceğe doğru çalışıyor.

REHAU’nun felsefesine ve temsil ettiği değerlere kıymet veren, REHAU markasını layıkıyla temsil eden iş ortaklarımız bizim için çok önemli bir yere sahip. Türkiye’de pencere ve kapı sistemleri olarak şu anda 185 seçkin bayimizle 47 ilde hizmet veriyoruz. 

REHAU’nun pencere ve yapı çözümleri, enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirlik açısından nasıl katkı sağlıyor?

REHAU bir ürün geliştirirken ve devamında üretirken öncelikle enerji tasarruflu olmasını, yenilenebilir enerjilerin kullanımını ve sağlıklı bir gelecek için ekolojik ve ekonomik olarak kalıcı katkıların olup olmadığını değerlendiriyor. Gücünü Ar-Ge’den alan bir üretici olarak REHAU, sürekli araştıran ve süzgecinden geçen fikirlerden ürün geliştiren bir işletme. En önemlisi de ürünlerimizin ortak özelliği enerji verimliliğine odaklanmış olmaları. Çünkü pencere, yapıdaki bir boşluğu herhangi bir şekilde kapatan bir ürün değildir. Pencere, bir yapıdaki toplam enerji kayıplarının yaklaşık yüzde 35’ini kapsar. Yani bir başka deyişle doğru ürün ile binanızdaki toplam enerji kayıplarından yaklaşık yüzde 35 kadar enerji tasarrufu sağlayabilirsiniz. Bu da çok önemli bir oran.

Geçen yıl REHAU’nun 75. yılını kutladınız! Bu uzun ve başarılı yolculukta şirketin en önemli başarı faktörleri neler oldu?

REHAU, know-how ve teknik bilgisini çok farklı alanlarda yaşamı iyileştirmek üzere kullanıyor. Uzay araştırmaları için Ariane roketi, Berlin Olimpiyat Stadyumu’ndaki çim ısıtması veya Kahire metrosu gibi çok farklı projeler REHAU teknolojisi ile hayata geçmiştir. Başarıya giden yolun girişimci bir ruh, güçlü değerlere dayalı bir temel ve uyum sağlama becerisi ile kalıpların dışında düşünme olduğundan hareket eden REHAU yönetim kültürü, dengeli bir gelişime odaklanır.

‘‘REHAU bir ürün geliştirirken ve devamında üretirken öncelikle enerji tasarruflu olmasını, yenilenebilir enerjilerin kullanımını ve sağlıklı bir gelecek için ekolojik ve ekonomik olarak kalıcı katkıların olup olmadığını değerlendiriyor.’’

REHAU’nun başarı öyküsünün ilk adımları, şirketin kurucusu Helmut Wagner’in 1948 yılında bir Bavyera kasabası olan REHAU’da, kendisiyle birlikte toplam üç kişi ve bir makine ile çalışmaya başladığında atıldı. Frankonya deri fabrikasının tesislerindeki geleneksel malzemeleri polimerlerle değiştirmeye başlayan Wagner, yeni bir iş alanını da geliştirmiş oldu. 

REHAU ilk polimer pencere profilini 1958 yılında kalıba döktü. Şirket 1987 yılında boruları bağlamak için ilk kayar manşon teknolojisini tanıttı ve o zamandan beri bir milyar adet sattı. Günümüzde Avrupa’daki her üç otomobilden biri polimer uzmanı REHAU’nun bileşenlerini içeriyor. 400.000 kilometrelik REHAU mikro kablo kanalları dünyanın dört bir yanındaki insanları birbirine bağlıyor. REHAU, yılda yaklaşık 100 patent başvurusunda bulunmaktadır ve Almanya’daki en iyi patent başvuru sahiplerinden biridir.

Geleceği mümkün olduğunca sürdürülebilir kılmak üzere stratejik kararlar alan REHAU, 1950’li yılların başlarında polimer atıklarını üretim süreçlerine yeniden dahil etti. 1980’lerin sonunda şirket ayrıca atık yönetimi için konseptler geliştirmeye başladı. Bugün REHAU Grubu, dünya çapında 190 lokasyona, 20.000’den fazla çalışana ve yıllık 4,5 milyar Euro’dan fazla ciroya sahip uluslararası bir şirketler ailesidir. Şirket; Meraxis, REHAU Yeni Girişimler, RAUMEDIC, REHAU Otomotiv ve REHAU Endüstri ile beş alt grubu tek bir çatı altında birleştirmektedir. 

Yeni ürününüz ARTEVO’da 360° performans vadediyorsunuz. Bunu biraz açıklayabilir misiniz?

ARTEVO sistemi, değer zincirinin tamamındaki ihtiyaçları karşılamaya yönelik olarak geliştirildi. Belittiğiniz gibi  360°performans sözü veren premium sistem, REHAU Pencere Çözümlerinin, endüstri ile diyalog içinde global pazarların yanı sıra CO₂ salımının azaltılması ve enerji verimliliği için de nasıl yeni ilgi çekici seçenekler sunduğunu etkileyici bir şekilde ortaya koyuyor. ARTEVO’nun tutarlı bir şekilde sürdürülebilir olan yaklaşımı, geleceğe dönük olarak mümkün olan en yüksek düzeyde koruma sağlıyor. Fabrikada profillere entegre edilen yenilikçi LowE teknolojisi sayesinde pasif ev sınıfı enerji verimliliği, ısı yalıtımını geliştirmek için köpük kullanımından kaçınılması, takviye güçlerden kapsamlı bir şekilde kaçınılması, geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanılması, tümüyle döngüsel bir ekonomiye entegrasyon ve Window.ID özellikleriyle ARTEVO, pencere sistemlerindeki standartı maksimum yukarıya çıkarıyor; pencere sistemlerine tam bir sürdürülebilirlik anlayışını uyguluyor. ARTEVO Pencere Sistemlerimizi, ileriye dönük geri dönüşüm yönetiminin kullanıldığının kanıtı olan EcoPuls etiketiyle sunuluyor.

‘‘Tümüyle döngüsel bir ekonomiye entegrasyon ve WIndow.ID özellikleriyle ARTEVO, pencere sistemlerine tam bir sürdürülebilirlik anlayışını uyguluyor.’

German Design Award kazanmanın ARTEVO için anlamı nedir ve bu başarı şirketin misyonunu nasıl yansıtıyor?

REHAU Pencere Çözümlerinin benzersiz malzeme ve pencere uzmanlığının bir ürünü olan  yeni ARTEVO premium sistemi, hem ekolojik hem de ekonomik anlamda sürdürülebilir bir ürün olarak fark yaratıyor. Standartları yeniden belirleyen ARTEVO, asgari kaynak kullanımıyla her açıdan maksimum performans sunuyor.

Tasarım dünyasının en prestijli ödüllerinden biri olan German Design Awards’ta yenilikçi premium pencere sistemimiz ARTEVO, olağanüstü ürün ve tasarım kalitesini, 55 ülkeden binlerce başvuru arasında uluslararası düzeyde gösterdi. Ödül jürisinin özellikle yüksek kalite ve çağdaş tasarımın maksimum bireysellik ve sürdürülebilirlik ile akıllıca birleşiminden etkilendiği ARTEVO, 2023 yazında pazara sunulmasıyla birlikte pencere profesyonelleri için yeni bir dönem açtı. O günden bu yana tüm sektör, devrim niteliğindeki pencere sistemimizin 360° performans vaadini yerine getirdiğini gözlemliyor. Yenilikçi özelliklere ve benzersiz bir sürdürülebilirlik konseptine dayalı olarak ARTEVO, değer zincirinin her noktasındaki bireysel seçeneklerle sektöre yeni boyutlar açtı. Bu bakımdan German Design Awards, yalnızca en yüksek kalite için tanınmış bir referans ve ARTEVO’nun en iyiler arasında olduğunun kanıtı değil aynı zamanda ARTEVO’nun geliştirilmesindeki sıkı ve yoğun çalışmanın da onaylanması anlamına geliyor.

REHAU Ar-Ge’siyle sürdürülebilirliğe odaklı yeni ürünler görecek miyiz?? 

REHAU kurulduğundan bu yana sentetik malzemelere ilişkin özgün formülasyonlarla yeni uygulama alanları geliştirmeyi amaç edinmiştir. Yani REHAU’yu rakiplerinden ayıran temel özellik aslen araştırma ve geliştirme odaklı, yenilikçi ruha sahip bir işletme olmasıdır. Yenilikçi ruhumuzla enerji verimliliği ve sürdürülebilirliğe odaklanmış durumdayız. Bu öncelikler REHAU’yu yapı, otomotiv ve endüstri alanında polimer bazlı çözümlerin lider sistem ve servis tedarikçisi haline getirdi. Kesin bir şey var ki REHAU gücünü Ar-Ge’ye verdiği değerden alıyor. REHAU dünyasında enerji verimliliği hem son kullanıcı açısından hem doğal kaynakların korunması bakımından hem de ülke ekonomisi açısından hayati öneme sahiptir. Dolayısıyla üzerinde çalıştığımız aday ürünlerimizde de önceliğimiz yine enerji verimliliği ve doğal kaynakların korunması olacaktır.