Sera Tasarımında Enerji Verimliliğine Örnek Bir Proje
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Expo Cultural Park, Şanghay'ın kentsel gelişim planının ayrılmaz bir parçası olarak eski ve yeniyi bir araya getiren çağdaş bir dönüşüm projesidir. Mevcut bir çelik yapının yeniden işlevlendirilmesiyle tasarlanan üç yeni sera, sürdürülebilir mimarinin çarpıcı örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor.
Şanghay'ın kalbinde sürdürülebilir bir vizyon
Mega şehir Şanghay, 23 milyonluk nüfusuyla Çin’in kentsel gelişiminin merkezi konumundadır. Bir zamanlar az nüfuslu sanayi bölgesi olan Pudong, bugün Asya’nın en etkileyici silüetlerinden birine ev sahipliği yapıyor. Ancak şehir, sınırsız büyümeye ve iklim değişikliğinin getirdiği zorluklara da doğrudan maruz kalıyor.

Expo Cultural Park, Çin’in ekolojik dönüşüm stratejileri doğrultusunda tasarlanarak çevresel sorunlara yenilikçi çözümler sunuyor. Sera bahçesi, bir zamanlar sanayi bölgesi olan bu alanda yeşil dönüşümün sembolü olarak konumlanıyor.
Sanayi mirasından yeşil geleceğe
Expo Cultural Park, kömürle çalışan bir enerji santraline ve çelik fabrikasına ev sahipliği yapıyordu. Yeni sera bahçesi projesiyle bu endüstriyel miras, çelik yapısı korunarak geometrik bir üst yapı olarak yeniden tasarlandı ve organik şekilli pavyonlarla zenginleştirildi.

Sanayi ve doğa, gelenek ve gelecek arasındaki bu dönüşüm, Şanghay'ın kentsel dönüşüm vizyonunun bir parçasını oluşturuyor. Böylesine değerli bir alanın yeşil bir rekreasyon alanına dönüştürülmesi, yoğun kentsel alanları daha fazla yeşillendirme hedefinin bir göstergesidir.
Sera tasarımında enerji verimliliği
Seralar genellikle yüksek enerji tüketimiyle bilinir, ancak Expo Cultural Park, sıfır enerji tüketimli bir yapı olma hedefiyle tasarlandı. Tek cam kullanımının, çift cama göre daha verimli olduğu simülasyonlarla hesaplandı. Delikli çatı açıklıkları sayesinde doğal havalandırma ve pasif soğutma sağlanıyor. Pavyonlara entegre edilen havuz, serayı soğuturken aynı zamanda fotovoltaik panellerle enerji üretiyor.

Üç farklı pavyon
Çöl pavyonu kurak bölgelere özgü bitkilerin ekolojik koşullarını yansıtıyor ve su kıtılığına dikkat çekiyor. Tropik pavyon yağmur ormanları ekosistemini ve biyolojik çeşitliliğini sergiliyor. Dikey bahçeler sergilere ev sahipliği yaparak esnek bir kullanım alanı sunuyor.

Pavyonların üst terası, ziyaretçilere parkı ve şehir silüetini izleme fırsatı tanırken, giriş binası ve çelik yapı ile bütünleşmiş bir dolaşım alanı sunuyor.
Mimari detaylar ve teknolojik uyumluluk
Seralar arasındaki yollar, ziyaretçilerin mekânda kaybolma hissi yaşayarak farklı deneyimler edinmesini sağlıyor. Yuvarlak çatı açıklıkları, çelik kirişlerin düzenini belirliyor ve üst düzeyde şeffaflık sunuyor.

Yapı, rijit profil mantığıyla tasarlanarak güçlü bir dış cephe dengesi oluşturuyor. Cam paneller, optimize edilmiş 80 cm’lik bir ızgaraya dayalı olarak önceden monte edilmiş. Giriş binası, sera binalarıyla uyumlu bir çift cam cephe sistemine sahip.
Geleceğe doğru bir adım
Expo Cultural Park, mimarlık ve doğa arasındaki sınırları zorlayarak sürdürülebilir bir model sunuyor. Kent içinde doğa ile uyumlu yaşam alanları yaratmaya yönelik bu proje, geleceğin şehirleri için ilham verici bir yaklaşım sunuyor.
