Sosyal Medyanın Mimarlığı Etkisi
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
“Sosyal medya ve mimarlık” konseptini Instagram'da gördüm! Bu ifade, yeni restoranlardan trend otellere kadar pek çok bağlamda karşımıza çıkıyor. Akıllı telefonlarımız dış dünyayı algılama penceremiz haline geldi. Bu, bilgiye erişimimizi kolaylaştırsa da, sürekli olarak algoritmalar tarafından filtrelenen görsel bombardıman altında olduğumuz gerçeğini de yansıtıyor. Bugün bir binanın atmosferi hakkında ilk izlenimi edinmek sadece saniyelerimizi alıyor ve bu izlenimler sandığımızdan daha çok önem taşıyor.

Sosyal medyanın mimarlığa etkisi
Mimarlık, giderek daha fazla "sosyal medyada dikkat çeken" tasarımlara mı odaklandı? Algoritmalar her yerde ve mimarlık da bu yeni dinamiğe uyum sağlıyor. Günümüz mimarisinde, bir yapının sunduğu görsel imaj, işlevi kadar önemli hale geldi. Hatta bazen, tasarımın sosyal medyada "paylaşılabilir" olması, işlevselliğinden daha fazla ön plana çıkabiliyor.

Sosyal medya ve mimarlık
"Sosyal medya ve mimarlık" kavramı, yapıları yalnızca inşa edebilmek için değil, aynı zamanda sosyal medyada paylaşılmak üzere tasarlanmasını ifade ediyor. Instagram ve TikTok gibi platformlarda dikkat çekmek için mimari tasarımlarda belirli unsurlar öne çıkıyor:
Çarpıcı renkler ve kontrastlar,
Alışılagelmişin dışında formlar,
Görsel olarak etkileyici detaylar,
İkonik ve anımsanabilir mekanlar.
Sosyal medyada öne çıkmanın kesin bir formülü olmasa da, güncellik, özgünlük, trendlere uyum gibi unsurlar büyük rol oynuyor. Ancak bu noktada bir risk ortaya çıkıyor: sosyal medyanın aşırı ön planda tutulması, mimari çözümlerin yüzeyselleşmesine ve taklit edilen projelerin yaygınlaşmasına neden olabilir.
Malzeme seçimi ve sosyal medya trendlerin etkisi
Sosyal medya trendleri malzeme seçimlerini de etkiliyor. Sosyal medya trendleri, belirli doku ve renklerin öne çıkmasını sağlarken, bazı malzemelerin gereğinden fazla kullanılmasına yol açıyor. Ancak buradaki soru şu: Sosyal medya odaklı malzeme seçimi, tasarım çeşitliliğini kısıtlayarak tekdüzeliğe mi yol açıyor?

Küreselleşen dünyada aynı malzemelere erişim kolaylaştı. Ancak bu durum, yaratıcılığı geliştirirken, bazen birbirine fazlasıyla benzeyen projelerin ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Bu nedenle, tasarımı sürdürülebilir ve özgün kılacak malzeme seçimi önem taşıyor.
Z ve Milenyum Kuşağında mimari tasarım nasıl değişiyor?
Sosyal medya, kuşakların mimari tercihlerine de yansıyor.
Z kuşağı, canlı renkleri, organik formları ve dokusal ögeleri tercih ederken, maksimalist yaklaşımı benimsiyor.
Milenyum kuşağı, minimalizme yönelik bir estetik anlayış tercih ediyor.

Bu dönüşümler, mimar ve tasarımcıların projelerini sosyal medya dinamiklerine göre şekillendirmesine yol açıyor. Ancak önemli olan, kalıcılığı ve zamansızlığı sağlayacak bir dengeyi yakalayabilmek.
Mimarlık ve sosyal medya
Bugün metaverse, yapay zekâ ve veri analizleri, tasarım süreçlerini şekillendiriyor. Online platformlar, kullanıcı tercihlerine dair veri sağlarken, mimarlar da tasarımlarında bu bilgileri kullanarak daha bilinçli kararlar alabiliyor.

Ancak gelecekte bu denge nasıl olacak? Yerel mimari, yerel kaynaklar ve el işçiliğini öne çıkaran yeni bir tasarım dalgası mı olacak? Yoksa sosyal medya odaklı tasarım kalıcı hale mi gelecek?
Kesin olan şey, mimarlığın bu yeni dünyaya uyum sağlayacağı ve tasarımın sürekli evrileceğidir.