Sürdürülebilir Tasarım Anlayışıyla Oluşturulan Süitler
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Lore Group Kreatif Direktörü Jacu Strauss, Londra’daki Sea Containers Oteli'nde dört özel temalı süit oluşturmak için Vinterior ile iş birliği yaptı. Cruise gemisi kabinlerinden ilham alan bu süitler, otelin Thames Nehri kıyısındaki konumu ve denizcilik temalı hikâyesinin doğal bir uzantısı olarak tasarlandı.
Art Deco Süiti
Art Deco süitinin yatak odasında, geometrik desenli pelesenk ağacından yapılmış bir başlık ve İsveç cevizinden komodinler bulunuyor. Komodinlerin üzerinde ise krom ve beyaz camdan şık masa lambaları yer alıyor.
Oturma alanında, Art Deco tarzı geometrik heykelsi detaylarla süslenmiş mantar kaplama paneller dikkat çekiyor. Bu tasarım dili, süitteki bar alanında da kendini gösteriyor. 1930’lardan kalma bir kanepe ve koltuk takımı, modern bir kumaşla yeniden döşenerek kullanıma sunulmuş. Ayrıca, tekrarlayan geometrik desenlere sahip bir duvar halısı oturma odasına nitelik katıyor.
Banyo alanında ise parlak krom kaplamalı bağımsız küvet ve lavaboların üzerindeki geometrik formlu aynalar Art Deco temasını tamamlıyor.
Dönem Mobilyalarıyla Cruise Gemisi Atmosferi
Strauss, bu projede vintage ve antika mobilya platformu Vinterior üzerinden seçtiği özgün parçalarla cruise gemisi kabinlerinin nostaljik atmosferini başarıyla yansıttı.
Strauss, "Art deco stili hem geçmişi hem de yeniyi kucaklayan, form ve dokunun etkileyici bir birleşimi. O kadar zamansız ki, yüzyıllardır yeniden hayat buluyor.” dedi.
Sea Containers Oteli’nin Tarihi ve Dönüşümü
Sea Containers House, 1974 yılında Amerikalı mimar Warren Platner tarafından inşa edildi. 2014 yılında Tom Dixon’ın Design Research Studio ekibi, binanın üç katını 1920’ler cruise gemilerinden ilham alan bir konseptle lüks bir otele dönüştürdü. Strauss ve Vinterior'un bu yeni çalışması da bu köklü hikâyeyi daha da derinleştiriyor.
Diğer Temalı Süitler
Edward dönemi süiti, 1900'lerin başında lüks gemi seyahatlerinin altın çağından ilham almış. Bu süitte antika maun deri kaplama bir masa ve ceviz ağacından koltuklar öne çıkıyor.
Mid-century modern süiti, 20. yüzyıl ortalarının gemi tasarımındaki evrimine gönderme yapıyor. İç mekânda ahşap paneller ve krom detaylar kullanıldı.
Dynasty süiti ise 1980’lerin ünlü Amerikan TV dizisi Dynasty'den esinlenmiş. İç mekânda, Strauss tarafından deriyle yeniden kaplanan kanepe ve akrilik ile camdan üretilmiş modern bir sehpa bulunuyor.
Sürdürülebilir Tasarım Anlayışı
Strauss, projelerinde sürdürülebilirliğe büyük önem veriyor. Lore Group otellerinde kullanılmayan mobilyaların yeniden değerlendirilmesi veya farklı yerlerde kullanılması için çaba gösteriyor.
Strauss, "Amacımız, mekânların sadece estetik açıdan etkileyici değil, aynı zamanda konuklar için sıcak ve yaşanabilir olmasını sağlamaktı.Vintage parçaları, sadece sergilenmek için değil, kullanmak ve keyif almak için küratörlüğünü yaptığımız bir koleksiyon gibi ele aldık." dedi.
Vinterior kurucusu Sandrine Zhang Ferron da şu açıklamada bulunuyor: "Özgün, kaliteli ve hikâyesi olan parçalar sunarak, seri üretim mobilyalara sürdürülebilir ve anlamlı bir alternatif sunuyoruz."