​Sürdürülebilirlik Raporunda Kazanç Kategorisi

Kazanç kategorisi ekonomik sürdürülebilirliği belirlemeye çalışmakta ve bu ölçümde dünyanın en büyük üç İktisadi merkezi başı çekmektedir. Frankfurt ilk sırada yer alırken onu Londra ve Hong Kong takip etmektedir.

Kazanç

Kazanç kategorisi ekonomik sürdürülebilirliği belirlemeye çalışmakta ve bu ölçümde dünyanın en büyük üç iktisadi merkezi başı çekmektedir. Frankfurt ilk sırada yer alırken onu Londra ve Hong Kong takip etmekte.

Hayat pahalılığı ve konut fiyatları ile ölçüldüğü üzere bilinen çoğu ticari ve finans merkezi iş yapmanın yüksek fiyatlarından muzdarip; Tokyo, New York ve San Francisco bu durum mevcut olmasa çok daha yüksek puanlar alabilirlerdi.

Çin’in en büyük finans merkezi olan Şanghay oldukça düşük bir puan almakta, kişi başına düşen gayrisafi yurtiçi hasıla, enerji verimliliği ve iş yapmanın zorluğu gibi durumlardan kaybediyor.

Sao Paulo’nun puanı oldukça kötü; ulaşım, kişi başına düşen düşük GSMH ve Brezilya’nın iş yapma kolaylığı açısından ortalamanın altında kalan puanı yüzünden kaybediyor. Enerjinin verimsiz kullanımı iş yapmanın masrafını artırıyor, Singapur’u daha yüksek bir puan elde etmekten alıkoyuyor. Ulaşım altyapısı toplu taşıma, işe gidiş geliş zamanı, havaalanı kalite sıralaması ve demiryolu ağı uzunluğunun birleşimi ile hesaplanıyor.

Los Angeles günümüzde bu puanlamalar ile ilgili çeşitli sorunlarla yüzleşiyor olsa da, tıkanıklık ve hareketliliği geliştirmek için kayda değer bir yatırım çalışması mevcut. Amerika Birleşik Devletleri’nin Los Angeles’ı diğer bölgelere bağlayacak ilk yüksek hızlı raylı sistemi şu an inşaat halinde ve Los Angeles’ın ilk metro sistemi de kapasitesini ikiye katlıyor.

Bazı Orta Doğu şehirlerinde de –Doha, Cidde, Riyad– inşaat halinde metro sistemleri ve gelişmemiş otobüs ağları var, yani bu sıralamada onların da puanları düşük.

Enerji verimliliği enerji tüketiminin GSYH’ye oranı ile hesaplanıyor. Bu hizmet bazlı ekonomileri teşvik etme eğiliminde olduğu için Avrupa ve Amerika şehirleri yüksek puanlar alıyor.

Kopenhag enerjiyi ekonomik çıktıya çevirme konusunda dünyanın en verimli şehri. Ekonomik kalkınma GSYH’nin kişi başına hesaplanması ile belirleniyor. 93 bin ABD doları ile Doha en yüksek sıralamayı elde ediyor, Doha’yı ise Washington ve Boston takip ediyor. Nairobi’nin nüfusu kişi başına bin 100 ABD doları kazanıyor. Rotterdam’ın 34 bin 500 ABD doları göreceli küresel sıralamada düşük, bu da Kazanç kategorisindeki kapsamlı puanını düşürüyor.

Dünya Bankası her ülkenin mevzuat anlayışını iş yapma kolaylığına göre puanlıyor. Bu da şirket kurma, kontrat uygulama kolaylığı, sınırlar ötesi ticaret gibi birkaç etkeni hesaba katıyor. Singapur son indekste Hong Kong, Danimarka, Güney Kore ve diğer yüksek verimli ülkeler ile birlikte dünya lideri konumunda. Hindistan ise en kötü puanı elde ediyor. Brezilya ve Arjantin de bu kategoride diğer göstergelere göre daha düşük puanlar alıyor. En son gösterge, küresel ağlara önem, Küreselleşme ve Dünya Şehirleri girişkenliği ile belirlenen bağlantı derecesini ölçmekte.

LOS ANGALES

ABD

Sürdürülebilir Şehirler indeksi’ndeki göreceli düşük olan başarı sırasına rağmen Los Angeles liderleri, dünyaya bu sorunları yenme konusunda önderlik etmek ve uzun vadeli, sürdürülebilir bir şehir yaratmak üzere çeşitli önlemlere ciddi ölçüde yatırım yapmaya başladı.

Los Angeles ABD’deki ikinci en büyük şehridir. Şehir beş vilayetten oluşmakta ve metropolitan alanın merkezi konumunda, gelecek metropolislerin prototipi olarak kabul görmektedir. Los Angeles büyük şehirlerin sunduğu tüm avantaj ve problemleri deneyimlemektedir. Los Angeles etkileyici bir kültür çeşitliliğine sahiptir, geniş bir Asyalı etnik grubu barındıran şehirde neredeyse dünyadaki her etnik altyapıdan bir topluluk bulabilmek mümkün. İnsanları, bilim kurumları, güzel iklim ve altyapısı Los Angeles bölgesini ileri gelen ticaret, iş ve kültür merkezlerinden biri haline getirmiştir. Los Angeles; uluslararası ticaret, turizm merkezi konumundadır, Batı’nın en büyük imalat merkezlerinden biri olan şehir, dünyanın en işlek limanlarından birine de sahiptir, büyükçe bir ticaret ve bankacılık merkezi ve ABD’nin en büyük perakende piyasasını barındırmaktadır.

2013 yılında şehir; ulaşım, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve su verimliliği çalışmalarını yönetmesi için ilk Sürdürülebilirlik Yöneticisi’ni atadı. Sürdürülebilirlik ölçüleri tanımlandı ve öncelikli hedefler belirlendi. Örnek olarak Los Angeles Su ve Enerji Daire Başkanlığı 2020 yılına kadar %15 enerji verimliliği hedefledi — bu ABD’deki belediyelerin verimlilik hedefleri arasında en yüksek ve en iddalı olanı. Sürdürülebilir Şehirler İndeksi’ndeki göreceli düşük olan başarı sırasına rağmen Los Angeles liderleri, dünyaya bu sorunları yenme konusunda önderlik etmek ve uzun vadeli, sürdürülebilir bir şehir yaratmak üzere çeşitli önlemlere ciddi ölçüde yatırım yapmaya başladı.

SİNGAPUR

SİNGAPUR

şehirde, 2030 yılına kadar altı milyonluk bir nüfus artışı beklenirken hükümet önümüzdeki on yıl boyunca şehir içindeki hareketliliği ve bağlantısallığı geliştirmek üzere kayda değer yatırımlar yapma konusunda kararlı.

Singapur Sürdürülebilir Şehirler İndeksi’nde ilk on arasında yer alıyor olmasına rağmen iş–hayat dengesi, pahalı konut fiyatları, düşük yenilenebilir enerji kullanımı ve iş yapmanın yüksek maliyeti gibi kötü sonuçlar aldığı göstergeler yüzünden Hong Kong ve Seul’dan daha düşük bir sıralamaya sahip. Ancak, bu göstergeler Singapur’u diğer başarılarından alıkoymuyor. Tam bağımsızlığını elde etmesinden yalnızca 50 yıl geçmiş olmasına rağmen Singapur şu an dünyanın en büyük iktisadi merkezlerinden biri, küresel bir taşıma merkezi konumunda ve birçok multinasyonel şirketin Asya bölgesel idare merkezlerini kurmak üzere açık ara tercihi.

Başarısının en büyük nedeni, şehir planlamacılığını iş ve sosyal gereksinimler ile birleştiren bir imar planı olması. Bu vizyonunu elde etmek için, şehrin başarısını sürdürecek ve Sürdürülebilir Şehirler İndeksi’nde vurgulanan bazı alanlara değinecek birkaç stratejik girişim hâlihazırda uygulama halinde. Örnek olarak, 2030 yılına kadar altı milyonluk bir nüfus artışı beklenirken hükümet önümüzdeki on yıl boyunca şehir içindeki hareketliliği ve bağlantısallığı geliştirmek üzere kayda değer yatırımlar yapma konusunda kararlı. Bu iki yeni metro hattı, var olan dört MRT hattının büyütülmesi, Changi Havaalanı’na yeni bir terminal ve pist inşaatı, Singapur ve Malezya arasında bir hızlı tren hattı inşaatı ve konteyner limanının taşınmasını kapsıyor. Aynı şekilde, 2030 yılına kadar nüfusun %19’unun 65 yaş ve üzerine çıkması beklenirken toplum bakım evleri, uzman hastaneler gibi yeni sosyal tesislerin yapımı için de ciddi bir baskı mevcut. Şehir için bir diğer faaliyet alanı ise yeşil şehirleşme ve gelecekteki bütün tasarım ve imar planlarında sürdürülebilirliğin odak noktası olması.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)