Adına Değişimi İsteyeceğiniz Bir Aileniz Olmalı

Elif Esra Şahin, Özlem Bahadır

Charlie Hughes sürdürülebilir bir gelecek için ilginç çıkış noktaları öneriyor. Örneğin ortak bir vizyon onun için önemli ve “aile” önemli bir çıkış noktası. Haklı bir soru yöneltiyor:“Eğer aileniz yoksa ve sadece para için çalışıyorsanız, niye gelecek nesilleri düşünesiniz ki? Geride ne bırakacağınıza niye önem veresiniz ki?” İnsanların aynı ortak vizyona sahip olması ve ortak bir paydada toplanabiliyor olmasının önemli olduğunu belirtiyor Hughes. Türkiye için de dikkate değer bir önerisi var; “Mesela sizin ülkenizde aile kavramı önemli. Öyleyse sizler için aile yapısını destekleyen bir sürdürülebilir şehir yapısını nasıl oluştururdunuz sorusunu sormak gerekiyor.”


Şeffaklık Önemsenmesi Gereken Birinci Konu

Aslında İngiltere’de de bu konu ile ilgili olarak benzer bir uygulama var. Özellikle finans merkezlerinin yoğun olduğu bölgelerde uygulanıyor ve uygulanması da gerekiyor. Çünkü insanların haklarını önemsemezseniz sorunlar büyür. Türkiye’de de normal yapılar ile ekolojik yapılar arasında benzer sorunlar var. Bu konuda Türkiye’nin yapması gereken şey; düzgün inşaat kanunları çıkartmak ve doğru alanların tercih edilmesini sağlamak. Bu sayede herkes aynı kurala uyarak hareket etmiş olur. Eğer bunu sağlamazsanız büyük şirketler geriye kalanları ezer. Çünkü insanların kişisel bağlantıları – belediye başkanını tanıması vb.- sayesinde istediklerini yaptırabilirler. Ancak bu doğru bir işleyiş değil. Ne yazık ki sadece Türkiye’de değil, birçok ülkede de böyle. Bu noktada şeffaflık önemsenmesi gereken birinci konu. Politik süreçlerde yaşanan sıkıntıların, masa altından yürüyen işlerin ve benzeri durumların, sizin gibi demokrasisi gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşiyor olması anlaşılabilir bir durum. Bu sürecin istenen noktaya gelmesi yıllar alır. Asıl soru doğru yolda ilerleyip ilerleyemediğinizdir ve bence doğru yoldasınız.

Sunumunuzda rekabetçi sürdürülebilir kentlerden bahsettiniz. Rekabet ve sürdürülebilirlik birbiriyle çelişen kavramlar gibi geliyor. Anacak sizin bu konuya bakışınız farklı sanırım?

Aslında bu durum rekabeti nasıl tanımladığınıza bağlı olarak değişen bir şey. Rekabet ile ilgili tanımım; uzun vadede insanları neyin mutlu ettiğidir. Bazılar rekabeti globalleşme ve finansal avantajlar olarak görüyor. Ama bana göre böyle değil. Çünkü kaçınılmaz olarak yukarı çıkan aşağı inecektir.

Tek Bir Sürdürülebilir Cevap Olmaz...

Avrupa’nın toplumsal yapısı ile Türkiye’ninki birbirinden farklı. Türkiye daha karmaşık bir toplum yapısına sahip. Sürdürülebilirlik adına ortak bir payda nasıl bulunabilir?

Çözümler bulabilirsiniz. Ama en önemlisi insanları bir araya getirmenin bir yolunun bulunması. Vancouver’ı anlatan konuşmacı, başlangıç noktalarının, sen veya ben değil, toplumun ne istediğine odaklanmak olduğunu söylemişti. Yani insanlara, topluma yardım etmeliyiz. Ben sadece geleceğin nasıl olması gerektiğine dair süregelen olgun bir müzakereye yardımcı oluyorum. Mesela İstanbul, gelir düzeyi yüksek, Avrupai ve globalleşmiş insanları içinde barındırıyor. Ama halkın geri kalanı tamamıyla farklı, gerekli donanıma, maddi kaynaklara sahip değil. Bu durumda o insanların bir şekilde korunması gerekiyor. İşte bu yüzden tek bir sürdürülebilir cevap olmaz.

Ben sürdürülebilir bir vatandaşım demeniz yeterli değil. İyi, sürdürülebilir yapılarınız olmalı, sürdürülebilir geleceğe dair vizyonunuz olmalı. Mesela İstanbul için sürdürülebilir gelecek vizyonunuz nedir? Ya da sadece İstanbul değil için değil, başka büyük şehirler için de aynı soru sorulabilir. Örneğin Yeşil Binalar Derneği neden büyük bir şehir için vizyon konusunda, hangi konuların önemli olduğu konusunda bir kitap hazırlamıyor?

Türkiye şu anda sürdürülebilir binalar üzerinde yoğunlaşmış durumda. Sürdürülebilir bir gelecek için en önemli unsur sizce nedir?

Aslında tam da bu noktada aile kavramının devreye girmesi gerekiyor. Çünkü sürdürülebilirliliğin bir parçası da bir ailenizin olması. Adına değişimi isteyeceğiniz bir aileniz olmalı. Çünkü diğer türlü insanlar kendilerini gelişime bağlayamazlar, değişimi hissedemezler. Eğer aileniz yoksa sadece para için çalışıyorsanız, niye gelecek nesilleri düşünesiniz ki? Geride ne bırakacağınıza niye önem veresiniz ki?

Mesela sizin ülkenizde aile kavramı önemli. Öyleyse sizler aile yapısını destekleyen bir sürdürülebilir şehir yapısını nasıl oluştururdunuz sorusunu sormak gerekiyor. Eğer çocuklarınız uyuşturucu bağımlısıysa ve işiniz yoksa sürdürülebilir şehir umrunuzda olmaz. Evinizde ışığın açık kalmış olması veya olmaması, sizin için bir şey ifade etmez.

Benim 5 tane torunum var ve en büyük korkum bana ne olacağı değil, onların başına neler gelebileceği. Bu her şeyin kaynağı.

İstanbul İçin Potansiyel Taşıyan Çalışma Alanları: GIS Sistemi

İstanbul üzerine yapılan birçok araştırma ve inceleme var. Bu sistemleri nasıl kullanabiliriz?

Bir arkadaşım Avrupa Komisyonu tarafından kurulan Avrupa Geomatics’de görev alıyor. Bu kurumun amacı; en iyi ve en uygun GIS (Geographic Informatin Systems- Coğrafi Bilgi Sistemi) uygulamalarını, haritalama ve bilgilendirme yöntemlerini bulmak. Bu durum aslında Türkiye’yi de ilgilendiriyor ve sizin de bu süreçte nerede olduğunuz çok önemli.

Bir plan yaparken elinizde kanıtlarınız ve önemli dayanaklarınız olmalı. Şu anda Türkiye uydulara ulaşmak için çok fazla para harcadı. Acaba kaç kişinin bu konudan haberi var merak ediyorum. Çünkü halkın da bu konularda bilgilendirilmesi gerekiyor. Devlete ödemiş oldukları vergilerin nerelerde kullanıldığını bilmek onların hakkı. Biraz önce değindiğimiz şeffaflıkla ilgili aslında.

Türkiye’de de bu sistem ile ilgili çalışmalar başlamış durumda. Bunun ne gibi getirileri olacak?

Türkiye’de 685 kadastro ofisi var 10 yıl içinde bütün bu ofisler bu sistemi kullanmaya başlayacak. Elde edilen bütün veriler sağlık, yaşam beklentileri, atık, göç gibi konularda oluşturulan katmanlarla birleştirilecek. Böylece kimin eğitime ihtiyaç duyduğu veya maddi gelirin düşük olduğu yerler açık ve net olarak ortaya çıkacak.

Bu noktada eğer şimdi doğru adımı atarsanız, 10 yıllık süreçte daha iyiye gidersiniz. Yapmamanız gereken tek şey önceden yapılan hataları yeniden yapmamak. En önemli nokta bu. Yaptıkları hataları anlatacak kadar dürüst insanlarla konuşun ve aynı şeyi tekrar yapmayın. Çok kolay…


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)