Deprem Gerçeği ve Mimarinin Geleceği Konuşuldu
İstinye Üniversitesi ev sahipliğinde 3-4 Mayıs 2025 tarihlerinde düzenlenen İstanbul Mimarlık Zirvesi 2025, mimarlık ve şehir planlama alanlarından önemli akademisyenleri, sektör temsilcilerini ve öğrencileri bir araya getirdi. Archify Mimarlık Platformu tarafından organize edilen etkinlikte, mimarlık alanında dönüşümün yanı sıra, deprem güvenliği ve kentsel dönüşüm gibi kritik konular ele alındı.

Zirvenin dikkat çeken konuşmacıları arasında yer alan Japon Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki, İstanbul ve çevresinde potansiyel risk taşıyan fay hatlarına dikkat çekerek, “Adalar ve Çınarcık bölgesinde fay kırılması henüz gerçekleşmedi, bu bölgede enerji birikmeye devam ediyor” uyarısında bulundu. Moriwaki ayrıca, Türkiye’deki yapı stokunun yarısından fazlasının izinsiz olduğunu belirterek, kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması gerektiğini vurguladı.
Uğur Tanyeli: “Mimarlar toplumun güvenliği için çalışmalı”
Zirvede konuşan İstinye Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Tanyeli, mimarlık tarihine ve eleştirel kuramlara dayanan sunumunda, 16. yüzyıldan günümüze birey, toplum ve mimari arasındaki eşzamanlı dönüşüme dikkat çekti. Günümüzde hızla değişen ekolojik ve sosyolojik koşulların mimariye etkisini değerlendiren Tanyeli, “Günümüz mimarları sadece tasarımcı değil, aynı zamanda toplumun güvenliğine katkı sunan sorumluluk sahibi aktörlerdir” ifadelerini kullandı.
Toshinori Moriwaki: “Deprem eğitimi ilkokuldan başlamalı”
Zirvede deprem bilinci ve yapı güvenliği üzerine çarpıcı açıklamalarda bulunan yüksek mimar ve yüksek inşaat mühendisi Yoshinori Moriwaki, Japonya’daki deprem eğitim sisteminden örnekler vererek, Türkiye’de de deprem bilincinin küçük yaşlardan itibaren geliştirilmesi gerektiğini belirtti. “Japonya’da ilkokuldan itibaren deprem eğitimi veriliyor. Bu eğitimler çizgi roman gibi çocukların ilgisini çekecek şekilde sunulabilir” dedi.
Moriwaki, Türkiye’deki yapı stokuna ilişkin verileri de paylaşarak, “21 milyon yapı stoğunun yüzde 50’sinden fazlası izinsiz. Özellikle zemin kalitesi düşük bölgelerde bu risk çok daha yüksek. Bu nedenle kentsel dönüşüm projeleri sadece estetik değil, yaşamsal bir zorunluluk haline geldi” açıklamasında bulundu.