Kentsel Dönüşüm İzmir'in Önceliği Olmalı
İzmir'in birinci derecede deprem bölgesi üzerinde yer aldığına dikkat çeken Tanyer Yapı Zemin Grubu Koordinatörü ve İnşaat Yüksek Mühendisi Batuhan Tozburun, kentsel dönüşümün şehirdeki yapılaşma süreçlerinde en öncelikli konu olması gerektiğini vurguladı.

Deprem tehdidinin Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olduğunu belirten Tozburun, sürdürülebilir şehircilik için yapı stoğunun güçlendirilmesinin şart olduğunu söyledi. Özellikle zemin ve temel mühendisliği (geoteknik) uygulamalarının, güvenli ve uzun ömürlü yapılar inşa etmek adına hayati önem taşıdığını ifade etti.
Zemin iyileştirme firmaları yetkin olmalı
Zemin mühendisliği hizmeti sunan firmaların, teknik donanım, ekip ve deneyim açısından yetkin olması gerektiğini belirten Tozburun, bu firmalara yetki belgesi verilmesi gerektiğini de savundu. “Zemin iyileştirme talebinde bulunan müteahhitlerin, çalışacakları firmanın hem teknik yeterliliğini hem de ekipman kapasitesini değerlendirmeleri çok önemli.” diyen Tozburun, kendi firmalarının geniş referans ağına ve anahtar teslim çözümler sunabilen yapısına dikkat çekti.
Kentsel dönüşümde doğru zemin çalışmaları hayati önem taşıyor
Tozburun, yapı ömrünü uzatmak ve binaların depreme karşı dayanıklılığını artırmak için zemin iyileştirme çalışmalarının uzman firmalar tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle İzmir gibi deniz kıyısındaki şehirlerde sıvılaşma riski yüksek zeminlerin dikkatle ele alınması gerektiğini belirtti.
“Zemin büyütme kat sayısı İzmir’de 1,31 ila 2,15 arasında değişiyor. Bu da deprem dalgalarının bazı bölgelerde iki katına kadar büyüyebileceği anlamına geliyor. 2020 Seferihisar depreminde Bayraklı ve Bornova ilçelerinde yaşanan hasarlar bu riskin ne kadar ciddi olduğunu bize gösterdi.” dedi.
İzmir’de 50 yıl içinde 6,6 büyüklüğünde deprem olasılığı %92
İzmir ve çevresinde, 50 yıl içinde 6,6 büyüklüğünde veya daha küçük bir depremin yaşanma ihtimalinin %92 olduğunu hatırlatan Tozburun, zemin yapısının deprem performansı üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Özellikle yer altı su seviyesinin yüksek olduğu bölgelerde sıvılaşma riskine karşı önlem alınmasının şart olduğunu söyledi.
Zemin güçlendirme maliyet ama aynı zamanda yatırımdır
Zemin iyileştirme çalışmalarının, bina maliyetinin %20-30’unu oluşturduğunu belirten Batuhan Tozburun, bu harcamanın yapılmaması durumunda kalan %70’lik yatırımın da riske atıldığını ifade etti. “Zemin çalışmaları, hem inşaat firmasının hem de konut sahibinin can ve mal güvenliğini doğrudan etkiliyor. Milyonluk yapılar, sağlam bir zemin olmadan depreme karşı savunmasız kalır.” dedi.
Deprem riski yüksek şehirlerde kentsel dönüşüm hızlanmalı
İzmir’in yüksek deprem riski taşıyan bir şehir olduğunu vurgulayan Tozburun, İstanbul’un finans merkezi olması nedeniyle olası bir afette tüm ülkenin zarar görebileceğini söyledi. Bu nedenle kentsel dönüşüm projelerinde zemin mühendisliğine gereken önemin verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Kentsel dönüşüm süreci, ada bazlı dönüşüm anlayışıyla hızlandırılmalı. Yaşlı ve depreme dayanıksız binalar bir an önce dönüştürülmeli.” diye konuştu.
Sürdürülebilir şehircilik için toplumsal bilinç şart
Sürdürülebilir şehirler için yalnızca bilinçli müteahhitler değil, aynı zamanda bu konutlarda yaşayacak halkın da doğru şekilde bilgilendirilmesi gerektiğini belirten Tozburun, şöyle devam etti:
“Zemin iyileştirme uygulamaları eksik ya da yanlış yapılırsa, ülke kaynakları büyük zarar görür. Kentsel dönüşümde fore kazık, jet grout ve baret kazık gibi temel mühendislik uygulamaları, kalite kontrol süreçleriyle birlikte hayata geçirilmeli. Deprem yönetmeliği, TSE, Eurocode ve Amerikan standartlarına uygun çözümlerle İzmir'e değer katacak projeleri hayata geçirmeye devam ediyoruz.”
Kentsel dönüşümde hedef: güvenli ve sürdürülebilir yapılar
Tozburun, kentsel dönüşüm projelerinde temel hedefin; güvenli, sürdürülebilir ve uzun ömürlü yapılar inşa etmek olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Zemin ve temel mühendisliği alanında güvenilir, analitik ve ekonomik çözümler sunarak, İzmir’de yapı güvenliğine katkı sağlamayı sürdüreceğiz.”