Mimarlık ve Miras Çatışıyor: Trump’ın Beyaz Planı

Donald Trump bu kez de mimarların radarında! NAsıl mı? Washington’un kalbinde, Beyaz Saray’a komşu Eisenhower Executive Office Building'in renovasyon tartışmasıyla. 1888’de inşa edilen bina, Fransız İkinci İmparatorluk tarzının nadide bir örneği; granit cephe, gösterişli demir işçiliği ve detaylı süslemeleriyle öne çıkıyor. Ancak binanın tarihi dokusu, son günlerde Donald Trump’ın “griyi bırak, bembeyaz yapalım” önerisiyle tartışma konusu oldu.
Trump, Fox News’e verdiği röportajda binayı “güzelleştirmek” için beyaza boyamak istediğini belirtti. Onun tabiriyle mevcut gri renk, “cenazeye ait bir ton.” Ancak koruma kuruluşları, bu basit görünen estetik müdahalenin binanın tarihine ve malzeme bütünlüğüne ciddi zararlar verebileceğini vurguluyor. Granit cephede boyanın nemi hapsetmesi, taşın çatlaması ve soyulması gibi yapısal riskler, uzmanlar tarafından işaret edilen kritik sorunlar arasında.
DC Preservation League ve Cultural Heritage Partners, bu durum üzerine acil olarak Trump’a karşı dava açtı. Amaçları, herhangi bir müdahale yapılmadan önce yasal prosedürlerin işletilmesini sağlamak; tarihî ve çevresel değerlendirmelerin yapılmasını garanti altına almak. Avukat Greg Werkheiser, “Kim başkan olursa olsun, bu bina Amerikan halkına ait bir kültürel miras. Geri dönüşü olmayan değişiklikler, şeffaf bir süreç olmadan yapılamaz,” diyor. Bu tartışma, mimarlık ve koruma dünyasında sadece estetik değil, aynı zamanda etik bir soruyu da gündeme taşıyor: Tarihi binalara yapılan müdahalede kişisel beğeni mi yoksa korunmuş kültürel miras mı öncelikli olmalı? Eisenhower Binası, bu sorunun canlı bir örneği olarak ABD’nin başkentinde yeniden şekilleniyor.