Şehirlerde Yağmur Suyu Hasadı

Sünger şehir konseptiyle yağmur sularını toplamak, temizlemek, kullanmak ve yeraltı sularını beslemek amaçlanıyor. Bu konseptin sel ve taşkınlar için de çözüm olabileceği düşünülüyor.

Sünger şehirler: Yağmur suyu hasadı

Işık Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Görevlisi Özge Çelik Yılmaz

Sünger şehirleri yağmur suyu hasadı olarak tarif edebiliriz. Sünger şehirlerin başka ülkelerde, başka isimlerle de anılabileceğini konuşuyoruz. Sürdürülebilir şehirler, akıllı şehirler, sünger şehirler… Bu yaklaşımların hepsi bazı teorilere dayanıyor. Çelik’e göre adı ne olursa olsun, isimlerden çok uygulama ön plana çıkmalı.

Sünger şehirler doğayı taklit etmeye benziyor. Doğaya müdahale etmediğimizde, su doğal olarak toprakla ve yeraltı sularıyla buluşuyor. Şehri tasarlarken doğayı taklit edersek, geleceğimiz için bir adım öne geçebiliyoruz.

Sünger şehir nasıl çalışıyor?

Sünger şehir konsepti şu anda çok yaygın değil. Çin’in uyguladığı sünger şehir konsepti belki en bilineni ama bu konsept Hollanda’da, Almanya’da ve Amerika’da da başladı. Sünger şehirlerin farklı şehirlerde farklı şekillerde uygulanabileceğini söylemek mümkün.

Genel olarak şehir bütün halinde suyu emmek üzere tasarlanıyor. Asfalt yollar, kaldırımlar gibi su geçirmez yüzeyler geçirgen hale getiriliyor. Bu yüzeylerden inen su yer altında inşa edilmiş hendekler ya da havuzlarda toplanıyor, filtreleniyor ve yer altı suyuna karışıyor. Bu uygulamayla yeraltı suyuna karışan su üç, dört katına çıkartılabiliyor.

Diğer bir uygulama da şehir içinde kurulan su toplama havuzları ve açık kanallar. Bu alanlar hem sel ve taşkınları önlemede hem de suyu toplamada kullanılıyor.

Yeşil çatılar, dikey bahçeler

Sünger şehir tasarımlarında şehir içi yeşil alanlar, yeşil çatılar, dikey bahçeler de önemli. Zeminde yer kalmadığında dikey yüzeylerin kritik oluyor. Suyu yakalayan ve kullanan bu alanlar şehrin yeşil ihtiyacını karşılıyor. Diğer yandan da çatılarda toplanan fazla su kanallar yardımıyla yeraltına iletilebiliyor.

Yaygınlaşması mümkün mü?

Bu uygulamalar için büyük bütçeler gerekiyor ama sağlayacağı avantajlar da bir o kadar büyük. Sünger şehir uygulamalarıyla yaşam, hava, su kalitesi artırılabilir. Bu uygulamaların artması gerekli.

Kent nüfusu arttıkça yapılaşma artıyor. Yapılaşmayla birlikte kentlerde doğayla ilişkiyi kesme, doğayı kullanma ya da tahrip etme gibi sonuçlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bunun önüne geçebilmek için de bu tarz uygulamaların ufak tefek bile olsa bir şekilde başlamış olması gerekiyor ki biz geleceğe de temiz suyumuzu taşıyabilelim, ormanlarımızı taşıyabilelim, geleceğe bir miras bırakabilelim.

Kent ve suyun ilişkisi

Her ekolojik yaklaşımın çok büyük avantajları var. Doğayla ilişki kurmayı unutmamak gerekir. 

Yağmur suyunu hasat etmek eski yerleşimlerden gelen, insanların tecrübe ettiği konular. Kentleşme ise bu deneyimlerimizi unutturmuş. Geçmişimizi unutmadan kentlere yaklaşabilmeliyiz. Doğayla birlikte nasıl yaşayacağımızı, ona zarar vermeden, ondan faydalanarak nasıl yaşayacağımızı planlamak önemli.

TRT Haber'den Özge Güngörmüş, Cihan Karaahmetoğlu'nun Işık Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Görevlisi Özge Çelik Yılmaz ile Sünger şehirleri haberinden alıntıdır.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)