Tasarımda Sıfır Atık: Max Lamb’in Bali Deneyimi

Dilhan Hız / dilhan@ekoyapidergisi.org

Sürdürülebilirliğin ön planda olduğu tüm işlere bayılıyorum! Bali’nin sıcacık güneşi altında, Desa Potato Head Hotel’deyiz. Etrafa göz gezdirince farkediyoruz onları. Sakin köşelerde sessizce bağırıyorlar. Kimler mi? Atık malzemeler…

Öğreniyoruz ki, tasarımcı Max Lamb, otelin günlük yaşamından toplanan plastik şişedlerden, eski cam parçalardan eşsiz mobilyalar yaratmış. Her plastik şişe, aslında sadece bir çöp değil; sürdürülebilirliğe açılan bir kapı, tasarımın ve yaratıcılığın ilhamı. Tüm bu malzemeler Lamb’in ellerinde, sadece geri dönüştürülmekle kalmamış, aynı zamanda birer sanat eserine dönüşmüş. Örneğin, 833 plastik şişeden yapılan bir sandalye, misafirlerin doğaya karşı sorumluluğunu somutlaştırıyor; bu sandalyeye oturmak, sürdürülebilirliğin hayatımızda nasıl var olabileceğini hissetmekle eş değer.

Bu sadece bir koleksiyon değil. Bu, otelin ve tasarımcının birlikte yazdığı, çevreye duyarlılığın ve estetiğin iç içe geçtiği bir hikâye. Desa Potato Head, misafirlerine sadece konforlu bir mekân sunmakla kalmıyor; onlara, atıkların yeniden nasıl değerli bir şeye dönüşebileceğini de açıkça gösteriyor. Konuya ilişkin konuşan MAx Lamb’in sözleri projeyi özetler nitelikte: “Tasarım sadece güzel şeyler yaratmak değil, aynı zamanda gezegenimizi korumanın da bir yolu. Bali’deki bu küçük otel, aslında tüm dünyaya sürdürülebilirliğin sadece bir seçenek değil, bir zorunluluk olduğunu fısıldıyor.”

Fotoğraflar: Desa Potato Head Hotel