Ulysses de Santi ile Lucas Simões; Brezilya Modernizmini Sanatla Buluşturuyorlar

Ulysses de Santi, Lucas Simões ve Joaquim Tenreiro'nin eserleri, 5–19 Eylül 2025 tarihleri arasında Los Angeles'taki Christie's galerisinde açılan "Lightness & Tension" adlı sergide bir araya geliyor. Bu sergi, Brezilya modernizminin öncüsü Tenreiro ile çağdaş sanatçı Simões'in eserlerini bir araya getirerek, geçmiş ve bugünün tasarım anlayışları arasında bir diyalog kurmayı amaçlıyor. Serginin küratörlüğünü üstlenen Ulysses de Santi, bu sergiyle Brezilya'nın zanaatkârlık, form ve yapısal gerilim temalarındaki yaratıcı mirasını vurgulamayı hedefliyor. Jesse Dorris’in bu iki başarılı isimle Interior Design için yaptığı röportajın önemli bölümerini sizler için derledik…

“Ulysses, tasarım koleksiyonculuğu ve küratörlük ilgini nasıl tetikledi?”

Ulysses de Santi:

“İlgi alanım henüz bunu ifade edecek sözcüklerim yokken, sezgisel bir şekilde başladı. Beni gerçekten etkileyen ilk parça bir Jorge Zalszupin çay arabasıydı. Kavisleri, malzemesi ve teknik zekâsıyla hem zarif hem işlevseldi; duygusal ama sofistike. O parça bana Brezilya modernizminin çok daha büyük dünyasının kapılarını açtı.”

“Lucas, sanat pratiğinden işlevsel tasarıma geçişin arkasındaki motivasyon neydi?”

Lucas Simões:

“Mekana dair yerleştirmeler ve heykeller üreten sanat pratiğim, mimarlık geçmişimle şekilleniyor. Zaman içinde stüdyomda kendim için mobilya ve araçlar tasarlamaya başladım, aynı malzemeleri ve teknikleri kullandım. Bu süreç, form, işlev ve anlamı bütünleştirme isteğimi besledi; estetik olduğu kadar günlük yaşama dair anlamı olan objeler üretmek istedim.”

“Bu işbirliği nasıl başladı?”

Lucas Simões:

“Ulysses’le uzun zamandır tanışıyoruz; birbirimizin işlerinden haberdardık ama birlikte çalışmak fikri yalnızca stüdyoma geldiğinde doğdu.”

Ulysses de Santi:

“On yılı aşkın süredir tarihsel parçalar üzerine çalışıyorum; koleksiyon kuruyorum, nadir parçaları buluyorum, doğrulama sürecimi geliştiriyorum… Ama bir noktada bu konuşmayı genişletmek gerektiğini hissettim. Modernist mirasın yeni yaratımlara nasıl ilham verebileceğini ve çağdaş çalışmanın geçmişi nasıl yeniden çerçeveleyebileceğini görmek istedim. Lucas’ın işleri nostalji ya da benzetim değil, sanatsal pratiğinden doğuyor; kavramsal bir titizlik ve biçimsel netlik taşıyor. Yine de o eserlerde tarihi parçaların da sahip olduğu varoluşsal duruşu hissediyorum.”

 “Sergi tasarımının ilham kaynağı neydi?”

Ulysses de Santi:

 “Mekânsal konsept, yakın bir iş birliği içinde geliştirildi. Lucas’ın önerdiği yaklaşım hem heykelsi hem de kendi sanatsal diliyle derin bir şekilde bağlantılıydı. Yürüyüş ağları üzerine kurulu bir ekspografi oluşturdu; platformlar zeminin üzerinde süzülüyormuş gibi görünüyordu ve küçük kum yığınlarıyla hafifçe yükseltilmişti. Altlarında ise ziyaretçinin yolunu yönlendiren beton bir yürüyüş yolu uzanıyordu. Minimal bir müdahaleydi ama inanılmaz bir yoğunluğa sahipti. Kum, beton, metal ağlar gibi malzemeler, Lucas’ın pratiğinin merkezinde yer alıyor ve birlikte, parçaları boğmadan sessizce yere oturtan bir peyzaj oluşturuyor. Amaç hiçbir zaman bir anlatıyı dayatmak değildi; eserler arasındaki diyalogun doğal bir şekilde açığa çıkabileceği bir yapı yaratmaktı.”

Lucas Simões:

“Sergideki bazı eserler, yakın zamanda yaptığım heykelsi seri Dormentes (Uyuyanlar)’dan doğdu; bunlar arasında şezlong ve lounge sandalye de bulunuyor. Formel sürekliliklerinin ötesinde, bu sergide en etkileyici bulduğum şey, heykelsi sürecin kendisini ortaya koymaya verilen vurgu. Kalıbın bazı unsurlarını kasıtlı olarak nihai parçalara dâhil ediyorum. Bu artık bir artık değil, objelerin nasıl üretildiğini gösteren bütünsel bir bileşen. Benim için bu şeffaflık, esere başka bir anlam katmanı ekliyor. İzleyiciyi yalnızca tamamlanmış formla etkileşime girmeye değil, aynı zamanda arkasındaki emek, inşa süreci ve dönüşüm üzerine düşünmeye davet ediyor.”

Fotoğraf: Caio Gallucci


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)