Avrupa'nın Beşinci Yeşil Başkenti: Kopenhag

Hakan Yener, Genel Koordinatör, Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği

Stockholm, Hamburg, Vitoria-Gasteiz ve Nantes'ten sonra Kopenhag, 2014 yılı boyunca 'Avrupa Yeşil Başkenti' bayrağını taşıyacak.

Avrupa Birliği Çevre Komisyonu tarafından ilk olarak 2010 yılında İsveç’in Stockholm şehrine verilen Avrupa’nın yeşil başkenti bayrağını 2014 yılında yine İskandinavya’nın önemli kentlerinden Kopenhag taşıyacak. Bu ünvan yüksek çevresel standartları tutturan, çevresel iyileştirme ve sürdürülebilir gelişim konusunda yüksek hedefler belirlemiş, diğer Avrupa şehirlerine de örnek olabilecek şehirlere veriliyor.

Danimarka dilinde kelime anlamı tam olarak "ticaret limani" olan Kopenhag, 12. yüzyılda bir kardinal tarafindan kurulmuş ve zamanla büyüyerek Avrupa'nın en genç metropollerinden biri haline gelmiş. Şehrin tarihinde coğrafi konumu önemli ölçüde belirleyici olmuş. Kopenhag, Baltık Denizi’ni Atlantik Okyanusu’na bağlayan boğazda bulunduğundan ötürü hem bir ticaret merkezi hem bir konaklama noktası hem de Baltık ülkeleri ile Finlandiya ve Doğu İsveç için kilit nokta olmuş. Tarih boyunca şehir defalarca yıkılıp yakılıp tekrar kurulmuş. Ancak İkinci Dünya Savaşı’nda halk, işgalci güçlere karşı tek bir beden olup direndiğinden bu dönem en az hasarla atlatılmış.

Kopenhag deyince bizim aklımıza ilk gelenler ise öncelikle meşhur Kopenhag Kriterleri ve Galatasaray’ın 2000 yılında aldığı UEFA kupasını kaldırdığı şehir olması. Aslında Kopenhag bunların çok ötesinde yeşil bir dönüşümün başarı hikayesi.

ENERJİYİ VERİMLİ KULLANMAYI ÖĞRENMİŞ BİR KENTAB dönem başkanı Danimarka’nın yeşil başkentinin bu başarısı aslında hiç de sürpriz değil ve uzun vadeli sürdürülebilir kalkınma stratejisinin hak edilmiş bir taçlandırılması. Ülkenin temiz enerjiye geçiş planının geçmişi 1970’li yıllara dayanıyor. Bugüne gelindiğinde artık Danimarka’da yenilenebilir enerji, sürdürülebilir ulaşım, organik gıda, çöplerin geri dönüştürülmesi standart yaşam biçimi olmuş. Enerjiyi verimli kullanma konusunda Avrupa Birliği ülkeleri ortalamasının 2 katı üzerine çıkmış, Türkiye’den ise 4 kat ileride.

Ülke çapında rüzgar santrali sayısı 5 binden fazla, üstelik rüzgar türbinlerinin önemli bir bölümü denizin içinde. 2020 yılında bütün elektriğin yüzde %50’si sadece rüzgar santrallerinde üretilecek. Jeotermal enerjiyle de ısınma sorunlarını büyük ölçüde çözmüşler. Çöplerini %94 oranında geri dönüştürmeyi hedefliyorlar. Danimarka’nın 2025 iklim planının sloganı: “yeşil, akıllı ve sıfır karbon bir kent” - dolayısıyla da fosil atıklardan ve nükleer enerjiden tamamen arınmak.

Bütün bu fosil yakıt tüketiminden yenilenebilir eneji kaynaklarına yönelmenin maliyeti yaklaşık 3,5 milyar dolar, bunun karşılığında sağlanacak tasarruf ise en iyi tahminlerle 6,5 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Üstelik temiz enerji kaynakları sayesinde sadece tasarruf etmekle kalmıyor, hem de temiz enerji teknolojilerini bütün dünyaya pazarlıyorlar.

Son yıllarda yapılan pek çok araştırmada yaşanabilirlik kriterleri açısından hep en üst sıralarda yer almış. 2009 yılında da Kopenhag’daki Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi çerçevesinde Siemens tarafından açıklanan "Yeşil Kent Endeksi"nde 30 kent arasında Kopenhag 87,31 puanla ilk sıradayken, İstanbul 45,20 puanla 25. sırada yer almıştı. Kişi başı karbondioksit salım miktarı, geri kazanım oranı, toplu taşıma araçlarının kullanımı, su ve hava kalitesi ve belediyelerin çevre politikaları gibi istatistiklere dayandırılan endekste Stockholm 86,56, Oslo 83,98, Viyana 83,34 ve Amsterdam 83,03 puan ile Kopenhag’dan sonra sıralanmıştı.

YEŞİL DEĞİŞİMLERİ SAHİPLENMEKKuzey Avrupa’nın bu soğuk Viking kentinin, bugün dünyanın en yaşanabilir şehirleri arasında gösterilmesinde en büyük pay tabii ki sakin ve güzel insanlarının da yeni yeşil değişimleri sahiplenmelerinde. Çevre bilincinin ve farkındalığın çok yüksek olduğu bu şehirde sadelik, estetik ve tasarım şehrin ruhunu yansıtıyor. 2008 yılında İngiliz tasarım dergisi tarafından dünyanın en iyi tasarım şehri olarak seçilmesi de bir tesadüf değil. Kurumuş ağaçların bile korunarak birer heykele dönüştüğü şehirde köşeyi döndüğünüzde karşınıza bir Michelangelo heykeli çıkabilir. Dünyanın ilk tasarım oteli 1960’larda ünlü mimar Arne Jacobsen tarafından yine Kopenhag’da yapılmış.

En önemli turist çekim noktaları, bir büst büyüklüğündeki deniz kızı heykeli, masalcı Andersen’in evi ve mavi üniformalı kraliyet askerleriyle kısıtlı olan, çoğu zaman sisler altındaki şehrin mimarisi de göz alıyor. Şehri her dönemde Bjarke Ingels gibi ünlü yerli mimarların yanı sıra Zaha Hadid, Sir Norman Foster gibi dünyanın yıldız mimarların eserleri şekillendirmiş.

Dünyada çevre kanunlarını uygulayan ilk ülke olan ve Avrupa’da yeşil ekonomi konusunda örnek oluşturan Danimarka’nın şehir planlaması da tamamen bu çevresel etkiler gözetilerek yapılmış.

Kanallarıyla Amsterdam’ı andıran, topografik açıdan dünyanın en düz şehri olmanın avantajını en iyi şekilde kullanan Kopenhag’da işlerine bisikletleriyle gidenlerin oranı %40’a yaklaşmış. Araba trafiğinden tamamen ayrı düzenlenmiş bisiklet yollarında her gün 1 milyon kilometreden fazla pedal çeviren Kopenhag sakinlerinin en önemli ulaşım aracı 1995 yılından beri ortak kullanılan şehir bisikletleri. Metro ağıyla bisiklet kullanımını optimum düzeyde birleştiren Kopenhag’da doğal olarak trafik sıkışıklığı diye bir şey söz konusu değil.

Kopenhag, organik gıda üretimi ve tüketiminde de koyduğu yüksek hedeflerle zirveyi kimseye bırakmıyor; bütün gıda tüketimlerinin en az onda birinin organik gerçekleşmesinin yanı sıra kozmetikten kıyafete kadar pek çok tüketim malzemesinde öncelik yine organik olmaları ve yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesi.

Mutluluk endekslerinde de Kopenhag hep ilk sıralarda, şehrin ortasında yer alan yapay göl, ve kanallarda kışın buz pateni yapmak yazın kıyısında güneşlenmek her şeyin yavaş, rahat ve sakin olduğu bu şehrin doğasına da yansımış. Son dönemlerde önemli ölçüde dönüşüme uğrayan liman bölgesinde yer alan doğal havuzlar da yazın tadını çıkarmak için ideal.

Kısacası Kopenhag, ekolojik ve sürdürülebilir bir yaşam biçimini çoktan benimsemiş. r


Yorumlar

Zeynep Miray Erdoğan 16 Ocak 2021

Merhaba, yazınızdan pek çok yardım alarak bu bilgileri yazdığım essay de kullandım. Teşekkürler.

Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)