BMS Design Center Milano Tasarım Haftası’nda
Amerikalı ev ve ofis mobilyası markası Haworth, Türkiye temsilcisi BMS Design Center iş birliğiyle 8–13 Nisan tarihleri arasında düzenlenen Milano Tasarım Haftası’na katılarak dikkat çekici etkinliklere imza attı. Patricia Urquiola’nın küratörlüğünü üstlendiği “ALCHEMICA” sergisi ve Pantone iş birliğiyle geliştirilen “Uroboro” enstalasyonu, fuarın en çok ilgi gören etkinlikleri arasında yer aldı.
Haworth x Pantone x Patricia Urquiola: Alchemica ve Uroboro
Elle Decor Italia’nın ev sahipliğinde Palazzo Bovara’da gerçekleşen “ALCHEMICA” sergisi, yaşamın evrimini simgeleyen şiirsel bir anlatım sunarken, serginin merkezinde yer alan “Uroboro” adlı enstalasyon büyük ilgi topladı. Ouroboros sembolünden ilhamla tasarlanan bu yılan formu, hem dönüşümün hem de Pantone’un “Dualities” renk serisinin simgesi oldu. Urquiola’nın anlatımıyla Uroboro, yenilenme, büyüme ve değişimi temsil ediyor.
Pantone’un “Dualities” serisi ile renkleri yeniden tanımlayan bu iş birliği, pastel tonların yeni nesil bir yorumu olarak öne çıktı. Hem yumuşak hem canlı dokular barındıran bu renkler, Haworth’un sürdürülebilir tekstil yaklaşımıyla üretilen Cardigan Lounge Chair kumaşlarında hayat buldu.
Trend Raporu: Haworth’un belirlediği dört ana tasarım yönelimi
Haworth, Milano Tasarım Haftası’nda öne çıkan güncel eğilimleri dört başlık altında derledi:
1. Renkler
Pantone Renk Enstitüsü’nden Jane Boddy, tasarımda karşıtlıklar ve uyum üzerine kurulu yeni nesil pastel tonların öne çıktığını belirtti. Dualities paleti; siyah, gri, beyaz ve parlak pastellerin birlikteliğiyle dengeli, enerjik ve zamanın ruhunu yansıtan bir atmosfer yaratıyor.
2. Malzemeler
ALCHEMICA sergisinde öne çıkan sürdürülebilir kumaşlar, Haworth’un çevresel sorumluluk anlayışını yansıtıyor. Atık azaltıcı dijital örgü teknolojisiyle üretilen bu kumaşlar, hem estetik hem de fonksiyonel açıdan gelecek odaklı malzeme kullanımının örneği olarak dikkat çekti. Uroboro enstalasyonu ise döngüsel tasarım ve sürekli dönüşüm temasına güçlü bir gönderme yaptı.
3. Yapay Zeka
Yapay zekanın tasarım süreçlerindeki yeri, haftanın önemli tartışma başlıklarından biriydi. Haworth Almanya Genel Müdürü Larissa Sarjeant ve Gensler Tasarım Direktörü Peter Schäfer’in katıldığı panelde, yapay zekanın bilgi toplama ve ilk konsept geliştirme aşamalarında güçlü bir destek sunduğu ancak zanaatkârlığın ve insan dokunuşunun yerini alamayacağı vurgulandı. Jane Boddy, YZ’nin özellikle renk paletleri yaratımında yaratıcı bir iş birliği sunduğunu ifade etti.
4. Nostalji
Nostalji teması, geçmiş ile geleceğin tasarım dili üzerindeki etkisini tartışmaya açtı. Poltrona Frau CEO’su Nicola Coropulis’e göre, markaların tarihi miraslarını ileriye taşımanın yolu inovasyondan geçiyor. Diğer konuşmacılar ise nostaljinin yaratıcılığı besleyen bir duygu olduğunu ancak geçmişe takılı kalmanın geleceği gölgeleyebileceğini dile getirdi.