Çevre Dostu Okul Tasarımı
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Hord Coplan Macht, öğrencilerin ekolojik tasarımın etkilerini doğrudan deneyimleyebilecekleri etkileşimli bir alan tasarlayarak Park School’un Bilim ve Mühendislik Kanadı’nı hayata geçirdi. Esnek ve uzun ömürlü yapısıyla dikkat çeken yeni kanat, öğrenciler, öğretim üyeleri ve ziyaretçiler için bir araştırma ve iş birliği ortamı sunuyor.

Bütünsel bir tasarım yaklaşımı
Yeni bilim kanadının temelinde, bağlantı ruhu yer alıyor. Hord Coplan Macht, projeye başladığında tüm kampüs binaları arasında etkileşimi ve geçişi artırarak öğrencilerin çevrelerinin bir parçası olduğunu hissettirmeyi hedeflemiş. Bu doğrultuda tasarlanan yapı, aynı zamanda bol doğal ışık alan, konforlu ve davetkâr bir eğitim alanı sunuyor.
Doğadan ilham alan bir tasarım
Tasarım sürecinde okul yönetimi ve öğrencilerle yapılan görüşmeler, projenin bağlamına ve doğaya olan etkisini arttırmış. Yapının hemen yanında yer alan Moores Branch Deresi, Chesapeake Körfezi üzerinden Atlas Okyanusu’na bağlanıyor. Tasarımı yöneten mimar Scott Walters, bu sistemin bir parçası olduklarını vurguluyor:
“Okulda olan her değişim, bu su sistemi boyunca etkisini gösteriyor. Suyun hareketiyle doğanın bir parçası olduğumuzu daha iyi anlıyoruz.”
Kelebek çatının işlevi
12.500 m2’lik iki katlı yapı, özellikle kelebek çatısıyla öne çıkıyor. Bu çatı, yağmur suyunu ortadaki olukla toplayıp bir biyofiltrasyon sistemine aktarıyor. Scott Walters bu sistemin hem çevresel hem de eğitsel etkisine dikkat çekiyor:
“Yağmur suyunun kaynağını ve çevreyle ilişkisini görünür kılmak istedik. Bu süreç, eğitici bir araç olarak tasarlandı.”

Doğuya bakan tek cepheyle tasarım
Yeni kanat, iki bina arasına yerleştirildiği için yalnızca doğuya bakan cepheden gün ışığı alıyor. Bu durum, mimarlar için hem bir zorluk hem de tasarım fırsatı oluşturmuş. Walters, bu ışık-gölge ilişkisini öğrencilerin zamanın akışını hissetmeleri için bir araca dönüştürdüklerini belirtti:
“Güneşin hareketine göre değişen gölgeler, öğrenciler için zamanın geçtiğini görsel olarak anlamalarını sağlıyor.”
Yaprak panellerin hikâyesi
Doğal ışığı filtreleyen zarif paneller, okulun logosundaki yaprak formundan esinlenerek tasarlanmışı Enerji verimliliği sağlamakla birlikte, değişen gölge oyunlarıyla estetik bir deneyim sunuyor.

Walters, “Taşıyıcı sistemi geri çekerek panelleri dışa taşıdık, böylece cephede kolonlar olmadan sade bir görünüm elde ettik.” dedi
Gizlenen HVAC sistemleri sayesinde hem enerji tasarrufu hem de görsel sadelik sağlanmış.
Sürdürülebilirlik ve enerji modellemesi
Başlangıçta enerji modellemesi ön planda olmasa da, süreç içerisinde bu yaklaşım tasarımın merkezine yerleşmiş. Projede kullanılan geri dönüştürülmüş çelik taşıyıcılar, VOC içermeyen malzemeler ve enerji verimli ekipmanlar dikkat çekiyor. 13 farklı enerji modeli geliştirildi ve her birinin maliyeti analiz edilerek enerji tasarrufları hesaplanmış.

Uygulanan stratejiler:
Düşük akışlı sıhhi tesisatlar
Enerji verimli HVAC sistemleri
Güneş panelleri
%30 enerji tasarrufu ve kısa geri ödeme süresi
Walters, “HVAC sistemimiz tek başına %10 tasarruf sağladı. Çatıya eklenen güneş panelleriyle net sıfır enerji hedefimize ulaşıyoruz.” dedi.
Her projede olduğu gibi, bu tasarım süreci de ekibe önemli dersler kazandırmış. Özellikle enerji modellemesi sayesinde daha bilinçli ve optimize edilmiş çözümler geliştirilmiş.
Walters, “Her binada daha iyisini hedefliyoruz. Bu projede öğrendiklerimizi bir sonraki yapı için temel alacağız.” diyerek sürdürülebilir mimarinin sürekli gelişen doğasına dikkat çekiyor.