Isı Yalıtımı Üzerinden Mimarlık ve Sürdürülebilirliğe Eleştirel Bir Bakış

Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
19. Uluslararası Venedik Mimarlık Bienali kapsamında Estonya'yı temsil eden “Let Me Warm You” sergisi, mimarlar Keiti Lige, Elina Liiva ve Helena Männa küratörlüğünde hayata geçirildi. Sergi, ısı yalıtımı gibi teknik bir müdahaleyi, sosyal ve mekânsal bağlamlarda tartışmaya açarak mimarlıkta sürdürülebilirlik, kolektif yaşam, ve kamusal mekânın dönüşümü gibi güncel meseleleri gündeme getiriyor.

Isı Yalıtımı

Isı Yalıtımı Projeleri

Sergi, Estonya’daki toplu konutlarda uygulanan ısı yalıtımı projelerini, yalnızca Avrupa Birliği’nin enerji hedeflerine uyum sağlama çabası olarak değil, aynı zamanda bu alanların sosyal ve mekânsal kalitesini artırma fırsatı olarak değerlendiriyor. 2000 yılları öncesinde inşa edilmiş tüm apartmanların enerji verimliliği C sınıfına ulaştırılması hedefi, ülke çapında büyük ölçekli bir yenileme hareketini beraberinde getiriyor.

Küratörler bu süreci, sadece teknik bir iyileştirme değil, insan odaklı bir dönüşüm fırsatı olarak ele alıyor. Isı yalıtımını geçici bir çözüm değil, yaşam kalitesini artıran bir müdahale olarak konumlandırıyorlar.

Venedik’te Bir Cephe Müdahalesi

Estonya Pavyonu iki ana bölümden oluşuyor: bir dış cephe yerleştirmesi ve bir iç mekân enstalasyonu. Dış cephe müdahalesi, Venedik’in Castello bölgesinde yer alan bir palazzetto’nun cephesine, Estonya’daki tipik ısı yalıtım uygulamalarını birebir taklit eden panellerin eklenmesiyle oluşturuldu.

Isı Yalıtımı

Isı Yalıtımının Önemi

Bina içerisindeki sergi alanı ise, tamamı plastik bir filmle kaplanmış. Bu materyal, yenileme baskısını ve teknik müdahalelerin insanların evleriyle kurduğu ilişkileri görünmez kılışını simgeliyor. Alanın ortasında, Sovyet dönemine ait bir apartman blokunun maketi yer alıyor. Teatral diyaloglar, abartılı mekânsal kurgu ve eleştirel bir hiciv diliyle donatılan bu yerleştirme, ziyaretçileri üstten belirlenen enerji politikaları ile bireylerin gerçek yaşamları arasındaki çatışmaları düşünmeye davet ediyor.

Mimarsız Yenilemelerin Eleştirisi

“Let Me Warm You” sergisi, mimarsız ilerleyen yenileme süreçlerine, toplu kararların mekânsal etkilerine ve kolektif zekânın rolüne odaklanıyor. Küratörler, bu tür projelerin sıradanlaşmış estetik anlayışlarla ve katılımcı olmayan kararlarla yürütülmesini eleştiriyor.

Estonya Kültür Bakanlığı mimarlık ve tasarım danışmanı Johanna Jõekalda bu bağlamı şu şekilde değerlendirdi:

“Yenileme süreçleri sakinler tarafından planlandığında, kolektif zekânın —ya da onun eksikliğinin— çevremizi nasıl şekillendirdiğine dair güçlü örnekler ortaya çıkar.”

Bu yaklaşım, 2025 Venedik Mimarlık Bienali’nin küratörü Carlo Ratti’nin “Mimarın sürecin dışında kaldığı durumlarda mimarlığın başına ne gelir?” sorusuna da doğrudan yanıt veriyor.

Isı Yalıtımı

Mimarlık ve Sürdürülebilirlik

Bienal kapsamında yalnızca Estonya değil, diğer ülkeler de sürdürülebilirlik, doğa ile mimarlık ilişkisi ve kolektif hafıza gibi temaları derinlemesine işliyor.

Brezilya, “(RE)INVENTION” sergisiyle Amazon’daki geleneksel altyapılara odaklanıyor.

Litvanya, “Archi/Tree/Tecture” başlıklı sunumunda şehir doğası ve kolektif hafıza arasındaki bağları araştırıyor.

Uruguay ise “53.86% Uruguay, Land of Water” sergisiyle, toprak, su ve mimarlık arasındaki ilişkiyi inceliyor.

Venedik Mimarlık Bienali 2025

2025 Venedik Mimarlık Bienali, 23 Kasım’a kadar ziyaret edilebilecek. Estonya Pavyonu “Let Me Warm You”, mimarlıkta enerji politikalarının, sosyal gerçekliklerin ve estetik müdahalelerin nasıl kesiştiğine dair çarpıcı ve düşündürücü bir örnek sunuyor.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)