Karma Gerçeklik VR Enstalasyonu, İzleyicileri Şekil Değiştiren İlgi Çekici Bir Dünyaya Davet Ediyor

Londra Tasarım Festivali 2021'de ortaya çıkan benzersiz deneyimlerden biri, Sou Fujimoto ve Tin Drum tarafından yapılan sürükleyici bir sanal gerçeklik enstalasyonuydu. Adını Yunan mitolojisindeki ünlü Medusa figüründen alan enstalasyon, festivale gelen ziyaretçilerin, sanal ve fiziksel dünyalar arasında akışkan bir ilişki yaşamasına olanak sağladı. Misafirler, VR başlıklarıyla mekânda dolaşırken, etraflarındaki yapılar gerçek zamanlı olarak değişti.

Medusa'nın direktörü Yoyo Munk, "Karma gerçeklik, izleyicilerin sanat ve performansla daha derin, daha kişisel ilişkiler geliştirmesine yardımcı oluyor. Bu durum, ziyaretçilerin kolektif bir deneyim edinmesine uygun bir ortam oluşturuyor" diyor. “Bir teneke davul prodüksiyonu, izleyicinin mekânda bulunması, tepkilerini paylaşması ve gözlemlemesi nedeniyle izleyicinin temsiline, akıcılığına, merakına ve varlığına izin verir. Fiziksel gerçekliğinizi sanal bir gerçeklikle değiştirdiğinizde, aynı failliği ve yakınlığı elde edemezsiniz.”

Aynı anda 50'ye kişinin ziyaretine izin veren enstalasyonda, bir çift karma gerçeklik gözlüğü takarak, Fujimoto tarafından tasarlanan deneysel mimari formlarını keşfedebilirsiniz. Ziyaretçilerin hareketine göre, Medusa’nın dinamik yapısı değişmeye ve dönüşmeye başlar. Munk, "Ziyaretçiler, galerinin kendisi tarafından sınırlanan alanın içinde, yüzen ve hareket eden bu sanal mimari parçasını eş zamanlı olarak gözlemleyebilecekler" dedi.

Medusa, sanal enstalasyonu, insanları oynamaya, etkileşime girmeye ve ışıkları takip etmeye teşvik etmek için tasarlandı. Monk'a göre hem Tin Drum hem de Fujimoto’nun bu enstalasyonda en çok ilgilendiği şey, ışığı mimari bir ortam olarak kullanma potansiyelidir. Bunun yanı sıra Monk, "Hepimiz için heyecan verici olan şey, fiziksel formu olmayan ve yalnızca gözlere yansıtılan ışık olarak var olan yapılar inşa edebileceğiniz fikridir" dedi.

Medusa adı, kafası yılanlarla dolu korkutucu bir kadının görüntülerini çağrıştırsa da enstalasyon adı, aynı zamanda denizanası için kullanılan bilimsel terimden  geliyor. Tasarımcılar bu kurguda, denizanasının benzersiz formundan ve biyolüminesans kullanımından ilham alıyor. Munk, “Bizim bu isimde asıl sevdiğimiz şey; güzel, çekici ve tehlikeli bir şey arasında bu dengeyi bulan bir yaşam figürü fikridir.” diyor.

Japon mimar Fujimoto ve Tin Drum’un çıkardığı bu enstalasyon, aslında iki fikrin bir birleşim hikâyesidir.  Fujimoto’nun bilinen fikirleri, yani doğa, mimari ve deneyim arasındaki ilişkiyi önemsemesi; Tin Drum'un imza niteliğindeki karma gerçeklik becerileriyle birleştiğinde, ortaya inanılmaz bir unutulmaz bir deneyim çıktı.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)