Mekânlarda Gün Işığının Önemi; Fiziksel Nicelikten Daha Fazlası

Mimari tasarımlarda gün ışığı kullanımı ve aydınlık ortamların yaratılması, insanlar üzerinde ferahlık hissi oluşturarak psikolojik olarak olumlu bir katkıda bulunur. Bu yüzden gün ışığı kullanımı, mimarların üzerinde en çok durdukları konuların başında gelir.

Mekânlarda Gün Işığının Önemi; Fiziksel Nicelikten Daha Fazlası

Gün ışığı görüşümüze yardımcı olmasının yanı sıra biyolojik saatimiz, hormon dengemiz, ruh halimiz üzerinde de önemli etkilere sahiptir. Yapı biyolojisi kuramınca konut, iş yeri, sosyal ve kamusal binalar yani tüm kapalı yapısal iç ortamlarda gün ışığından mümkün olduğu ölçüde faydalanmak gerekmektedir. Dünyaya gelinen andan itibaren belirli oranda vücuda alınması gereken gün ışığının faydaları saymakla bitmez. Güneş ışığı; kemik erimesi, obezite, depresyon, kanser ve diyabet gibi birçok hastalığı önlemede büyük rol oynar. Fiziksel faydalarının yanı sıra psikoloji üzerinde de birçok olumlu etkisi bulunan gün ışığının sağladığı D vitamini sayesinde depresyon başta olmak üzere birçok psikolojik rahatsızlığı engellediği bilinmektedir.

Yapı tarihi boyunca binaların tasarlanmasında gün ışığından yararlanıldığı görülmektedir. Gün ışığının doğru kullanılması ve aydınlatma enerjisi tüketiminin azaltılmasına yönelik gelişmeler birçok farklı nedenden dolayı günümüz mimarlığının da ana temalarından bir tanesidir. Işığın mimari tasarımlarda kullanımı son derece önemlidir. Yapılar insanlar için tasarlanır ve yapının fonksiyonu ne olursa olsun insanlar ışığa ihtiyaç duyarlar. Işık ve aydınlık insanlar için ihtiyaç olmanın yanında aynı zamanda estetik bir unsurdur. Mimari tasarımlarda gün ışığının kullanımı ve aydınlık, insanlara ferahlık verir onları psikolojik olarak iyi yönde etkiler. Bu yüzden gün ışığı kullanımı, mimarların üzerinde en çok durdukları konuların başında gelir. Gelecek nesiller ve dünyamız için artık kritik derecede öneme sahip olan sürdürülebilirlik kavramı, özellikle enerji kaynaklarının bilinçli kullanılması gerekliliğini ve yenilenebilir enerji kaynaklarının hayatımızdaki rolünü giderek arttırmıştır. Aydınlatmaların neden olduğu tüketim oranının; konutlarda %28, servis sektöründe %48, endüstride %16 ve dış ortamda %8 olduğu varsayılmaktadır. Dolayısıyla yapıların iç mekânlarında gün ışığından etkin şekilde faydalanmak enerji tüketimine ciddi katkılar sağlar.


YAPI TARİHİ BOYUNCA BİNALARIN TASARLANMASINDA GÜN IŞIĞINDAN YARARLANILDIĞI GÖRÜLMEKTEDİR. GÜN IŞIĞININ DOĞRU KULLANILMASI VE AYDINLATMA ENERJİ TÜKETİMİNİN AZALTILMASINA YÖNELİK GELİŞMELER BİRÇOK FARKLI NEDENDEN DOLAYI GÜNÜMÜZ MİMARLIĞININ DA ANA TEMALARINDAN BİR TANESİDİR.


Ayrıca yapay aydınlatma armatürleri kullanıldığı ortamda ısı yükü oluşturur, mahalde oluşan ısı nedeniyle soğutma ihtiyacı artar. Bu durumda klima ünitelerinin fazla çalışması enerji sarfiyatı anlamına gelmektedir. Sürdürülebilir bir kaynak olan güneş ile mekânların aydınlatılması mimarların elindeki etkili bir güçtür. Bir yapının tasarımında doğru şekilde kurgulanmış doğal aydınlatma sistemleri uygulandığında, kullanıcılar kendilerini daha iyi hisseder ve daha verimli olurlar. Ayrıca yapay ışık kaynaklarından sağlanan aydınlatma ihtiyacı azalır ve enerji tüketimi düşer. Enerjinin son derece önemli hale geldiği günümüzde, enerjinin verimli kullanımına sağladığı katkı nedeniyle doğal aydınlatma son derece çevre dostu ve sürdürülebilir bir uygulamadır.  Binaların gün ışığı ile aydınlatılmasında geleneksel olarak pencereler ve çatı pencereleri kullanılır. 

Doğal aydınlatmanın faydaları her geçen gün daha fazla anlaşılmakta dolayısıyla yapı sahiplerinin öncelikleri arasında da üst sıralarda yer almaktadır. ABD Enerji Bakanlığı’na göre, doğal aydınlatma kaynaklarının kullanılması, gündüz aydınlatması için kullanılan elektriği yarı yarıya ve toplam elektrik tüketimini yüzde 13 azaltabilmektedir. Kurulduğu 1942 yılından bu yana mekânlara çatıdan gün ışığı ve havalandırma sağlamayı prensip edinmiş olan VELUX, faaliyet konusu ile yapı içinde yaşayanların sağlığına büyük katkıda bulunmaktadır. Çatıdan gün ışığı ve doğal havalandırma sağlayan ürünler geliştiren VELUX, çatıların bir cephe gibi tasarlanmasına yardımcı olur. Danimarka’nın köklü markası olan firma; iyi tasarım, yüksek teknoloji ve sağlıklı iç mekân konularındaki hassasiyeti ile uzun ömürlü çözümler sunmayı amaç edinmiştir.

VELUX farklı eğimler için farklı çözümler sunar. %28 üzerindeki eğimler için çatı penceresi, %28’in altındaki eğimler için teras çatı çözümlerinden oluşan geniş bir ürün portfoyüne sahiptir. Ürünler tüm kaplama malzemeleriyle uygun birleşim detaylarına sahiptir. VELUX çatıdan gün ışığı ve doğal havalandırma konusundaki tecrübesi, sürekli eğitim verilen montaj usta ağı ile farklı proje ihtiyaçlarına cevap vermektedir.


VELUX UZUN YILLARDIR, İNSANLARIN YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRACAK VE SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞİME YARDIMCI OLACAK GELECEĞİN MİMARİ ÇÖZÜMLERİNE DESTEK OLMAK ADINA İÇ MEKÂN İKLİMİ VE GÜN IŞIĞININ FAYDALARI KONULARINA BÜYÜK ÖLÇÜDE ÖNEM VERMEKTEDİR.


Bina tasarımlarında ışık ihtiyacı, ısı kontrolü ve havalandırma unsurları arasında kurulan denge çok önemlidir. Bu ögelerin tümü birbirleriyle etkileşim içinde olup bir bütün olarak değerlendirilmelidir. VELUX uzun yıllardır insanların yaşam kalitesini artıracak ve sürdürülebilir gelişime yardımcı olacak geleceğin mimari çözümlerine destek olmak adına enerji verimliliği, iç mekân iklimi ve gün ışığının faydaları konularına büyük ölçüde önem vermektedir.

FARKLI İHTİYAÇLARA ORTAK ÇÖZÜM

Fişekhane
Fişekhane

Fişekhane: Fişekhane, ana konser ve tiyatro sahnesinin yanı sıra ihtiyaca göre şekillenebilen farklı kapasitelerde tiyatro ve sinema salonları, Contemporary İstanbul Vakfı etkinlikleri ve galeri alanlarıyla İstanbul kültür ve sanat hayatının şekillendiği yepyeni bir merkez olarak dikkat çekiyor. Restorasyon çalışmalarıyla yeniden hayat bulan tarihi mekânın en doğal şekilde aydınlatılması ve gün ışığından mümkün olabildiğince faydalanılması için VELUX çatı pencereleri tercih edildi. Tavanda kullanılan oluklu çelik yüzey, pencerelerden gelen ışığı yansıtarak gün ışığının dağılımına yardımcı olmaktadır.

Bahriye Üçok Ekolojik Çocuk Yuvası:
Bahriye Üçok Ekolojik Çocuk Yuvası:

Bahriye Üçok Ekolojik Çocuk Yuvası: Mimari tasarımını Durmuş Dilekci’nin yaptığı yuva Türkiye’nin ilk ekolojik yuvası olma özelliğini taşıyor. Yeşil yapı prensipleri ile tasarlanıp inşa edilen binada yeşil çatı uygulaması ile yağmur sularının arındırılması, güneş enerjisinden yararlanma, doğal ışıktan verimli faydalanma, doğru ışık yönü ve izolasyon değerleri ile enerji tasarrufu sağlanması, ekolojik sistemin korunması için enerji, su, malzeme, arsa, sermaye gibi tüm kaynaklar etkin kullanıldı. Bahriye Üçok Ekolojik Çocuk Yuvası’nda çocukların bedensel ve zihinsel gelişimleri için son derece önemliolan güneş ışığının yapı içerisine dengeli alınması amacıyla VELUX çatı pencereleri kullanıldı. Yeşil yapı prensiplerinin titizlikle uygulandığı bina LEED Platin Sertifikası almaya hak kazandı.

Süper Enerji Ofis
Süper Enerji Ofis

Süper Enerji Ofis: Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık imzasıyla tasarlanan Süper Enerji Ofis; her katta farklılaşan hacimleriyle tekdüze bir ofis yapısı olmaktan çıkarak, kullanıcılarına bir deneyim çeşitliliği sunmakta. İstanbul’da, bir enerji şirketinin merkez ofisi olarak tasarlanan 5 katlı yapı; bir kısmı açık ofis olarak düzenlenmiş ofis alanları ve dinlenme alanları ile farklı kotlara ve yönlere yerleştirilmiş dört terastan oluşmaktadır. 


MİNİMALİST YAŞAM ALANLARINDA GENELLİKLE TÜM DUVARLARA FARKLI İHTİYAÇLARI ÇÖZECEK FONKSİYONEL İŞLEVLER YÜKLENDİĞİNDEN, GÜN IŞIĞI VE DOĞAL HAVALANDIRMA TAVAN BÖLÜMÜNDEN, ÇATI PENCERELERİ İLE SAĞLANIYOR.


Yapının en çok dikkat çeken mekânlarından biri en alt katta yer alan 2.bodrum kattır. Betonarme perde duvarları ve açıkta bırakılan betonarme kirişleriyle kendine has bir kimlik edinen, 5.60 metre yüksekliğindeki açık ofis hacmini barındıran 2.bodrum kat, betonarme kirişlerin arasına yerleştirilen çatı pencereleriyle açık ofis alanı ve yemekhane için doğal aydınlatma ve havalandırma sağlamaktadır. 2.bodrum katta aynı zamanda, yine açık ofis hacmine doğal aydınlatma ve havalandırma sağlayan ve yalın bir çelik konsol merdivenle yukarısındaki bahçeye bağlanan bir de teras bulunmaktadır.

Yeni Trendler, Minimalist Yaşam Alanları: Sanayi Devrimi’nden bu yana, tüketim alışkanlıklarımız ve geniş aile yapılarımız sebebiyle büyük metrekarelerde yaşama alışkanlığına sahiptik. Ancak artık işler değişti. Büyük şehirlerin yarattığı kaos ve keşmekeş hepimizin ruhunu fazlasıyla yormuştu. “Küçük bir bahçeli evim olsa” cümlesini kim kurmuyor ki artık? Müstakil “minik konutlar” diye de tanımlayabileceğimiz bu yeni nesil evler, aslında bildiğimiz konteynerler üzerinde yapılan küçük ancak son derece etkili dokunuşlarla bizlere minimalist yaşam alanları sunuyor. Çoğunlukla mobil olarak tasarlanan bu minik evler ister arabanızla istediğiniz her yere götürebileceğiniz, isterseniz de küçük bir arsaya konumlandırabileceğiniz hazır tasarımlar. Her alanın en etkin şekilde kullanılması minimalist yaşam alanlarında kaçınılmaz. Bu evlerde genellikle tüm duvarlara farklı ihtiyaçları çözecek fonksiyonel işlevler yüklendiğinden, gün ışığı ve doğal havalandırma tavan bölümünden, çatı pencereleri ile sağlanıyor. Kuşkusuz küçük hacimlerde gün ışığı ve temiz hava sirkülasyonu daha da önem kazanıyor ve çatı pencereleri her iki konuyu da en optimum şekilde çözümlüyor.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)