Dünyanın En Sürdürülebilir Şehirlerlerinden Bogota Örneği
Bogota, 2016 yılında Building Efficiency Accelerator (BEA) programı aracılığıyla dünya genelinde bina verimliliğini ve sürdürülebilir şehirleri teşvik etmek üzere seçildi. 2050 yılına kadar şehirlere taşınması beklenen 18 milyon Kolombiyalıya hazırlık olarak, ülke özellikle Bogota gibi kentsel alanlarda, arazi kullanımını ve enerji verimliliğini en üst düzeye çıkarmak için çalışıyor.
Kolombiya Yeşil Bina Konseyi'nin (Consejo Colombiano de) direktörü ve CEO'su Cristina Gamboa , "Şehrin olabildiğince kompakt olmasını, aynı zamanda iklim değişikliğine uyum sağlamasını ve tüketim açısından olabildiğince düşük olmasını istiyoruz" diyor. (Construcción Sostenible, CCCS).
2009 yılından bu yana CCCS, BEA programına katılan 30 dünya kentinden biri olan Bogota ile Dünya Yeşil Bina Konseyi'nin bir parçası olmuştur. Bogota, yeni binalarda sera gazı emisyonlarını %32 oranında azaltmak amacıyla şehirdeki yaşam kalitesini iyileştirmek için önümüzdeki 12 yıl için yeni bir master plan hazırlama aşaamasındadır.
Avenue 26'daki dört LEED Platinum kulesi olan Elementos gibi binalar, geri dönüştürülmüş malzemler, güneş panelleri, yeşil çatı, düşük emisyonlu malzemeler ve sayısız diğer sürdürülebilir bina özellikleriyle neler yapılabileceğinin bir örneğidir. 2017 yılında sertifikalandırılan bu proje, toplamda %67 su ve %48 enerji tasarrufu sağlamakta ve % 100 doğal olarak havalandırılmaktadır.
Aynı sokakta bulunan ve 2017 yılında LEED Gold sertifikası almaya hak kazanan T7/T8 Business Tower ise; sürdürülebilir bina stratejileri uygulanan diğer bir proje. Binada geleneksel ofislere oranla %15 enerji ve %38 su tasarrufu sağlanmaktadır. Kule, %44'ü bölgeden gelen %28'i ise geri dönüştürülmüş malzemelerle inşa edilmiştir.
Bogota yerel yönetimi, sera gazı emisyonlarını azaltmak için binaları bir öncelik olarak belirleyen kamu politikası oluşturmaya daha fazla önem veriyor ve taahhüt ediyor. Bu taahhüt, tarihi, dağlık yaya yolunun Monserrate'e kadar yenilenmesinden, daha iyi eğitime yatırım yapmanın bir yolu olarak okullar ve kütüphaneler inşa etmeye, sürdürülebilir şekilde tasarlanmış restoranlar, oteller ve işletmeler aracılığıyla eko-turizmi teşvik etmeye kadar tüm yeni inşaat projelerinin yaklaşımını değiştirmiştir.