Enerji Verimli Yaşam Alanı

Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Londra merkezli mimarlık stüdyosu Archmongers, Hackney’deki Victoria dönemine ait Ray House’u kapsamlı bir yenileme ve genişletme sürecinden geçirerek çağdaş, enerji verimli ve zanaatkârlığın ön planda olduğu bir yaşam alanına dönüştürdü. Projede, ev sahibinin tasarladığı dekoratif beton friz gibi özel üretim detaylar dikkat çekiyor.

Aydınlık ve enerji verimli bir ev

Dalston’daki koruma altındaki bir bölgede yer alan üç katlı bu teras ev, eskiden karanlık, bölmeli planıyla işlevselliğini yitirmiş. Ayrıca tek camlı pencereleri ve gazla çalışan ısıtma sistemiyle enerji verimliliği de oldukça düşükmüş.

Ev sahipleri – grafik tasarım ve illüstrasyon alanında çalışan bir çift – Archmongers’tan açık planlı, gün ışığıyla beslenen, çağdaş ve sürdürülebilir bir iç mekân tasarımı talep etmiş. 

Doğal ışıkla buluşan yaşam alanı

En büyük genişleme, bahçeyle aynı seviyedeki alt zemin katta gerçekleştirilmiş. Bu bölüm, sokağın seviyesiyle de örtüştüğü için fazladan doğal ışık alıyor. Archmongers, bu alanı arka bahçeye doğru uzatarak tavan penceresiyle aydınlatılan bir oturma ve çalışma alanı yaratmış. Büyük sürgülü cam kapılar, iç mekânla dış alan arasında kesintisiz bir geçiş sağlıyor.

Enerji verimli tasarım

Zemin ve birinci katlar ise hafifçe arka tarafa doğru uzatılarak, evin merkezi ahşap merdiveni planın merkezine taşınmış ve sosyal alanlar genişletilmiş. Bu sayede üç kat arasında daha güçlü bir mekânsal bağlantı kurulmuş.

Archmongers kurucu ortağı Johan Hybschmann, “Her bir kat arasında güçlü bir ilişki kurmayı amaçladık. Sosyal alanların daha ferah olması için planı neredeyse tamamen yeniden yapılandırdık.” dedi.

Özel üretim merdiven ve mobilya detayları

Evdeki mimari odak noktalarından biri, marangoz Charles Tepasse tarafından Douglas köknarından yapılan zarif ahşap merdiven. Aynı malzeme; kapı çerçevelerinde, pencere pervazlarında, duvar panellerinde, saklama birimlerinde ve yatak çerçevesinde de kullanılarak görsel bir bütünlük oluşturulmuş.

Geçmişten gelen dokunuşlarla yaşam alanı

Archmongers, mevcut yapı elemanlarını da yeniden değerlendirmiş. Örneğin, evin alt katına inen merdivenlerde, eski şöminelerden alınan mermerler yeniden işlenerek kullanılmış.

Hybschmann bu yaklaşımı şöyle ifade etti: “Ev, zanaatkârlığın bir kutlamasına dönüştü. Uzman üreticilerle birlikte çalışarak her detayı özenle tasarladık. Aynı malzemenin farklı elemanlarda kullanılması, estetik bir sadelik ve netlik sağladı.”

Enerji verimli cephe tasarımı

Ev, dış cephe tasarımıyla da koruma alanı kurallarına sadık kalıyor. Açık tonlu tuğlalarla tamamlanan uzantının tepe kısmında, ev sahibinin tasarladığı geometrik desenli açık sarı beton karolardan oluşan bir friz yer alıyor. Bu detay, evin orijinal Victoria dönemi alçı süslemelerine gönderme yapıyor.

Archmongers’ın diğer projeleri

2013 yılında Johan Hybschmann ve Margaret Bursa tarafından kurulan Archmongers, daha önce Hybschmann’ın Hackney’deki kendi 1970’ler evi ile Trellick Tower’daki bir dairenin yenilenmesi gibi projelere de imza attı. Stüdyo, zamana meydan okuyan detaylar ve modern yaşamın ihtiyaçlarına uyum sağlayan mekânlar tasarlamak konusunda öne çıkıyor.