Fransız Sanat Dünyası Büyük Bir İsmini Kaybetti

Dilhan Hız / dilhan@ekoyapidergisi.org

Sylvain Amic sıradan bir küratör, sanat adamı değil aslında. Onun hikâyesi, sanat dünyasında elitizmin karşısında duran bir direniş gibi okunabilir. 1967’de Dakar’da doğan Amic, öğretmenlikle başladığı kariyeri, sonraki yıllarda sanat kurumlarını yalnızca koleksiyonların değil, toplumun da evi olarak görmesinin temelini attı. Montpellier’deki Musée Fabre’den Rouen’deki müze ağlarına, ardından Kültür Bakanlığı danışmanlığına uzanan görevlerinde hep aynı soruyu sordu: Sanat kimin için var? Cevabı da hep aynıydı: “Herkes için sanat!”

2024’te Musée d’Orsay ve Orangerie’nin başına geçtiğinde, aslında çocukluk hayalini gerçekleştirmişti. Fakat bu hayal onun için hiç kişisel değildi. Amacı müzelerin kapılarını gençlere, toplumun farklı kesimlerine ve uzun süre dışarıda bırakılmış kitlelere açmaktı. Bunun için çalıştı. Onun döneminde Orsay, pandemi sonrasının en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştı; neredeyse beş milyon insan, Van Gogh’tan Degas’ya kadar uzanan koleksiyonla yeniden buluştu.

Ne yazık ki bu yolculuk ani bir kalp kriziyle yarıda kaldı. 31 Ağustos 2025’te Güney Fransa’daki evinde yaşamını yitiren Amic, ardında “açık ruhlu” bir müzecilik anlayışını miras bıraktı. Sayesinde sanat sessiz duvarlardan çıkıp yaşayan bir deneyime dönüşmüştü. Paris’te, Orsay’ın geniş merdivenlerinde dolaşırken ya da Orangerie’nin o ünlü Monet salonuna girerken, eminim ki Amic’in vizyonu hep hissedilecek.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)