Modern Yaşamda Biyofilik Tasarımın Önemi


Kentleşmenin, doğal dünyaya erişimimizi zorlaştırdığı bugünlerde özellikle bitkileri çok seven Birtanyalılar terraryum ve kaktüslerden oluşan Living Walls yani yaşayan duvarlar ile doğaya yakın olup doğanın ve bitkilerin faydalarından yararlanmak istemekte.. 

Doğada olmanın her zaman iyi hissettirdiği varsayımı herkes tarafından kabul edilen bir gerçeklik olmuştur. 2019'un Şubat ayı yeşil alanlarda büyümenin zihinsel sağlık sorunları riskini azaltabileceğini kanıtlayan bir dönüm noktası yaşandı. Danimarka'daki Aarhus Üniversitesi'ndeki bilim adamları, 1985 ve 2013 yılları arasında doğan yaklaşık bir milyon Danimarkalıya ait veriler üzerinde çalışarak, yeşil alan olmadan yetiştirilmenin, zihinsel sağlık sorunlarının gelişme riskini% 55 artırabileceğini açıkladılar.  1980'li yıllarda Amerikalı biyolog Edward. O. Wilson, kırsal alanlardan şehir merkezlerine geçen insanların fizyolojik ve psikolojik problemleri olduğunu fark etti. 2019'a doğru ise insanlar bunun doğanın olumlu etkileriyle bağlantılı olduğu fark ettiler ve işletmeler biyofilik tasarıma yönelerek biyofilik tasarımın avantajlarından yararlanmaya başladılar.

Biyofilik tasarım insanları yapılı çevrelerde doğaya yeniden bağlamaktadır.

Bir ev, çalışma alanları, hava sahaları gibi mekanlar bugün biyofilik tasarım öğelerinin izlerini taşımak için çaba sarf etmekteler.  Yatak odaları ve toplantı odalarından havaalanlarına ve restoranlara, insanlar ve markalar artık tabiatı iç mekana getiriyorlar.  Kaktüsler ekleyerek , saksı bitkileri, doğal ışık ya da yıpranmış odun, zamanlarının% 92’sini hafta boyunca harcayan Britanyalılar doğayla yeniden bağlantı kurmayı arzuluyorlar. 

Sürdürülebilirliğin esas olduğu ülkelerden İngiltere artan eko-bilinç ile tüm bu çabaların ortasında ' acil iklim değişiklliği planını ilan ederek Britanyalıların yaklaşık % 92'sinin çevre üzerindeki etkilerini en aza indirmenin önemi üzerinde durmakta. Ancak insanların yalnızca üçte biri, çevreyi korumak için gelecekteki yaşam tarzı değişiklikleri yapmanın muhtemel olduğunu düşünürken, sürdürülebilir ilkelerde yaşamak bir zorunluluk haline geldiğinin farkındalar. 

YouGov'a göre, haftada en az bir kez doğa ziyaret eden yetişkinlerin sayısı 2010'da% 54'ten 2018'de% 62'ye yükseldi. İngiliz yetişkinlerin üçte ikisi, yaşamları boyunca zihinsel bir sağlık sorunu yaşamaktadır ve  biyofilik tasarım ile insanların yeniden birleşmesine yardımcı olurken aynı zamanda yaşam kalitesi ve sağlıklarının da artması hedeflenmekte. 

Önemli noktalar

- İnsanlar doğa ile yeniden bağlantı kurmaya çalışıyor ve biyofilik olarak tasarlanmış binalar yeniden yapılanma hissi sunabilir

- Doğa ile bağlantılar - bitkilere dokunmak, temiz hava solumak veya su duymak - insanların akıl sağlığını iyileştirebilir
- Biyofilik prensiplerle tasarlanan binalar topluluk hissini ve aidiyet duygusunu artırabilir

- Yeşil alanlarda yetişmek, zihinsel sağlık sorunlarının gelişme riskini % 55 azaltabilir ( Eureka Alert, 2019 )
- Doğayı en az haftada bir kez ziyaret eden yetişkinlerin sayısı 2010 yılında % 54'ten 2018'de % 62'ye yükselmiştir ( YouGov, 2018 )
- Gen Zers'in % 81'i özel sektörün daha yeşil enerjide yol göstermesi gerektiğine inanıyor ( Thrive Global, 2018 )


Kaynak: https://www.canvas8.com/conten...



Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)