Pedro Almodóvar ve Roche Bobois’dan Renklerin Hikâyesi

Dilhan Hız / dilhan@ekoyapidergisi.org

Ünlü Fransız mobilya markası Roche Bobois, lüks mobilya anlayışını sinemanın güçlü anlatım diliyle buluşturdu. İspanyol yönetmen Pedro Almodóvar’ın imzasını taşıyan yeni koleksiyon “Cromática”, renkleri duygusal bir hafıza aracı olarak kullanıyor. Koleksiyondaki her parça, Almodóvar’ın filmlerindeki dramatik kadrajlardan, tutkulu karakterlerden ve güçlü kontrastlardan ilham alınarak tasarlanmış.

Markanın ikonik “Bubble” koltuğu, bu kez dört yeni renkle yeniden yorumlanmış: güneş sarısı Soleil, ateş kırmızısı Rouge Feu, yosun yeşili Mousse ve gök mavisi Ciel. Koleksiyon, aynı zamanda yönetmenin kurucusu olduğu El Deseo yapım şirketiyle sınırlı sayıda üretilen imzalı tasarımları da içeriyor. Bu özel parçalar, hem bir sanat objesi hem de Almodóvar sinemasına adanmış bir saygı duruşu niteliğindeler.

Sürdürülebilir Lüks

Roche Bobois, son yıllarda “eco-design” ilkesiyle geliştirdiği ürün politikası sayesinde çevresel etkilerini azaltmayı hedefleyen bir marka. Şirketin sürdürülebilirlik raporuna göre, yeni koleksiyonların tamamı çevre dostu malzemelerle tasarlanıyor; ahşap tedarikinde FSC ve PEFC sertifikalı kaynaklar tercih ediliyor, üretim süreçlerinde geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı artırılıyor.

Ancak “Cromática” koleksiyonu, sürdürülebilirlik açısından biraz farklı bir bakış açısı sunuyor. Bu göz alıcı koleksiyondaki renklerin ve formların büyüsüne kapılan göz, tüm bu üretimin ne kadar çevre dostu olduğu sorusunu da sormalı bugün. Sınırlı sayıda, yüksek maliyetli üretimler sürdürülebilirliğin temel ilkesi olan ölçülülük kavramıyla ne kadar örtüşüyor? Ya da, örtüşüyor mu? Bu noktada Roche Bobois’in uzun ömürlü tasarımlar üretme yaklaşımı, çevresel dengeyle estetiği birleştirmeye çalışan bir adım olarak değerlendirilebilir.

Mekân ve Sinema Arasında Bir Diyalog

Almodóvar’ın sineması, genellikle iç mekânları bir karakter gibi kullanmasıyla bilinir. “Cromática” koleksiyonu da bu yaklaşımı mobilyaya taşıyor: koleksiyonda yer alan her parça, bir film sahnesi gibi kurgulanmış. Renkler duyguları, formlar ise hikayeleri temsil ediyor. Bu yönüyle koleksiyon, sürdürülebilir mimarlığın “mekânın ruhu” kavramıyla da örtüşüyor. Çünkü bir tasarım yalnızca üretim süreciyle değil, kullanıcıyla kurduğu duygusal bağın süresiyle de sürdürülebilir hale geliyor.

Açıkçası Roche Bobois × Pedro Almodóvar iş birliği görülmeye değer.  “Cromática”, yalnızca bir mobilya koleksiyonu değil; renk ve duygularla oluşturulmuş sürdürülebilir bir hikaye.