Sürdürülebilir Ulaşım Nedir?
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Ulaşım, yaşamın, çalışmanın ve sosyalleşmenin temelini oluşturan vazgeçilmez bir unsurdur. Ancak, aynı zamanda fosil yakıt tüketiminin en yüksek olduğu sektörlerden biridir. Birleşmiş Milletler’e göre, dünya ulaşım enerjisinin yaklaşık %95’i hâlâ fosil yakıtlardan sağlanmakta ve ulaşım sektörü, küresel sera gazı emisyonlarının dörtte birine katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle sürdürülebilir ulaşım, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynamaktadır.
Sürdürülebilir ulaşım planlaması nerede başlar?
Sürdürülebilir ulaşım, yalnızca çevre dostu araçlarla değil, aynı zamanda bu sistemleri barındıran altyapıların nasıl planlandığı, tasarlandığı ve işletildiğiyle doğrudan ilgilidir. Ulaşım ağlarının kavramsal planlaması, terminallerin mimarisi ve altyapının verimli çalışmasını sağlayacak çözümler, bütüncül ve sürdürülebilir bir ulaşım sisteminin temel taşlarını oluşturur.

Sürdürülebilir ulaşımı destekleyen 5 temel unsur
1. İklim direnci
Ulaşım altyapısı uzun ömürlü olacak şekilde tasarlanmalı ve gelecekteki iklim değişikliği senaryolarına dayanıklı olmalıdır. Bu yaklaşım, altyapının hem fiziksel hem de işlevsel sürdürülebilirliğini sağlar.
2. Kapsayıcılık
Herkes için erişilebilir ve kapsayıcı ulaşım sistemleri, sadece fiziksel değil sosyal sürdürülebilirliği de sağlar. Özellikle yaşlılar, engelliler ve dezavantajlı gruplar göz önünde bulundurularak tasarlanan yapılar, Birleşmiş Milletler’in ESG hedefleri ile uyumludur.
3. Teknoloji
BIM, IoT, dijital ikizler ve yapay zeka gibi teknolojiler, ulaşım altyapılarında verimliliği artırır, karbon salınımını azaltır. Veriye dayalı karar alma süreçleri sürdürülebilirliği güçlendirir.
4. Üretkenlik
Döngüsel ekonomi ilkeleriyle entegre edilen tasarım ve inşa süreçleri, malzeme ve kaynak kullanımını azaltırken yapıların değerini artırır. Sürdürülebilirlik baştan itibaren planlandığında uzun vadeli üretkenlik sağlanır.
5. Esneklik
Pandemi gibi ani değişimlere karşı dayanıklı ve uyarlanabilir tasarımlar, ulaşımdaki değişimlere hızla yanıt verebilir. Bu sayede hem kullanıcı deneyimi hem de çevresel etki dengede kalır.
Çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik nasıl sağlanır?
Çevresel sürdürülebilirlik
Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (LCA) gibi yöntemlerle yapıların çevresel etkileri analiz edilerek karbon salınımı, su kullanımı, enerji verimliliği gibi unsurlar takip edilebilir. Güneş ışığının verimli kullanımı, doğal havalandırma ve yeşil alan entegrasyonu gibi uygulamalar, çevresel sürdürülebilirliği destekler.

Sosyal sürdürülebilirlik
Ulaşım altyapısının tasarımı, yalnızca estetik değil, aynı zamanda kapsayıcı olmalıdır. Toplulukların ihtiyaçlarını karşılayan, yerel kültürü yansıtan ve kullanıcı konforunu artıran yapılar, sosyal olarak sürdürülebilir bir kent yaşamına katkı sağlar.
Ekonomik sürdürülebilirlik
Sürdürülebilir ulaşım mimarisi, maliyet etkin çözümler sunar. Uzun ömürlü malzemelerin ve enerji verimli sistemlerin kullanımı, işletme maliyetlerini azaltırken yerel istihdam ve ekonomik büyümeyi destekler.

Sürdürülebilir ulaşım örnekleri
Yeşil altyapılar, sürdürülebilir malzemeler, bisiklet yolları, yağmur suyu yönetimi ve doğa dostu tasarımlar sayesinde ulaşım sistemleri sadece fonksiyonel değil, aynı zamanda çevreyle uyumlu hale geliyor. Örneğin:
LaGuardia Terminal B (HOK): Gün ışığını en üst düzeyde kullanarak enerji verimliliği sağlıyor.
JR Kumamoto Tren İstasyonu (Nikken Sekkei): Ekosistemle bütünleşik yapısıyla dikkat çekiyor.
Jewel Changi Havalimanı (Moshe Safdie): Yağmur suyu kullanımıyla doğal kaynakları koruyor.
Bu projeler, sürdürülebilir mimarinin ulaşım altyapılarını nasıl dönüştürdüğüne dair somut örneklerdir.
Sürdürülebilir ulaşımın rolü
Ulaşım mimarisi, gelecekte şehir yaşamının kalitesini belirleyecek en önemli alanlardan biri olmaya aday. Emisyon azaltımı, kapsayıcılık, verimlilik ve doğayla uyum, geleceğin ulaşım sistemlerinin temel değerleri olacak. Tüm paydaşların bu sürece dahil olması, sadece altyapıların değil şehirlerin de sürdürülebilirliğini garanti altına alacaktır.