BAB Architects’ten Sports Digitale YouTube Stüdyosu
BAB Architects’in sporun özünden ilham alarak tasarladığı stüdyo; dinamik, enerjik, samimi, eğlenceli ve rahat bir atmosfer oluşturuyor.
BAB Architects’in sporun özünden ilham alarak tasarladığı stüdyo; dinamik, enerjik, samimi, eğlenceli ve rahat bir atmosfer oluşturuyor.
Chatillon Architectes tarafından yürütülen uzun süreli restorasyonun ardından, yapı halka kapılarını yeniden açıyor.
2028’de kapılarını açması planlanan bu stadyum, hem spor hem de şehir yaşamı açısından Chicago’ya yeni bir soluk getirecek.
Mevcut metal depo ve çelik kule, özgün mimari dokunuşlarla dönüştürülmüş.
University of East London (UEL) tarafından geliştirilen Sugarcrete, geleneksel pişmiş kil tuğlaya göre altı kat daha düşük karbon ayak izine sahip.
Mamsha Palm, çevreye ve sosyal etkilere duyarlı bir yaşam biçimini destekliyor.
Birdcage 33, doğayla uyumlu, tasarımla şekillenmiş.
Havalimanının 2026 yılı sonuna kadar hizmete açılması planlanıyor.
Her villanın ön cephesinde konumlanan iç bahçelerde serinleme havuzları ve çeşitlendirilmiş peyzaj öğeleri yer alıyor.
Lobi alanlarında, tütsülenmiş ayna yüzeyler ve Venedik sıvası duvarlar öne çıkan unsurlar arasında yer alıyor.
Bu etkileyici tasarım, Boeing ve Ethiopian Airlines gibi paydaşların desteklediği uluslararası bir yarışma sonucunda seçilmiş.
“Caminin ibadet ve eğitimi aynı çatı altında buluşturma rolü, mimari tasarımın temelini oluşturdu."
Kulenin içinde, merkezi bir çekirdek etrafında örgütlenmiş 93 adet daire yer alacak.
Merkezi bir açık alanla ayrılan yapı, üst üste yığılmış bloklardan oluşan modern bir konut binası olarak planlanmış.
Archmongers, mevcut yapı elemanlarını da yeniden değerlendirmiş.
Hadid’in, “Deneyselliğin sonu olmamalı” sözü, Serpentine Pavyonları için temel bir ilke olarak kabul ediliyor.
Proje, sınırlı yerel kaynakların kullanımıyla “canlı” ve kendini sürdürebilen yapılar üretmeyi hedefliyor.
"Modüler ögeler sayesinde yapı, yıllar boyunca değişen ihtiyaçlara uyum sağlayabilecek şekilde tasarlandı.”